Page 57 - Yürüyüş Dergisi 51. Sayısı...
P. 57

Anıları Mirasımız                                Ölümden hiç korkmadı. Mücadelenin zorluklarını biliyordu.


                                                                          Tüm ısrarlarıma rağmen kararından vazgeçmedi. Ona dava-
                                                                          sında haklı olduğunu ancak insanların onu anlamadıklarını
             Fuat PERK'i Yakınları Anlatıyor:                             ve çıkarcı olduklarını söylerdim. Bana 'Halkımız onurludur,
                                                                          çok değerli insanlarımız var. Biz onlar için savaşıyoruz.'
                Annesi Anlatıyor: “Onuruna çok düşkündü oğlum”
                                                                          derdi. Onu asla ikna edemezdim, hep o üste çıkardı. Gideceği
                Dersim'den 1985’te göç ettik, yoksulduk, kalabalık bir
                                                                          zaman eve bir mektup bırakmış. Mektupta neden bizlerden
             aileydik. 10 çocuğumun 6’ncısıydı Fuat. Yoksul bir aileydik.
             Babalarını Fuat küçük yaştayken yitirmiştik. İyi bir hayat   ayrı kalmak zorunda olduğunu anlatıyordu. ‘Kanımızı emen
             yaşamaya gücümüz yetmiyordu. O da eve katkıda bulunmak       sülüklere artık dur demenin zamanı geldi. Önce partiye
             istemişti. Bu nedenle kendisi çalışmak zorunda olduğunun     layık olmam gerekiyor’ diyordu.
             sorumluluğuyla hareket ederek çalışmaya küçük yaşlarda          Fuat için devrime ve devrimci mücadeleye yön veren mü-
             başlamıştı. Çok iyi bir öğrenci olmasının yanı sıra emekçi   cadelenin yanı sıra insan sevgisiydi. Güven verici kişiliği onu
             de bir insandı. Aynı zamanda duygulu ve onurluydu. Fuat      ev halkı arasında en çok sevilen insan yapmıştı. Canlı, dinamik
             küçüklüğünde verdiğim parayla yetinen, fazla para harca-     ve coşkulu yapısı, mücadelede tereddütsüzlüğü ve cesareti,
             mamaya dikkat eden bir çocuktu. Lise yıllarında kendi mas-   insan ilişkilerinde sevecen tavırları ona çevresinde hep saygı
             raflarını çıkarmak ve eve katkıda bulunmak için işe girip    ve sevgi kazandırmıştı. Onu tanıyıp da sevmeyen yoktu. Ölü-
             çalışmaya başladı. Çalışmak zorunda olduğu halde eğitimini   münden sonra işyerindeki arkadaşları çok şaşırdılar. Gümrükte
             yarım bırakmadı, her zaman başarılı bir öğrenci oldu. Takdir,  çalışıyordu. İşten ayrılmıştı. Ayrılmasını istemiyorlardı. Devamlı
             teşekkür getirirdi.                                          evi arayıp soruyorlardı. Bir türlü ikna olmuyorlardı. Ölümünü
                Evde herkes onun üzerine titrer, en iyilerini ona vermeye  gazeteden öğrenmişlerdi. Evi aradılar. ‘Biz devrimci insanları
             çalışır. Evin en nazlısıydı. Beni üzmemek için, hiç üzecek   terörist diye bilirdik. Şaşırdık. Fuat’a 250-300 milyon verirdik,
             şeylerden bahsetmezdi. Kardeşlerini düşünürdü.               uzak yerlere giderdi. Gümrükten mal çekerdi. Üzerinde devamlı
                Son lokmasına kadar paylaşırdı. Kendi parası olmazdı,     fazla parayla dolaşırdı. Ona güveniyorduk. İstese paraları alıp
             kardeşlerine sorardı. Birbirlerine para verirlerdi. Çocukları  gidebilirdi ama yapmadı.’ dediler.
             ve yeğenlerini de çok severdi, onlara para vermek çok           ‘And içtim mücadeleyi sonuna kadar götüreceğim’ demişti.
             hoşuna giderdi. Yalancılıktan nefret ederdi. Onuruna çok     Bana ‘Tarafsızlık taraf olmayı getirir, düşmana hizmet eder’
             düşkündü oğlum.                                              demişti. ‘Susmayın sustukça sıra size de gelecek’ derdi.
                *
                                                                          Ölümden hiç korkmadı, her şeyi göze almıştı.
                Kardeşi Zafer Anlatıyor:                                     O başkalarının mutluluğunda mutluluk duyabilmeyi bilen

                Mükemmel bir insandı. Mücadelesinde hiç geri adım at-     bir insandı. Hırsların, açgözlülüğün ortadan kaldırılmasını
             madı. Onun için ailesinden önce Parti geliyordu. Yalancılıktan  isterdi. Bu nedenle evini, çok sevdiği annesini ve bizleri
             nefret ederdi. Onun en güzel yönü ise paylaşımcılığıydı.     bırakıp savaşmak üzere gitmişti.


             Devrimci Tutsaklar Yalnız Değildir!

                Hapishanelerde tecrit, işkence, hak gaspları, TTE dayatması
             devam ediyor. Hiçbir tutsağımızı, dört duvar arasında,
             faşizmin elinde çaresiz ve yalnız bırakmayan TAYAD’lıların
             Adalet Bakanlığı’na çektiği faks metninden alıntı:
                “Bizler hapishanelerdeki devrimci tutuklu ve hükümlülerin
             anne, baba ve yakınlarıyız. Hapishanelerde her geçen gün
             ağırlaştırılan tecrit koşulları, sürgün sevkler, infaz yakmalar,
             yaşanan hak ihlalleri yeni KHK’larla Tek Tip Elbise (TTE)
             giyme zorunluluğuyla daha da üst boyutlara çıkarılmak is-
             teniyor. Türkiye hapishaneler tarihinde TTE dayatması ilk
             değildir. 12 Eylül darbecilerinin 1983-1984 yıllarında uy-
             gulamaya çalıştığı TTE’ye karşı hapishanelerde direniş açlık
             greviyle sürmüş, dört tutsağın şehit düşmesi sonrasında uy-
             gulamadan kaldırılmıştır. TTE 1987 ve 2003 yılları arasında  tişörtle) mahkemeye gelmesi gerekçe gösterilmiştir. Bununla
             tekrar gündeme getirilmiş. 2003 yılında ise F Tipi hapishanelere  birlikle 24 Aralık 2017 günü yayınlanan 696 sayılı KHK ile
             karşı sürdürülen açlık grevi direniş sonrasında TTE genelgesi  TTE uygulamasının tüm politik tutukluları kapsayacak
             bir kez daha uygulamadan kaldırılmıştır. Bu süreç ise onlarca  şekilde düzenlendiği ilan edilmiştir. TTE ilgili olarak yetki-
             insanın yaşamına mal olmuştur.                               lilerce örnek gösterilen Amerika’nın Guantanamo hapishanesi
                2017 yılında TTE bir kez daha gündeme getirilmiştir. Bu   ise insanlık dışı uygulamaları, vahşet görüntüleri ve uygula-
             kez FETÖ davasından yargılanan bir tutuklunun üzerinde       malarıyla ünlüdür, bizlerin ve tüm insanlığın lanetlediği bir
             politik gönderme olan bir kıyafetle (‘HERO’ yazan bir        işkencehanedir.
   52   53   54   55   56   57   58   59   60