Page 4 - Rehber Yürüyüş 56. Sayı...
P. 4

yalizm  (yani  Amerika)  ye'ye demokrasi getirmek değil ter-
                                                            hayranlığı  göklere  çıka-  sine Türkiye'yi karakolu yapmak bir
                                                            rılmalıdır. Bunun ekono-  bütün  olarak  yeni-sömürgesi  yap-
                                                            mik-sosyal-siyasal  dü-  mak istemesiydi.
                                                            zenlemelerin  yanında  an-  Bu İşbirlikçileştirme
                                                            lamı  şudur: ulusal,  dev-  Yeni-Sömürgeleştirme Süreci
                                                            rimci  güçlerin  üzerinde   İçte Bir Baskı Ortamı
               mezler.  İşbirlikçilerin  kendilerine  terör  estirmek.  Böylece  her  türlü  Kurulmadan Sürdürülemezdi
               kucak açtıkları yerde deyim yerin-  emperyalizm  karşıtlığını,  vatanse-  Ki Sistemin Karakteri Gereği
               deyse  nazlanırlar! Ağırdan  satarlar  verliği, halkın çıkarlarını savunma-  Bu Baskı Süreklidir
               kendilerini. 1920’lerde Kurtuluş Sava-  yı,  bağımsızlık  düşüncelerini  suç
               şı’yla ülkemizden  defettiğimiz  em-  olarak görmek ve göstermek... Bu-  Ve Bunun Adı
               peryalizm yeni-sömürgecilik ilişki-  günün “terörizm” saldırısının yerine  Sömürge Tipi Faşizmdir
               leriyle böyle girmiştir ülkemize.  o günlerde “komünizm” vardır.         Bu baskının ideolojik temeli geçmiş-
                  1950’lerde  yerli  işbirlikçiler  ve  Bu  saldırıyı  gerçekleştirmeden,  te  anti-komünizmdir. Sözde  hürriyet
               onların  partisi  DP,  yabancı  serma-  anti-komünizm havasını estirmeden  ve demokrasidir. Bunu ülkemize ih-
               yenin,  yani  emperyalistlerin  ülke-  işbirlikçiliği  meşrulaştıramazlardı.  raç  eden  de  emperyalistlerdir.  O
               mize gelmesi için adeta yalvarmış-  Vatanı  parça  parça  emperyalizme  günlerin Türkiye’sinde ve emperya-
               lardır.  Gerçekte  cumhuriyetin  ilk  satamazlardı.  Emperyalistler  ülke-  lizmin  girdiği  her  yerde  her  türlü
               yıllarından itibaren Kemalist iktidar  mizde istedikleri gibi cirit atamaz-  bağımsızlıkçı, sermaye karşıtı yak-
               yabancı sermayeye, yani emperyal-  lardı.  Ülkemizi bağımlılaştırmayı, yer-  laşım, ilerici yaklaşım “komünist”,
               ist tekellere hep açık olmuştur. An-  altı-yerüstü  zenginliklerimizi  yağmala-  “Moskof”  diye  yaftalanıp  saldırıya
               cak yabancı sermaye elverişli-imti-  mayı “ekonomik-askeri yardımlar” diy-  uğramaktadır.  O  derecedir  ki  kimi
               yazlı yani KARLI koşulları bulama-  erek, “ekonomik işbirliği” diyerek yut-  liberal  kesimler  dahi  bu  durumun
               dığından  beklendiği  ve  istenildiği  turamazlardı. “Anti-komünizm”  sal-  abartıldığını  söylemek  durumunda
               kadar gelmemiştir. Bu durumu em-   dırısı bu zeminde yükselmiştir.    kalmışlardır.
     Sayı: 56  peryalistler  ve  onların  destekçileri  Halka, devrimcilere karşı “anti-  1946'dan  başlayarak  şeriatçı  a-
     Yürüyüş   “devletçiliğinizle, millî iktisat poli-  komünizm”  saldırısıyla  terör  esti-  kımlar da öne çıkmaya başlamıştır.
      4 Mart   tikanızla yabancı sermayeyi ürkütü-  renlerin,  “demokrasi”  şovları  ya-  Din, sola alternatif olarak çıkartıla-
      2018     yorsunuz” diye ifade etmişlerdir...   panların tek amacı sömürünün önü-  caktır.

                  Evet yabancı sermayenin aradığı  nü düzlemektir. Amerikan emperya-    Her türlü ilerici ve devrimci dü-
               KARLI koşullar yoktur bunun için   lizmi demokrasinin düşmanı olarak  şünce ve eylemi, her çareye başvu-
               nazlanmaktır  emperyalist  tekeller.  komünizmi  göstermeye  çalışıyor,  rarak  ezme  hususunda,  işbirlikçi
               Dönemin başbakanı İsmet İnönü bu   ülkeleri,  devrimci  ve  ilericileri  bu  yerli  sınıflar  kararlı  bir  davranış
               gerçeği şöyle dile getiriyordu: “Ser-  şekilde baskı altına almaya, ideolo-  göstermişlerdir.  İdeolojik  planda,
               maye,  muhtaç  ve  zayıf  bir  iklime,  jik etkisi altına almaya çalışıyordu.  ABD'nin bir ihraç metası olarak ge-
               bizzat vaziyet etmek için gelir.”  Emperyalist  tekeller  istedikleri  pa-  liştirdiği  anti-komünizm  silahını,
                  Aranılan "muhtaçlık", "zayıf ik-  zarlara  giremediklerinde,  kendileri  ilerici  saflarda  bir  terör  yaratmak
               lim" DP iktidarı döneminde buluna-  için  kısıtlı  koşullar  olduğunda,  kar  için, bir Ortaçağ bağnazlığı ile kul-
               caktır.  Ve  1950’lerden  başlayarak  oranları düşük olduğunda “demok-  lanmışlardır.
               emperyalizmin  ülkemizdeki  haki-  rasi  yok”  diye  çığlık  atıyorlardı.  Bu  durum  1945-50’ler  Türki-
               miyeti, bağımlılık ilişkileri boyutla-  Gerçekte  ise  demokrasi  diye  bir  ye’sinin  manzarasıdır.  Dünyanın
               narak  yükselecektir.  Yerli  işbirlik-  dertleri  yoktu  emperyalizmin.  De-  1/3'ünün  emperyalist  blok  dışına
               çilerin ve emperyalist tekellerin ö-  mokrasinin  düşmanı  kendisiydi.  çıktığı, sosyalizmin halklar nezdin-
               nündeki en büyük engel ülkemizin   Faşist  iktidarları  yaratan,  destekle-  deki prestijinin alabildiğine yüksek
               yabancı sermayenin gelişine, ve ka-  yen  emperyalizmin  kendisiydi.  olduğu, sosyalizmin kazanımlarının
               pitalizmin  gelişimine  engel  olan;  1945-50’lerde Türkiye’de demokra-  halkların bağımsızlık mücadelesine
               daha doğrusu daha azgın sömürü ve  sinin varlığı tartışılırken Avrupa’nın  ivme  kazandırdığı  1945-50’ler  ko-
               talanına engel olan düşünsel-kültü-  göbeğindeki  İspanya’da,  Porte-  şullarında,  ABD  emperyalizminin
               rel-sosyal-ekonomik-siyasal  yapı-  kiz’de faşist iktidarlar yönetimdey-  geri bıraktırılmış ülkelere müdaha-
               sıdır. Başka bir ifadeyle her türden  di ve bu faşist iktidarların tartışması  lesini,  onları  sömürgeleştirmesini
               devrimci,  ulusalcı  düşüncelerin  ve  dahi yapılmıyordu. Sözde “demok-  “masum“, “hayırsever” göstereceği
               yapının varlığıdır engel.          rasi“den  bahseden,  Türkiye'de  bir  çok  açıktır.  Ve  bu  politika  sosyal-
                  Bu engeller tasfiye edilmeli, iş-  istibdat yönetiminin olduğunu söy-  izme-komünizme  yönelik  ideolojik
               birlikçilik  teşvik  edilmeli,  emper-  leyen Amerikan  kongresinin, ABD  saldırı ve psikolojik savaşla birlikte
                                                  emperyalizminin  tek  derdi  Türki-  yürütülecektir.


         4
   1   2   3   4   5   6   7   8   9