Page 155 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 155
Kahvaltı masası çoktan hazırlanmıştı. Hemen kahv-
altı masasına oturdular. Çaylarını doldurup içmeye baş-
ladılar. Ali’nin annesi çocukları izliyordu. İçinden “hepsi
pırıl pırı gençler, önlerinde daha çok yaşayacak yılları
var, yazık değil mi gençliklerine” diye düşünürken genç-
lere döndü;
-Çocuklar daha çok gençsiniz, hayatınızın baharın-
dasınız, yazık değil mi gençliğinize, sizler çok güzel bir
iş yapıyorsunuz, insanların kurtuluşu için mücadele edi-
yorsunuz, bu mücadele içerisinde bak ne hale getiriyor-
lar siz. Bakmayın benim böyle konuştuğuma, sizler için
çok üzülüyorum. Her gün haberlerde insanların nasıl öl-
düklerini izliyorum. Bir anne olarak her gün insanların
ölmesini izlemek kadar kötü bir şey yok, kendinize çok
dikkat edin. O polislerin acıması yok. Bak sizi ne hale
sokmuşlar.
-Sen üzülme anne, mutlaka bunların hesabı da so-
rulur bir gün. Evet, her gün insanlar katlediliyor, insan
olan bu katliamlara sessiz kalmamalı. Biz de yaşanan bu
katliamlara sessiz kalmadığımız için gözaltına alınıp iş-
kence görüyoruz. Belki ilerde biz de katledileceğiz, ya
da tutuklanacağız.
Bu kısa konuşmadan sonra kahvaltılarını bitirip
evden çıktılar. Hepsinin üzerinde yorgunluk vardı. Bu
yorgunluklarına rağmen bir an olsun dinlenmeyi akılla-
rından bile geçirmiyorlardı. Şimdi dinlenme zamanı ol-
madığını en iyi kendileri biliyordu. Her gün yoldaşları
153