Page 164 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 164

mıştı. Şimdi harcadığı emeğin karşılığını alıyordu. Emek

          harcamadan kazanım olmayacağını en iyi kendi ailesin-
          den biliyordu. İlk zamanlar kızıyorlardı, tepki gösteri-
          yorlardı, “bu ülkeyi siz mi kurtaracaksınız” gibi sözlerle
          çocuklarını devrimcilikten vazgeçirmeye çalışmışlardı. Bu
          sözlere karşı Ali hep olumlu yaklaşmıştı. Belki gücümüz
          az olabilir, bu ülkeyi şu an kurtaramayabiliriz, ama bir

          gerçeklik var; haklı ve meşru olan biziz. Biz bugün hal-
          kımızın öncülüğünü yapıyoruz. Hepimiz birlik olursak
          ancak kazanabiliriz. Bu ülkede yoksulluğun, açlığın so-
          rumlusunun bir avuç asalak olduğunu, ancak birlik olu-
          nursa  onları  yenebileceklerini  bıkmadan  usanmadan

          anlatmıştı ve bugün ailesi oğluyla birlikte derneğe gidip
          gelmeye başlamıştı.

              Derneğe sahip çıkan bir başka aile ise Ali’yi en çok
          mutlu eden aileydi. Bu aileye Ali sürekli dergi götürüp
          bırakıyordu. Aileyle her dergi götürdüğünde dergiyi is-
          temediklerini, bir daha dergiyi getirmemesi yönünde ko-
          nuşmalar  yapıyorlardı.  Ali  ise  derginin  içeriğini

          anlatıyordu her seferinde. Aile dergiyi almamak için biz
          yoksuluz, dergiye verecek paramız yok gibi şeyler söy-
          lediklerinde Ali dergiyi bırakıp “paranız yoksa önemli
          değil, ben sizden dergi parası istemiyorum. siz yeter ki
          dergiyi alıp okuyun, isterseniz ben size okurum dergiyi”
          diyordu. En sonunda kızıp “oğlum sen bizim başımıza

          belamı oldun? Ne anlamaz insansın.” demişlerdi. Aile-
          nin bu sözlerine karşı sakince “hayır ben sizin başınıza
          bela değilim, ben sizin için mücadele ediyorum. Yoksul-

                                   162
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169