Page 296 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 296
mürecektir. Fakat halktan hiç kimse bu durumla ilgilen-
mesin diye her türlü koşulu yaratılır. Düzen insanları tek
tek bireyler halinde yaşasın, kendi dertleriyle boğuşsun;
ama asla örgütlenmesinler, düzenin çirkefliğini, sömü-
rüsünü, zulmünü görmesinler ister. Bencil, bireyci in-
sanlar yetiştirir. Eğitim sisteminden TV programlarına,
reklamlardan gazetelere, siyasete kadar, aklınıza gelebi-
lecek her alanda, her kurumunda bu düşünceyi insanlara
yaymaya çalışır.
“Benim o” gibi bisküvi reklamları örnektir, banka
reklamlarında da zirveye yükselmenin yolu çok çalışmak
olarak gösterilir. Oysaki bunun arkasındaki “yakınında-
kinin ayağını kaydır, üstüne bas, zirveye çık” gerçeğin-
den oluşan sömürü çarkını gizler.
Bireyciliğe dayanan burjuva devlet kendi varlığını
sürdürebilmek için, özellikle gençleri kendi gelenekleri
ve kendi çıkarları doğrultusunda yetiştirmeye çalışır.
Düzenin halka bireyciliği yaygınlaştırmasının temel
nedeni halkın birliğinden, dayanışmasından korkmasıdır.
Eşitsiz, adaletsiz bir düzeni “her koyun kendi bacağın-
dan asılır”, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın”, “ge-
misini kurtaran kaptan” gibi sen önce kendini kurtar,
başkalarından sana ne anlayışını geliştirir. Yalnızlaştırır.
Ve insanlar yaşadıkları işsizliğin, yoksulluğun kendi ye-
teneksizliklerinden kaynaklandığını düşünür. Veya “ka-
derimiz böyle yazılmış” diye inanırlar. Yalnız olduğunu
düşünen halk, bu sorunla bir tek kendisinin karşı karşıya
294