Page 57 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 57
yordu, insan gideceği yere erkenden gidebiliyordu.
Hakan’la Hüseyin’in verdiği adresi çok aramadan
buldu. Söyledikleri adrese geldiğinde duraksadı. Der-
neğe girip girmemekte tereddüt etti. Hiç bilmediği bir
dernekti, sadece siyasi olduklarını, kendilerine devrimci
dediklerini biliyordu. Bu iki kelime de kendisine çok ya-
bancıydı. Derneğin bulunduğu sokağa girdi. Adres ve-
rirken Hakan derneğin ismini de söylemişti. Ama o,
derneğin ismini unutmuştu. Girdiği sokakta bir tane
dernek tabelası gördü, tabelada yıldız vardı, tabelanın
rengi sarı kırmızıydı. Burasının olması gerektiğini dü-
şündü. Derneğin sokağında dolaştı, iki üç kere derneğin
önünden geçti, ama bir türlü cesaret edip derneğin içine
giremedi. En sonunda cesaretini toplayıp dernekten içeri
girdi:
-Merhaba ben Hakan’la Hüseyin’e bakmıştım. Bana
buranın adreslerini vermişlerdi, tanıyor musunuz?
-Evet, doğru yere geldin. Sorduğun iki arkadaşı da
tanıyoruz. Senin adın Ali mi?
-Evet, benim ismim Ali. Siz nereden biliyorsunuz
ismimi? Ben daha önce buraya hiç gelmemiştim.
-Senin buraya geleceğini Hakan’la Hüseyin söyle-
mişti. Senin tam olarak ne zaman geleceğini bilmedikleri
için bize adını vermişlerdi. Yani seni ondan tanıyoruz.
Sen şöyle masaya geçip otur, biz çay koyup geliyoruz.
Derneği göz ucuyla incelemeye başladı. Duvardaki
55