Page 5 - Yürüyüş Dergisi 56. Sayısı...
P. 5
lerin, “demokrasi” şovları yapanların
tek amacı sömürünün önünü düzle-
mektir. Amerikan emperyalizmi de-
mokrasinin düşmanı olarak komünizmi
göstermeye çalışıyor, ülkeleri, devrimci
ve ilericileri bu şekilde baskı altına
almaya, ideolojik etkisi altına almaya
çalışıyordu. Emperyalist tekeller is-
tedikleri pazarlara giremediklerinde,
kendileri için kısıtlı koşullar olduğunda,
kar oranları düşük olduğunda “de-
mokrasi yok” diye çığlık atıyorlardı.
peryalizmin sömürüsünü meşrulaş- Aranılan "muhtaçlık", "zayıf ik-
Gerçekte ise demokrasi diye bir dertleri
tırmak, sömürüsü önündeki her türlü lim" DP iktidarı döneminde buluna-
yoktu emperyalizmin. Demokrasinin
engeli yok etmek, sömürüsü için "öz- caktır. Ve 1950’lerden başlayarak
düşmanı kendisiydi. Faşist iktidarları
gür" koşulları yaratmak, kendine yö- emperyalizmin ülkemizdeki hakimi-
yaratan, destekleyen emperyalizmin
nelik tüm dinamikleri yok etmek yeti, bağımlılık ilişkileri boyutlanarak
kendisiydi. 1945-50’lerde Türkiye’de
vardır. Yeni-sömürgecilik bunun do- yükselecektir. Yerli işbirlikçilerin ve
demokrasinin varlığı tartışılırken Av-
ruğa çıktığı bir dönemin ifadesidir. emperyalist tekellerin önündeki en
rupa’nın göbeğindeki İspanya’da, Por-
Emperyalizm, azgın bir sömürü- büyük engel ülkemizin yabancı ser- tekiz’de faşist iktidarlar yönetimdeydi
dür. Kapitalizmin aşırı kar isteği ser- mayenin gelişine ve kapitalizmin ge- ve bu faşist iktidarların tartışması
maye birikimini, sermaye birikimi lişimine engel olan; daha doğrusu dahi yapılmıyordu. Sözde “demok-
de tekelleri yaratmıştır. Tekel demek daha azgın sömürü ve talanına engel rasi“den bahseden, Türkiye'de bir is-
ise pazar hakimiyetidir. Aç gözlü ve olan düşünsel-kültürel-sosyal-eko- tibdat yönetiminin olduğunu söyleyen
doymak bilmez tekeller sermayelerini nomik-siyasal yapısıdır. Başka bir Amerikan kongresinin, ABD emper-
büyüttükçe daha çok pazara ihtiyaç ifadeyle her türden devrimci, ulusalcı yalizminin tek derdi Türkiye'ye de-
duyarlar. Sömürülerinin önünde hiçbir düşüncelerin ve yapının varlığıdır mokrasi getirmek değil tersine Tür- Sayı: 56
engel olsun istemezler. İşbirlikçilerin engel. kiye'yi karakolu yapmak, bir bütün
kendilerine kucak açtıkları yerde de- Bu engeller tasfiye edilmeli, iş- olarak yeni-sömürgesi yapmak iste- Yürüyüş
yim yerindeyse nazlanırlar! Ağırdan birlikçilik teşvik edilmeli, emperya- mesiydi. 4 Mart
2018
satarlar kendilerini. 1920’lerde Kur- lizm (yani Amerika) hayranlığı gök-
“1946 hürriyetçilerinin ilk buluş-
tuluş Savaşı’yla ülkemizden defetti- lere çıkarılmalıdır. Bunun ekono-
larından biri, ‘hürriyet düşmanlarına
ğimiz emperyalizm yeni-sömürgecilik mik-sosyal-siyasal düzenlemelerin
hürriyet yok’ olmuştur. Bu slogan,
ilişkileriyle böyle girmiştir ülkemize. yanında anlamı şudur: Ulusal, dev-
en aşırısından en ılımlısına kadar
1950’lerde yerli işbirlikçiler ve on- rimci güçlerin üzerinde terör estirmek. bütün devrimcileri etkisiz kılmak,
ların partisi DP, yabancı sermayenin, Böylece her türlü emperyalizm kar- solculuğu yasaklamak ve toprak re-
yani emperyalistlerin ülkemize gelmesi şıtlığını, vatanseverliği, halkın çı- formu, köy enstitüleri gibi devrim
için adeta yalvarmışlardır. Gerçekte karlarını savunmayı, bağımsızlık dü- hareketlerini komünistlik diye gösterip
cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren şüncelerini suç olarak görmek ve yıkmak için başarıyla kullanılmıştır.
Kemalist iktidar yabancı sermayeye, göstermek... Bugünün “terörizm” sal- ‘Toprak reformu yerine tarım refor-
yani emperyalist tekellere hep açık dırısının yerine o günlerde “komü- mu’, ‘devletçilik yerine özel teşebbüs
olmuştur. Ancak yabancı sermaye el- nizm” vardır. ve yabancı sermaye’, ‘bağımsız dış
verişli-imtiyazlı yani KARLI koşulları Bu saldırıyı gerçekleştirmeden, politika yerine uydu dış politika’,
bulamadığından beklendiği ve iste- anti-komünizm havasını estirmeden ‘Köy Enstitüleri yerine İmam-Hatip
nildiği kadar gelmemiştir. Bu durumu işbirlikçiliği meşrulaştıramazlardı. Okulları’, ‘hürriyet yerine ağırlaştı-
emperyalistler ve onların destekçileri Vatanı parça parça emperyalizme sa- rılan 141 ve 142. maddeler;1946'daki
“devletçiliğinizle, millî iktisat politi- tamazlardı. Emperyalistler ülkemizde çok partili hayatın kimler yararına
kanızla yabancı sermayeyi ürkütüyor- istedikleri gibi cirit atamazlardı. Ül- bir hareket olduğunu açıkça göster-
sunuz” diye ifade etmişlerdir... kemizi bağımlılaştırmayı, yeraltı- meye yeterlidir.” (Doğan Avcıoğlu,
Evet yabancı sermayenin aradığı yerüstü zenginliklerimizi yağmala- Türkiye’nin Düzeni, Cilt 1, sy 521)
KARLI koşullar yoktur, bunun için mayı “ekonomik-askeri yardımlar”
nazlanmaktadır emperyalist tekeller. diyerek, “ekonomik işbirliği” diyerek Bu İşbirlikçileştirme-
Dönemin başbakanı İsmet İnönü bu yutturamazlardı. “Anti-komünizm” Yeni-Sömürgeleştirme
gerçeği şöyle dile getiriyordu: “Ser- saldırısı bu zeminde yükselmiştir. Süreci İçte Bir Baskı
maye, muhtaç ve zayıf bir iklime, Halka, devrimcilere karşı “anti-
bizzat vaziyet etmek için gelir.” komünizm” saldırısıyla terör estiren- Ortamı Kurulmadan
5
LİSTELERİNİZ DEĞİL, BESTELERİMİZ KAZANACAK!