Page 58 - Yürüyüş Dergisi 56. Sayısı...
P. 58
Anıları Mirasımız Öyle bir anlatışı vardı ki "oportünistler kıskansın" dercesine.
Biz onun duygularına ortak olmada dirensek de, o bize
İrfan'ı Cepheli Yaptığı Bir Yoldaşı Anlatıyor: DEVRİMCİ SOL'cu olma mutluluğunu hissettirmeye çalışırdı.
“Hareketimizi bize getirdi!” Oportünistlerin "mistik tanımlama" diye küçümsediği DEV-
RİMCİ SOL ruhunu anlatırdı bize. Anlatımları kendi kişiliğinde
Ben İrfan'ı bir ev ortamında, kavgamızın içinde bir insan
somutlanıyordu sanki. O zamanlar bize de bu onuru taşımak
olarak tanıdım. Henüz örgütlü bir insan değildim. Bir gün
istediğini anlayamamıştım İrfan Yoldaş!.. Şimdi çok daha
bize canlılığıyla, neşesiyle çıkıp geldi. Konuşkanlığı, yakın-
iyi anlıyorum onu. Sadece her şeye rağmen savaşma kararlı-
lığıyla geldi. Onsuz olamayacağını, gurur duyduğunu söylediği
lığında olanların sahip olabileceği bir onurdu bu. Coşku ve
Hareketimizi bize getirdi.
kararlılığı her koşulda taşıyanların ruhu.
İrfan DEVRİMCİ SOL'cu olmayı bir onur, bir şans olarak
Hareketimiz' e bağlılığını, darbecilerden bahsederkenki
görüyordu. Daha erken bağ kurmamış olmayı boşa zaman
öfkesinde daha iyi görmüştüm. Darbecilerin ismi geçtiğinde
kaybı olarak kabul ediyordu. Bu onuru bizim de kafamıza
kazımak istercesine, Hareket'imizi, tarihimizi, şehitlerimizi o neşeli hali öfkeye dönüşür, kendi elleriyle hepsini yok
anlatırdı. Özellikle sohbetlerimizin çoğunun konusunu şe- etmek isterdi.
hitlerimiz oluştururdu. Nasıl da imrenerek, özenerek anlatırdı Kendi halimizde, kendi sorunlarımızla uğraşırken etrafımıza
onları! Şehitlerimizin hemen hepsini sanki birebir tanıyormuş ördüğümüz duvarları coşkusuyla araladı. Tarihimizi, yol-
gibi birçok yönünü biliyor ve bize ayrıntılarıyla anlatıyordu. daşlarımızı, Önderimizi dinlemek en önemli işim olmuştu.
Önemsiz sayılabilecek bir şeyden başlıyordu anlatmaya ve Ama sabırsızdın İrfan Yoldaş, Dar geliyordu bulunduğu yer
kısa sürede bu sohbetleri politik içeriğine kavuşturuyordu. ona. Bu sabırsızlığı "acaba bizim yanımızda huzursuz mu?" so-
16-17 Nisan'ı, Sabo'yu, Ölüm Orucu'nu, cezalandırmalarımızı, rusunu aklıma getiriyordu. O neşeli halini görünce "yok,
"Haklıyız Kazanacağız"ı... huzursuz olduğundan değil" diyordum ama bir türlü anlam ve-
Ondan bunları dinlemek benim için en büyük zevkti ve bu remiyordum. Şehit düştüğünü öğrendiğimde anlayabildim bu
sohbetlerimizden pek çok şey öğrendim. Bizimle kaldığı süreçte sabırsızlığını. Nasıl sabırsızlanmayasın ki! Karadeniz'in geniş
beni öyle bir eve bağlamıştı ki, işten çıkınca hiçbir yere yaylaları, yüksek dağları dururken o mekân nasıl dar gelmesindi.
uğramadan eve koşuyordum. Bir aradayken suskun tek bir an Belli etmemeye çalıştığı sabırsızlık, Hareket'ine, yoldaşlarına,
geçmez, İrfan oluşan her suskunluğu hemen doldururdu. Bizim dağlara, savaşa kavuşmanın sabırsızlığıydı.
işimiz olduğunda da sessizce bir köşede kitabını okurdu. "Gideceğim, fazla kalmayacağım sizde..." deyip bir gün
İrfan'ın girişkenliğinin yanında bir çekingenliği de vardı. geldiği günkü neşesiyle, coşkusuyla çıkıp gitmişti. Tekrar
Birçok konuyu çok rahat konuşur, sorar ama en ufak bir ih- gelebileceğini düşünüp bekledik. Beklerken şehit haberini
tiyacını söylemeye çekinirdi. Eşimle yaşadığımız sorunlarda, aldık. O artık hasretine kavuşmuştu. Onurumuzu bu kez de
tartışmalarda konuşkan İrfan susar, neşesi gider, canı sıkılırdı. Karadeniz’e taşımıştı. Parti'mizin onun hakkındaki anlatımlarını
Tanık olduğu bir tartışmamızda suratı asılmış, gün boyu okuyunca onu daha çok tanıyamadığıma üzüldüm. Hareket'ten
sessiz kalmıştı. Kendisinde müdahale hakkı görmemiş olacak uzak düşmene rağmen ısrarla Hareket'le bütünleşme çaban
ki bizimle ilişkide olan arkadaşa söylemiş ve onun müdahale anlatılıyordu. Bütünleşme çaban ve sabrın örnek gösteriliyordu.
etmesini sağlamıştı. Senden alacak çok şeyimiz olduğu vurgulanıyordu.
Aç olduğunu söylemeye çekinen İrfan, Mücadele Gazetesi'ni
Bugün Devrimci Sol onurunu Parti-Cephe onuruyla daha
unuttuğumuzda kızmış, "ben burada sabırsızlıkla gazeteyi bek-
büyüttük, senin ve tüm şehitlerimizin yol göstericiliğiyle bu
lerken siz nasıl unutabiliyorsunuz" diye çıkışmıştı bize.
onur daha da büyüyecek, halka yayılacak. Sen yoldaşlarına
Onu kısa zaman diliminde uzun sohbetlerimizde tanıdım,
kavuşmayı beklerken ben sana yoldaş sıcaklığını veremedim!
çok iyi bir hafızası vardı. Aktüel bilgisi ise o güne kadar ta-
Ama bugün ben de yoldaşlarının içindeyim. Ve söz veriyorum
nıdığım devrimcilerde görmediğim bir yan olduğu için beni
sana yoldaşım, bu onuru taşıyacağım. Sizlere bu onuru,
şaşırtmıştı. Ekonomiden tutun da sinemaya kadar birçok
büyük zaferimizi armağan ederek taşıyacağız...
konuda bilgi sahibiydi. Ama İrfan' ın bize yansıyan ve beni
en çok etkileyen yanı Hareketimizden söz ederkenki haliydi.
Şehit sorusunun cevabı: Sevgi ERDOĞAN
Karl MARKS: “çürütememiş”, onun düşüncelerinin bir umut olmasını en-
5 Mayıs 1818'de Almanya'nın Trier gelleyememiştir. Marks, teorik çalışmaları içinde büyük bir
kentinde doğdu. Hukuk öğrenimi gördü. yetkinlikle ortaya koydu ki, kapitalizmin tek alternatifi
Mücadele içindeki rolüyle, dünya pro-
vardır: Sosyalizm. Bu noktadan itibaren yalnız bir teorisyen
letaryasının, ezilen halkların öğretmeni,
değil, işçi sınıfının sosyalizm mücadelesinin fiilen de ön-
sosyalizmin teorisyeni, tarihin yönünü
derlerinden biri olmuştur. 1848’de yoldaşı, dava arkadaşı
gösteren bir pusula oldu. Adıyla, yaşa-
Engels ile Komünist Manifesto’yu yayınladı. Bu faaliyetleri
mıyla, öğretileriyle, 1847'de kuruluşuna
önderlik ettiği Komünist Birliği'nden bu nedeniyle bulunduğu birçok ülkeden sürgün edildi. Marks,
Karl Marks
yana tam 163 yıldır burjuvazinin korkulu 14 Mart 1883’te, İngiltere’nin başkenti Londra’da dünya
rüyasıdır. Burjuvazi, Marks’ı “çürütmek” adına tüm silahlarını halklarına büyük mirasını, “Marksizmi” bırakarak ölümsüz-
seferber etmesine karşın, bugüne kadar Marks’ın düşüncelerini leşti...