Page 3 - 2. HİKAYEMİZ
P. 3

Bayburt  Kalesi’nin  büyüklüğü  ve  surlarındaki


               çinilerinin güzelliği dillere destandı. Pek çok millete ev


               sahipliği  yapmıştı.  Çok  geniş  topraklar  üzerine


               kurulmuştu.  Her  göreni  kendisine  hayran  bırakan


               çinileri  nedeniyle,  “Çinimaçin”  diyenler  de  vardı

               Bayburk Kalesi’ne.



                      Tuğrul Şah adındaki gözükara ve cesur bir bey,


               Bayburt  Kalesi’ni  Türk  topraklarına  katmayı  aklına


               koymuştu. Ne var ki bu iş pek de kolay olmayacaktı.



                      Tuğrul  Şah,  şövalyeler  tarafından  ele  geçirilen


               kaleyi  defalarca  kuşatmıştı.  Ama  kalenin  büyük  ve


               sarı  duvarlarının  üzerinde  çok  sayıda  gözetleme


               kulesi  vardı.  Şövalyelere  ait  askerler  bir  an  bile

               gözetleme  kulelerinden  ayrılmıyorlardı.  Şövalyeler


               uzun ve büyük kılıçlarını çok iyi kullanıyorlardı.



                      Kalenin  uçunda  şövalyeleri  temsil  eden  bir


               bayrak asılıydı. Kalenin hemen kıyısından akan Çoruh


               Nehri,  kalenin  ele  geçirilmesini  zorlaştırıyordu.


               Tuğrul  Şah  bir  seferinde  kaleyi  ele  geçirmeye  çok

               yaklaşmıştı. İşte o zaman nehrin ötesine trambolinle


               geçen  şövalyelerin  askerleri,  birden  ortaya  çıkarak


               Tuğrul  Şah  ve  askerlerini  bozguna  uğratmışlardı.
   1   2   3   4   5