Page 261 - Hz. Mehdi Hakkında Bilgiler
P. 261
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Lamarck zü ra fa la rın cey lan ben ze ri
hay van lar dan tü re dik le ri ne ina nı yor -
du. Ona gö re ot la ra uzan ma ya ça lı şan
bu can lı la rın za man için de bo yun la rı
uza mış ve zü ra fa la ra dö nü şü ver miş -
ler di. Men del'in 1865 yı lın da keş fet ti ği
ka lı tım ka nun la rı, ya şam sı ra sın da ka -
za nı lan özel lik le rin son ra ki ne -
sil le re ak ta rıl ma sı nın
müm kün ol ma dı ğı nı is -
pat la mış tır. Böy le ce La -
marck'ın zü ra fa ma sa lı
da ta ri he ka rış mış tır.
Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'ların
sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle neo-
Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun yanı-
na "faydalı değişiklik sebebi" olarak mutasyonları, yani canlıların gen-
lerinde radyasyon gibi dış etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda
oluşan bozulmaları ekledi.
Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağ-
men, Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yer-
yüzünde bulunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz,
akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonlara", yani
genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia et-
mektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek vardır:
259