Page 507 - Risale-i Nur - Şualar
P. 507

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             509


           Ramazan-ı Şerifte Hayrı birden bine çıkan Evradlarımızla meşgul olup ilmî
           Derslerimizle bu cüz'î, geçici sıkıntılara ehemmiyet vermemeğe çalışmak
           büyük  bir  bahtiyarlıktır.  Ve  Nur'un  pek  ehemmiyetli  bu  imtihanındaki
           tesirli Dersleri ve muarızlara kendini okutturması, ehemmiyetli bir Fütuhat-
           ı Nuriyedir.

               Haşiye:  Bazı  Kardeşlerimizin  lüzumsuz  talebeliğini  inkâr,  hususan
           (…………)  eskide  ehemmiyetli  kendi  Hizmet-i  Nuriyelerini  lüzumsuz
           setretmeleri  gerçi  çirkin,  fakat  onların  sâbık  hizmetleri  için  afvedib
           gücenmemeliyiz.

                                                                      Said Nursî
                                           * * *

                                      ِ
                                              ِ
                                                                    ِ ِ
                             ِ
                         ِ ۪
                                                                         ِ

                                ِ
                          ه   دمحب  حبيُ َّلا ء   َ شَ نم نا ِ  َ ْ       و                هناحبس  همساب
                          ْ َ
                                             ْ
                               ُ َ ُ
                                         ْ
                                                                        ْ
                                                             ُ َ َ ْ ُ


               Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

               Evvelâ: Rivayat-ı Sahiha ile "Leyle-i Kadr'i nısf-ı âhirde, hususan
           aşr-ı  âhirde  arayınız."  Ferman  etmesiyle,  bu  gelecek  Geceler,  seksen
           küsur sene bir İbadet ömrünü kazandıran Leyle-i Kadr'in gelecek gecelerde
           ihtimali  pek  kavî  olmasından  istifadeye  çalışmak, böyle  Sevablı  yerlerde
           bir saadettir.
                                     ِ
                                  ِ
                         ِ
                                             ِ
                                        ِ
               Sâniyen:   ردَكلا  نم نمَا رد   ق   ْلاب نمٰا نم "Kadere İman eden gam
                          َ
                                           َ َ
                                َ ْ
                                               َ َ
                                    َ
                                                    ْ َ
                                                               ِ

           ve hüzünden emin olur" Sırrıyla,   هنس ْ َ      َا   ح    ء َ شَ  ِلُك  نم اوُذخ "Herşeyin

                                              ُ َ
                                                                     ُ
                                                              ْ
                                                       ْ
           güzel cihetine bakınız" Kaidesinin Sırrıyla,

                                      ِ ا
              ِ ا
                                                                     ِ
                                 ۪
                                                                             ۪
                                                                        تيُ ني
            كئٰلوُاو للّٰا ميُّده  َ ٰ َ  ي   ن      ذَّلا  كئٰلوُا هنسحَا نو   ع ِ   بَّتيف َلوقْلا  نوعم َ َ َ    ذَّلَا
                                                        َ َ
            َ
                                                              َ
                                    َ
                                                     ُ َ
                                           ُ َ
                                                                 َ ُ
                                              َ ْ
                  َ ُ ه ُ
                                                             ْ
                                                                        ْ
                         ُ
                                       باب   ْلَلْا اوُلوُا مه
                                      ِ
                                         َ
                                                    ْ ُ

           gayet kısacık bir meali: "Sözleri dinleyip en güzeline tâbi' olup fenasına
           bakmayanlar, Hidayet-i İlahiyeye mazhar Akıl sahibi onlardır" mealin-
           de. Bizler için şimdi herşeyin iyi tarafına ve güzel cihetine
   502   503   504   505   506   507   508   509   510   511   512