Page 622 - Risale-i Nur - Şualar
P. 622
624 ŞUÂLAR
Yani: O Zât (A.S.M.) Güneş gibi kendi kendine delildir. Binler Mu'ci-
zat ve Kemalât ve yüksek, güzel Ahlâkıyla Risaletine ve Sadıkıyetine
pek kuvvetli şehadet eder. Evet Mu'cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) Risale-i
Hârikada üçyüzden ziyade Nakl-i Sahih ile isbat ettiği gibi; o Zâtın
ِ
ِ
ٰ
(A.S.M.) رمقْلا قنْا و ve مر َ ه للّٰا نك ل و تيمر ذا تيمر امو
َ
ُ َ َ
َ ْ َ َ ْ
َّ
َّ َ ْ
َ ْ َ َ
ٰ َ
َ
َ
َ َ
Âyetlerinin sarahatıyla, Avucunun bir Parmağıyla Kamer iki parça olması
ve Nakl-i Sahih ve tevatürle, aynı Elin beş Parmağından beş çeşme su
akması ve susuz kalan bütün ordusu o sudan içmesi ve şahid olması ve bu
acib hârika iki defa başka yerde de vuku bulması ve aynı avuç ile bir parça
toprağı, hücum eden düşman ordusuna atarak, her birisinin gözüne bir avuç
toprak girmesiyle hücumda iken kaçmaları ve aynı avuçta küçük taşlar
İnsanlar gibi Tesbih edib للّٰا ناحبس demeleri gibi Nakl-i Sahih ile ve bir
ه
َ َ ْ ُ
kısmı tevatürle tarihlerde kat'iyyen vukua gelen yüzer ve Ehl-i Tahkikin
yanında bine kadar Mu'cizat, Elinde zuhuru ve dost ve düşmanların
ittifakıyla Onda güzel hasletlerin ve Ahlâk-ı Hasenenin en yüksek
derecesinde (Haşiye) bulunması ve arkasında tebaiyetle sülûk edib
Kemalâta erişen ve Hakikata Aynelyakîn yetişen bütün Ehl-i Tahkik,
İttifakla Kemalât-ı Muhammediye (A.S.M.) en yüksek derecede
bulunduğuna Hakkalyakîn tasdikleri ve Onun Dininden gelen Âlem-i
İslâm'ın Füyuzatı ve koca İslâmiyet'in Hakikatları onun hârika Kemalâtına
delalet eder. Elbette o Zât (A.S.M.), bizzât kendi Risaletine gayet parlak ve
küllî, geniş şehadet eder demektir.
Pekçok kuvvetli şehadetleri ihtiva eden Dördüncü Şehadet:
ِ
ِ ِ ِ
ِ
ِ ِ ۪ ارب و هقئ ا ا قح نم ُّدحي َل امب نۤارقْلا ةداهبِ و
ِ ِ
ِ
هنيه
ْ ُ
َ
َ
ْ َ
َ َ َ
َ َ َ َ
َ ُ
------------------
(Haşiye): Hattâ Şecaat Kahramanı Hazret-i Ali (R.A.) diyor: "Harbde biz
korktuğumuz zaman, Peygamber'in (A.S.M.) arkasına saklanır, tahassun ederdik."
Şecaat gibi her haslette faik olduğunu, o zaman düşmanları dahi tasdik ettiklerini
tarihler naklediyorlar.