Page 456 - Risale-i Nur - Sözler
P. 456

458                                                                                                                                    SÖZLER


          kazandırır" dediğinden milyarlar defa tekrar edilse ve Kâinat kadar ehem-
          miyet  verilse  yine  israf  olmaz,  kıymetten  düşmez.  İşte  bu  çeşit  hadsiz
          kıymetdar  mes'eleleri  Ders  veren  ve  Kâinatı  bir  hane  gibi  değiştiren  ve
          şeklini  bozan  dehşetli  inkılabları  tesis  etmekte  iknaa  ve  inandırmaya  ve
          isbata  çalışan  Kur'an-ı  Mu'ciz-ül  Beyan  elbette  sarihan  ve  zımnen  ve
          işareten  binler  defa  o  mes'elelere  nazar-ı  dikkati  celbetmek;  değil  israf,
          belki  ekmek,  ilâç,  hava  ve  ziya  gibi  birer  hacet-i  zaruriye  hükmünde
          İhsanını tazelendirir. Hem meselâ:

                                                    ِ
                                     ۪
                   َ مي ۪ َ ل ا َبا ذع  ْ    َ َ  ل َ مه َ  َ يم ِ  َو َ  ا َ َّظل ا َ ل  َ م َ ڬ     َ نهجَر     َ ني َ َ ۪ ف َ َ ن ا     ِ َ ف َ ۪ر  ا ك  َّ ْ  ِ َ ا َ ن َ ا َ ل
                                                َّ
                   ٌ
                                    ن
                        ٌ
          gibi tehdid Âyetlerini Kur'an gayet şiddetle ve hiddetle ve gayet kuvvet ve
          tekrarla zikretmesinin Hikmeti ise; -Risale-i Nur'da kat'î isbat edildiği gibi-
          beşerin küfrü, Kâinatın ve ekser mahlukatın hukuklarına öyle bir tecavüz-
          dür ki, Semavatı ve Arzı kızdırıyor ve Anasırı hiddete getirip tufanlarla o
          zalimleri tokatlıyor.

                      ِ
              ِ
                                           ِ
              َ ظ َ يغْل  َ ا  َ نم  َّ ن  َ ي َز  َ متَد     َ ڬ َ َ ت َ  ك ا  َ روف   َ تَ َ هو  َ اق َ ً    َ ش َ۪ه ي       ِ      ن  ۪  ن     ِ َ ا َ ذ َ ىا َ َ نا َ ْل َ ق و َا َ ف ي َ ه ا َ َ س َ م َ ع و ا َ َ  ل َ ه َا
                                            ن

                ْ
                              ن
                                     ن
          Âyetinin  sarahatıyla  o  zalim  münkirlere  Cehennem  öyle  öfkeleniyor  ki,
          hiddetinden  parçalanmak  derecesine  geliyor.  İşte  böyle  bir  cinayet-i
          âmmeye ve hadsiz bir tecavüze karşı beşerin küçüklük ve ehemmiyetsizliği
          noktasında değil, belki zalimane cinayetinin azametine ve kâfirane tecavü-
          zünün dehşetine karşı Sultan-ı Kâinat kendi raiyetinin hukukunun ehemmi-
          yetini ve o münkirlerin küfür ve zulmündeki nihayetsiz çirkinliğini göster-
          mek Hikmetiyle Fermanında gayet hiddet ve şiddetle o cinayeti ve cezasını
          değil  bin  defa,  belki  milyonlar  ve  milyarlar  ile  tekrar  etse,  yine  israf  ve
          kusur değil ki, bin seneden beri yüzer milyon İnsanlar hergün usanmadan
          kemal-i iştiyakla ve ihtiyaçla okurlar.

          Evet hergün, her zaman, herkes için bir Âlem gider, taze bir Âlemin kapısı
          kendine açılmasından, geçici herbir Âlemini nurlandırmak için ihtiyaç ve
          iştiyakla  َلِلّا    ن ه  َ َّلا َ  ِ َ اَهىل  ى ِ  َ  لا َ َ ا  Cümlesini bin defa tekrar ile o değişen perdelerin



          herbirisine bir  اَلِلّ  ِ     ى ِ  َ  لا َ َ ا َ ىل َ ه َ َ ا َ َّلا َ   ı bir lâmba yaptığı gibi, öyle de: O kesretli,
                        ن ه
          geçici perdeleri ve tazelenen seyyar Kâinatları
   451   452   453   454   455   456   457   458   459   460   461