Page 57 - Yürüyüş Dergisi 22. Sayısı
P. 57
Anıları Mirasımız davasını satmak, yarı yolda bırakıp gitmek onun kitabında
yoktu. Anadolu yiğitleri gibiydi bu yanıyla. Sevdi mi, bağlandı
Yoldaşları anlatıyor: mı, harbisinden, hesapsızından severdi. Düzendeki kirli,
Hasan Vefanın, Sadeliğin, Mütevaziliğin, çıkarcı ilişkilere, tiksintiyle bakardı, çok uzaktı böyle şeylere.
Dobraydı Hasan... Lafını esirgemezdi. Sorun çıkartmakta
Halkın Adalet Özleminin Adıdır
ısrar edenlere, niyeti olmayanlara taviz vermez, harekete
Hasan, 2002-2003 döneminde İstanbul’a Yıldız Teknik zarar vermelerine izin vermezdi.
Üniversitesi’ni kazanarak gelmişti. Çanakkale Gelibolu’da Dev-Gençli’ydi Hasan… Üniversite kampüslerinde binlerce
bizimle ilgili birçok şeyi (ölüm oruçlarını, tarihimizi) dinleyip, öğrenciye, devrimin, devrimciliğin propagandasını yapmıştır.
yayınlarımızı okuyup geldiğinde, direk örgütlenme isteğiyle Sayısız polis saldırısı, faşist saldırı yaşamış, hepsinde de di-
bizi aramış, fakat birkaç ay bağ kuramamış. Tanıştıktan sonra renmiştir. Sivil faşistlerin bir saldırısında, sırtından satırla ya-
hızla mücadele içinde yer almış, kendini kısa sürede geliştirmişti. ralanmıştır. Ama aynı zamanda hesap soran, buna önderlik
Hasan’la aynı dönem mücadeleye başlamıştık. Sade, doğal,
edendir. İstanbul Üniversitesi’nde faşistlere, unutamayacakları
içten, yoldaş sevgisiyle dolu bir yoldaşımızdı. Yoldaşını
bir cezalandırma eylemine imza atanlardandır. 4 faşisti ağır
herhangi bir düşman saldırısında tereddütsüz sahiplenirdi.
yaralamışlardır bu eylemde.
Bir keresinde Beşiktaş’ta dergi satışında topluca alındığımız
Ailesine karşı hep net olmuştur Hasan; onların tüm baskı-
bir gözaltında, bizi zorla arayıp hücrelere attıktan sonra bayan
larına, düzene geri dönmesi için denedikleri tüm yöntemlere
arkadaşlarımızın da, zorla işkence yaparak, üzerlerini arıyorlardı.
rağmen her zaman mücadelesinin meşruluğunu ortaya koymuş,
Üstlerini, başlarını çıkarmışlardı. Biz de slogan atıp kapıları
açık kapı bırakmamıştır. Dev-Genç’lilere bu yanıyla da örnek
dövüyorduk. Bayan arkadaşları önümüzden o halde geçirip
olmuştur.
nezarethaneye götürdüklerini görünce müthiş öfkelenmiş, Hasan vefanın, sadeliğin, mütevazılığın, halkın adalet özleminin
‘sizin ananız, bacınız yok mu şerefsizler’ demişti. İşkenceciler,
adıdır. Çıkarsız, hesapsız, devrime-halka-harekete bağlanmak,
bu sözüne tahammül edemeyip gaza boğmuşlardı bizi.
her türlü bireysel duygu ve düşünceden arınmaktır. Yeni insan
Hasan’ın en belirgin özelliklerinden biri, onura, namusa
olmaktır Hasan. Bize bıraktığı en değerli özellikleri bunlardır.
verdiği önem ve değerdi. Düşmanın, halka yönelik onursuz
Mücadelenin ihtiyaçları için, hareketi bu süreçte ileriye taşımak
dayatmalarına büyük öfke duyardı. Hasan, yoldaşını tereddütsüz
için, cüretle, bedelleri tereddütsüz göze alarak öne atıldı.
sahiplenen olduğu gibi, aynı zamanda sabırlıydı da. Sorun
Ona layık olacağız, daha çok onun gibi komutanlar çıka-
yaşayan, tartışmalara yol açan insanlara sabırla, tane tane,
uzun uzun anlatırdı. İkna özelliği vardı; alanına, altındaki in- racağız. And olsun ki hesabı da, kanı da, ideali de yerde kal-
mayacak.
sanların sorunlarına vakıf olurdu. Emekten kaçmazdı,
kestirip atmazdı. Hasan’ın sinirlendiğine tanık olduğumu
hatırlamıyorum örneğin. Teorik olarak, Dev-Genç saflarındaki DÜEN BR KARANFL
en donanımlı insanlardan biriydi. Okumaya, öğrenmeye NASIL BN KARANFLE DÖNÜÜR
sürekli devam etti.
Sade, doğal, emekçi olduğu gibi neşeli ve hoş sohbetti. Sıla’ya...
Bulunduğu ortamı coşturmasını bilirdi. İş yaparken de Par par parlardı gözlerin
coşkulu ve coşkusunu yayandı… Gençliğin belirgin özel- Gecenin karanlıını yırtıp aydınlatan
liklerinden biridir; yemek yemeyi sever, bu konuda skeçlere Yıldızların en güzel haliydi umutların
konu olmuştur çoğu kez.
Fakat aynı Hasan, gençlikte ekonomik olarak darda ol- Atardı kalbin özgür vatan diye
duğumuz dönemlerde, ağzına birkaç lokma atıp masadan Soluk alılarından halk duyulurdu
kalkmıştır çoğu kez. Yoldaşlarını düşünmüştür çünkü. Ken-
disinin aç kalması önemli değildir onun için. Yoldaşlarının imdi topraın koynuna
doyması önemlidir. Bunun gibi birçok örnek vardır. Örneğin bir karanfil gibi düen
üstüne başına yeni elbise aldığına hiç tanık olmadım. Sıla’ya mı hasret olur günler
Ablalar, ağabeyler görüp, ‘alın’ ve benzeri derlerse belki
almıştır. Bazı arkadaşlar, düzenin tüketim kültürünü safla- Anlatın imdi bana
rımızda, giyimde kuşamda ‘moda’ diye sürdürürken, onun Düen bir karanfil
böyle şeyleri hiç olmamıştır. Aksine, yeri geldiği zaman Nasıl bin karanfile dönüür
bunların yanlış olduğunu söylemiştir. Eer ki
Öfkesi büyüktü… Saflarımıza geldiğinden beri hedefi,
hesap sormak olmuştur. Gülen bir çift göz
Adalet duygusu kuvvetliydi… Bağlıydı. Mücadeleye Yalan söylemiyorsa bakılarında
aynı dönemde başladığımız çok sayıda insan düzene sav- Sahtelik akmıyorsa her bir tarafından
rulurken, o hep daha büyük sorumluluklar üstlenmiştir. 1 Deil bin karanfil
Nisan operasyonundan sonra aranır durumundayken bırakıp Milyonlarca karanfile dönüür
gidenlere öfkeliydi. Delikanlıydı bizim Hasan, arkadaşını,
Ülkemde ve dünyada..