Page 57 - Yürüyüş Dergisi 562. Sayısı
P. 57
Koray DOĞAN: Yusuf KUTLU:
12 Mart döneminin baskı ve tenkil koşulla- Yusuf Kutlu, 1973’te Antakya’nın Ekinci
rında, devrimci görevlerini yerine getirirken, Beldesi’nde doğdu. Arap Alevilerindendi. Ya-
polis tarafından 8 Mart 1972’de sırtından vu- şamını bir emekçi olarak kazandı yıllarca.
rularak katledi. ODTÜ öğrencisi olan Koray Oto boyacısıydı. Sömürüyü ve eşitsizliği ya-
Doğan, gençlik mücadelesi içinde yer aldı. şayarak devrimci mücadeleye katıldı. 1995’te
Koray Doğan Bu süreçte THKP-C’li oldu. Ankara'da Dev- Yusuf Kutlu tutsak düştü. 19 Aralık Hapishaneler Katliamı
Genç içinde çeşitli eylemlere katıldı, görevler sırasında Bartın Hapishanesi’ndeydi. Katliamın
üstlendi. Mahir Çayanlar'ın Maltepe Hapishanesi'nden firar ardından Sincan F Tipi hücrelerine atıldı. 5. Ölüm Orucu
etmesinden sonra onlara yer bulma, ilişki kurma gibi görevler Ekibi’nde yer aldı. Direnişini 279 gün boyunca kararlılıkla
üstlendi... Polis takibi sırasında sırtından vurularak katledildi. sürdürdü. 9 Mart 2002’de Ankara Numune Hastanesi’nde
THKP-C'nin genç militanlarından biri olarak ölümsüzleşti. şehit düştü.
Şenol ŞENER: Erbil SARI:
Yıldız İDMMA’da sürdürülen anti-faşist 1969 Trabzon Çaykara doğumlu. Hep hak-
mücadelede büyük bir coşkuyla yer aldı Şenol. sızlıklara karşı mücadele etti. Bu mücadele
Mücadeleye dört elle sarıldı. Polisin, kaldığı içinde devrimci hareketle tanıştı. 15 Mart
eve yaptığı baskın sırasında rahatsızlanarak 8 1992’de Zonguldak’ta Kozlu Katliamı’nın so-
Mart 1979'da aramızdan ayrıldı. rumlularına karşı bir eylemin son hazırlıklarını
Şenol Şener Erbil Sarı yaparken, kaza sonucu bombanın patlamasıyla
şehit düştü.
Anıları Mirasımız küçük bir talebin bile ezildiği, bir hakkın bile yok sayıldığı
bir ülkede yaşıyoruz... Taleplerimizi kabul ettirmek için bir
Yusuf Kutlu ile Röportaj: yol bu. Yani ne apartmandan atlama ne de köprüden.
“Tecrit, izolasyon ve baskı altında Bekledim ve 5’inci ekipte yer kaptım kendime.
“Yolun açık olsun yoldaşım”
yaşamak istemiyorum” Soru: Yoldaşlarının, çevre hücrelerin senin ölüm orucu
ekibine katıldığını öğrendiklerinde tavrı neydi?
Genellikle nasıl yapılır röportajlar? Bir gazeteci sorar,
Yusuf Kutlu: Yoldaşlarım bunu duyduğunda mutluluğumu
karşıdaki cevaplar. O, “objektif”tir, en azından gazetecilik
paylaştılar. Sevindiler. Sevinçlerini ve mutluluklarını ifade
okullarında öyle olmaları istenir. Ama bu farklıdır. Burada
ettiler. “Biz treni kaçırdık. Bekliyoruz, belki birine biz de
bir gazeteci yok. Burada röportajı yapan da, yapılan da tutsak.
bineriz. Bekliyoruz ve sıradayız” diye duyurdular seslerini.
Aynı hücrede, aynı tecriti paylaşıyorlar. Burada, röportajı
“Yolun açık olsun yoldaşım. Selam ve sevgilerimizi götür
yapan ve yapılan, SİZ okuyasınız, SİZ öğrenesiniz diye ko- gittiğin yere. Kucakla yoldaşları bizim için” diyorlardı. Emek
nuştular birbirleriyle. Röportaj yapılan Yusuf Kutlu sevinçli;
ve fedakârlıkla yoğrulmuş sevgimiz. Bu sevgimizi duvarlara
çünkü o ölüm orucunda, beşinci ekiplerde...
rağmen paylaştık. Gece 9’da ise benim için program yaptılar.
Hapishanenin sansüründen geçebilen kadarını yayınlıyo-
ruz. Türküler, marşlar söylediler. Arapça türküler söylediler, ben
arap olduğum için. Çok mutluyum.
Soru: 4’üncü ekipten sonra 5’inci ekipler de direnişte.
Müdahale istemediğimi dilekçe ile belirttim.
Sen de 5’inci ekipte, ölüm orucundasın. Duygularını anlatır Soru: Biliyorsun, zorla müdahale ile birçok insan sakat
mısın?
bırakıldı. Hafızalarını kaybetti. Bütün bunlarla kendinin de
Yusuf Kutlu: 4’üncü ekipler yola çıktı. Treni kaçırdım
karşılaşacağını düşünmüşsündür elbet. Bunlara karşı ne gibi
derken 5’inci ekipte yer aldım. Tabi bundan mutluyum. Ölüme
tavır alacaksın?
gitmek nasıl sevindirir diye sorulabilir. Benim gibi insanlar
Yusuf Kutlu: Elbette 4’üncü ve 5’inci ekipler de böyle bir
halkı için, vatan için ne isteyebilir? Biliyoruz ki IMF’nin “şu
sonuç bekliyor. Kendi iradem dışında müdahale istemediğimi
yasayı çıkarmazsan dolar yok”, “şunu yapmazsan bu yok”
dilekçe ile belirttim. Zorla müdahale suçtur. Ölmememiz, sakat
sözleri hep gazetelerin baş sayfalarında. Her adım başı bir
kalmamız isteniyor. Hafızalarını yitirerek geçmişlerini unutan,
NATO üssü kurulmuş ülkemizde. Bush telefon etti diye sevinen,
çocuk gibi davranan insanlar yaratmak kolay olacak sanıyorlar.
göklere çıkan bir anlayış var. İşçi memur, köylü; halkımız
Konuşmayan, düşünmeyen bir birey olmamak için direniyor,
açlığa mahkûm ediliyor. Yani bağımsız bir ülke istediğim için
ölüm orucu yapıyorum. Daha önce yoldaşlarım nasıl direndiyseler
ölüme gönüllü oldum. Mutluluğum da bu yüzden.
ve hala direniyorlarsa ben de öyle yapacağım. Cengizler’imizin,
Örgüt baskısı diyorlar. Yüzlerce gönüllü arkadaşın arasından
Erollar’ımızın yanına gideceğim, hedefim bu...
beşinci ekiplerde yer aldım. Bunun için istemek gerek. Feda- Bu zorlu yolculukta neyle karşılaşacağım süpriz değil...
karlık ve emek gerek. Çünkü bu ölüme yolculuk. Dönüşü ol-
Ya muradıma ereceğim ya da gazi olan yoldaşlarım gibi
mayan yolculuk. Ölümü, ayrılığı çok seviyor değiliz. Ama en
geçmişi olmayan, hafızası silinmiş sakatlar, yani “mezarsız