Page 8 - Avrupa Gündoğdu 9. Sayısı
P. 8
gundogdu-s09_Layout 1 23.11.2016 16:05 Seite 8
8 Gündoğdu...
müthiş derecede değişti. Direnişçiliği öğrendi. Köylünün tartışmalarda çok saygıdeğer bir
Bir gün polisle sözlü tartışma yapılırken, rolü vardı. Çok sabırlıydı.
polis birden konuşan arkadaşlara fiziki olarak ***
saldırdı. Polis hemen her gün geliyor, direnenleri taciz
Tercüman olarak orada bulunan Sergül, ediyordu. Ama o kadar aciz durumdaydılar ki,
saldırıya karşı en başta direnenlerden biriydi o Mc. Donalds'ı sıkıştırıyorlardı. Direnişçileri içeri
an. sokmaması için...
Herkes o sakin sessiz kızın bu direnişçiliği İmza metinlerimiz vardı. Akşamları da şu
karşısında şaşırmıştı. saatten şu saate diye belirlediğimiz
Türkçeyi yeterince bilmediği için konuşmakta eğlencelerimiz vardı. Bir de hemen her akşam,
zorlanıyordu. her siyasi hareketin katıldığı forumlar
yapılıyordu. İçeceğimiz suyun nasıl olacağına,
Kendisini yenilemesi gerektiğini orada çok
daha net gördüğünü söylüyordu. Nitekim bunu şeker alımının miktarına kadar kadar her şey
başardı da... ortaklaşa tartışılıp konuşulup kararlaştırılıyordu.
Ateş yakmadan yaptığımız ateş başı sohbet-
***
leri sabahlara kadar sürüyordu.
Direniş alanındakilerden biri de Gürsel
Akmaz'dı. Bizim o zamanki deyimimizle Köylü Türkiye'den kasetler geliyordu, niye ölüm
orucuna başladık vb.ni anlatıyordu kasetler.
abi...
***
Direnişe destek çadırlarında bize tarihi anla-
tan, eğitim verenlerden biri oydu. Türkiye'de şehitler verilmeye başlandı. Her
şey çok hızlı gelişiyordu artık. Şehitler veril-
Köylü ilk günlerden birinde çadıra geldi,
meye başlandığı dönem, destek çadırlarının
Biz yatağımız, yastığımız yok diye bulunduğu alanı başka bir alana taşıdık.
anlatıyorduk.
Ancak burada fazla uzun kalmadık. Tür-
ertesi gün koltuğunun altında yastık ve yor-
kiye'den zafer kazanıldı haberinin gelmesiyle
gan getirmişti.
birlikte biz de destek eylemimizi bitirdik.
DÜN DEGİL BUGÜN
Bzgün de Türkiye hapishanelerinde
zulüm hüküm sürüyor..
Tarihimizi nostalji icin degil, yarinimizi
sekillendirmek icin hatirliyor ve ögre-
niyoruz.
ÖYLE DE OLMALI...
tutsaklarımıza sahip çıkmalıyız. Onları
sahiplenmek, bir dayanışma değildir.
Bizim düşüncelerimiz için; bizimle aynı
idealler icin düşmanın tecrit hücrele-
rinde bedel ödemekte olan insanlarımızi
sahiplenmek, tartısılmaz bir görevdir.
Biz dayanışan değil, sahiplenen ve
doğrudan destekleyen olmak
zorundayız.