Page 32 - Yürüyüş Dergisi 29. Sayısı
P. 32
ŞİİR:
eve kapatarak ne yapmaya ça- BANA KAVGAYI
lışıyorlar. Hiçbir gerekçe ol-
madan işimden atılıyorum, ÖRET USTA
işimi geri isteme hakkım elim- Bana kavgayı öğret usta!
den alınıyor ve bunlara sessiz Kavganın çırağı gibi değil,
kalıp evimde oturmam söy- El sıkılası usta gibi olmalı!...
leniyor. Cevabim bu yaşımdan Şöyle demiri köze koyacaksın
sonra sessiz de kalmam evde
de oturmam şeklinde oldu. Kızıllaşınca,
Hukukun işlemediği bir yerde Vuracaksın, balyozla
yarak neden ev hapsini kabul etmediğimi adalet olmayacağı için tutuk- Vuracaksın var gücünle üstüne
lanmam için hiçbir gerekçe olmamasına üstüne
sordu. Suçları sayarken de bir suçum vardı
rağmen tutuklanacağımı düşünüyordum.
ki çok büyüktü sanırım. Binlerce insanın Aman vermeden…
Zaten bu düşünceyle alana çıkmıştım. Nuriye
katili olan IŞİD’i protesto etmişim. Diğer Kaldırıp suya batıracaksın
ve Semih 150 gündür adalete açlar ve
suçlarım; iş güvenceme sahip çıkmak için
benim onlar için bir şey yapmam gereki- Boğulana kadar
basın açıklamasına katılmışım, yürüyüş
yapmışım, hiçbir gerekçe olmadan atıldığım yordu. Tutuklanmayı beklerken haftada üç Ve
gün imza atma ve yurt dışı yasağı adli
işimi geri istemişim. Bana söz verildiğinde Kaptığın gibi
kontrol ile serbest bırakıldım. Aslında olması
savunmam bu şekilde oldu; bahsedilen suç- Atacaksın harlanmış ateşe…
gereken olmuştu zaten ama hukuksuzluk
ların hiçbirini kabul etmiyorum. İnsanın iş Kızıl kızıl
bir çığ gibi büyüdüğü için şaşırmıştım. Be-
güvencesine sahip çıkması, işini geri istemesi nim için önemli olan Nuriye ve Semih’in Çakmak çakmak
kesinlikle suç değildir. Bana verilen ev
sesine ses olmaktı. Bunu içeride ve dışarıda Bakınca gözlerine,
hapsi cezasını kabul etmem mümkün de-
sürdürmeye devam edeceğim. Çünkü direniş
ğildir. Çünkü bu cezanın onur kırıcı bir Vuracaksın
hapsedilemez. Nuriye ve Semih’ in meşru
ceza olduğunu düşünüyorum. Bana kendi Vuracaksın
kendimin gardiyanı olmam dayatılıyor ve talepleri kabul edilinceye kadar Nuriye ve Düşmana öfkeni kusar gibi…
Semih demeye devam edeceğim.
ben bu dayatmayı kabul etmiyorum. Beni
Sayı: 29
Bir su…
Yürüyüş
KEC'li Kimdir? KISSADAN HİSSE
27 Ağustos Bir ateş…
2017 Bir su…
KEC'li Gücünü Lafla Peynir Gemisi Yürümez Bir ateş…
Meşruluğundan Alır Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da, Edirneli
Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı var imiş. Madrabaz Böyle çelikleşecek yürek!
KEC' liler emperyalizme ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleri İs- Eserin kurtuluşun olmalı!
ve onun işbirlikçisi oligaşiye tanbul’da satar, artanını da deniz yoluyla İzmir’e gön- Bana kavgayı öğret usta!
karşı direnirken, mücadele derirmiş. İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde
Kavganın çırağı gibi değil,
ederken meşruluklarını ta- ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunu El sıkılası usta gibi olmalı!
rihsel ve siyasal haklılıkla- peşin vermek istemeyerek, kaptanları yalanlarıyla oyalar
rından alırlar. Bu öylesine durur, “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı Şöyle kitaptan falan değil;
fazla fazla veririm.” diye vaatlerde bulunurmuş. Birkaç Alanlarda,
büyük bir güçtür ki Nuriye,
kez aldanan tüccar, gemi kaptanlarından birisi, yine
ve Semih'i günlerdir ayakta Meydanlarda,
İzmir’e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş:
tutmaktadır. Dar sokaklarda
-Efendi tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalk-
Nazife’ye, Mehmet’e, ması için masarifim var. Navlunu peşin ödemezsen vuruşmayı öğretmelisin!
Acun ve Nazan’a kelepçeleri Sarayburnu’nu bile dönmem. Göğüs göğse
kırıp attırmaktadır. Alev'e gün- Aksi Yusuf her zamanki gibi: Yumruk yumruğa olmalı…
lerdir direnme gücü vermek- - Hele peynirler salimen varsın… demeye başlar Şahan gibi
tedir. başlamaz gemici; Boran gibi
- Efendi, lafla peynir gemisi yürümez. Buna kömür
Günlerdir Yüksel'de bas- Bir yamaçtan
lazım, yağ lazım.
kıya, işkenceye göğüs ger-
Aksi Yusuf parayı ödemiş. O gün akşama kadar şu Bir yamaca
meyi öğretmektedir.
bir tek cümleyi sayıklayıp durmuş. Eserimiz
Evinde oturan, işinde ça- - Lafla peynir gemisi yürümez! Atasözü günümüze
Özgürlüğümüz olmalı…
lışan halkımıza, “biz de bir kadar ulaşmış. Bana kavgayı öğret usta!
şey yapmalıyız” dedirten bir Navlun:Taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için
istenen ücret. Hasan Biber
güçtür.
32
EMPERYALİZMİN TASFİYE VE TESLİMİYET DAYATMASI