Page 11 - Yürüyüş Dergisi 67. Sayısı...
P. 11

olan direnişi bile algılayamaz duruma gelmişti. Ve dahası  istemelerinin nedenleri buralardadır." (Seçme Yazılar
              da şu ki, o gün devrimcilerin ruhuna fatiha okumaya       syf 487)
              kalkan, uzlaşma sefilliğine düşen reformist ve oportünistler,
              çürüye çürüye bölünüp paramparça olmaktan kurtula-           2000'li yılların başında karşımıza çıkartılan emperyalist
              mamışlardır. Çünkü reformizm, burjuva ideolojisidir ve    dayatmanın muhtevası işte budur: Sistemin solu olmak,
              mutlaka uzlaşmaya mahkumdur.                              eş deyişle akıllı solcu olmak... PKK ve  TKP'yi aynı
                 Kimi sol kesimler ise, direniş ve direnenlerle arasındaki  kümede buluşturan da düzen içi solculuk tercihlerinden
              farkı belirgin hale getirmek için direnişçileri kastederek  başka bir şey değildir.
              "aynı mahalleden değiliz" diyordu. Kimileri de dire-         Dayı'nın ifadesiyle "... onlar için devrim, demok-
              nenlerle dayanışma göstermeyeceğini "cepte keklik mi      rasiciliktir. Avrupa demokrasiciliğidir. Amerikan de-
              sandınız" pespayeliği ile ifade etti.                     mokrasiciliğidir. Bu tarz "devrimciliğin" örgüt biçimi
                 Direniş saflarında kısa bir süre kaldıktan sonra soluğu  de, kapitalist sistemin eksiklerini tamamlayan "sivil
              reformist saflarda alan oportünizmin direniş karşısındaki  toplum örgütleri"dir. (age Syf 478)
              gerçeğini ise  "Kaymak tabakayı koruyalım" sözleri
              açıkça gösteriyordu. Ki "kaymak tabakayı koruyalım"          REDDETTİĞİMİZ İŞTE BUDUR: DÜZENE
              demenin direniş kaçkınlığı demek olduğu çok kısa sürede   UYUMLU OLMAK YANİ BOYUN EĞMEK...
              görüldü.                                                     Reddettik bu dayatmayı. Düzeni yıkma, halkın
                 "... ‘Farkımızı koyduk iyi oldu’, ‘cepte keklik mi     iktidarını kurma düşüncemizi, devrimciliğimizi yani
              sandınız’, ‘aynı mahalleden değiliz’... Bu sözler,        Kızıldere çizgimizi terk etmedik.
              Türkiye solunun yaşadığı büyük ayrışmanın ifadesidir.        Neydi bizi düzenle uyumsuz yapan, tam da bu nedenle
              “Olağan” bir süreçte bu sözleri onlara söyletemezdiniz.   emperyalizmin değiştirilmesini dayattığı vazgeçilmez-
              Çünkü bu sol maskeyi kendi elleriyle kaldırıp atmak       lerimiz?
              olurdu. Oysa henüz maskeye ihtiyaçları vardı. Ama            Dayı şöyle der:  "...  Temel ve vazgeçilmez olan,
              öyle bir noktaya geldi ki, o maskeyi taşımaya devam       Marksist-Leninist doğrularımızdır. İktidarın uzun
              etmek, oligarşinin şiddetine maruz kalmak demekti.        süreli bir halk savaşı ile ele geçirilmesi yani silahlı
              Bu sözler, çatışmanın en üst noktaya tırmandığı bir       mücadelenin temel olduğu stratejiden, illegal örgüt-
              süreçte söylendi. Artık devrimci olmadıklarını, dev-      lenmekten ve örgütten vazgeçilemez. Anti-emperyalist,      Sayı: 67
              rimcilerle birlikte olmadıklarını ilan etme zamanıydı.    anti-oligarşik devrimden vazgeçilemez. Temel ve vaz-      Yürüyüş
              Sürecin ayrıştırması, saflaştırması işte tam da buydu.    geçilmez kıstaslar bunlardır." (age syf 490)               20 Mayıs
              (Büyük Direniş Ve Sol, syf 399-400)                          Akıllı solculuk ise devrimden vazgeçip özgürlüğü          2018
                 Görüldüğü gibi Kürt milliyetçiliğinden TKP'sine ül-    Amerika'dan, demokrasiyi Avrupa'dan bekleyen bir sol-
              kemiz solu, emperyalizmin düşünce değişikliği dayatması   culuktur. Böyle olduğu içindir ki, mücadeleyi değil, halk
              ile Büyük Direnişimiz arasındaki irade çarpışmasında      düşmanlarıyla müzakereyi, diyaloğu esas alır. Ki HDP
              akıllı solculuğu tercih etmiştir. Bizim tercihimiz ise    genel başkanının TÜSİAD başkanıyla el sıkışmasından
              elbette direniş olmuştur. Ki daha direnişin ilk günü dev-  faşist katillerle İmralı, Oslo ve Dolmabahçe'de karşılıklı
              rimciliğin nasıl savunulacağı dosta düşmana açıkça ilan   oturup uzlaşmaya kalkan sefalet işte bu teslimiyetçiliğin
              edilmiştir: "... Bir kefen giymek gerekirse eğer, bu      eseridir.
              asla düşmanın bize biçtiği kefenler olmayacaktır.
              Devrim eğer canlarımıza ihtiyaç duyuyorsa, kızıl             TASFİYECİ SOLCULUĞUN İMRALI KÜRSÜ-
              bantlarla, kızıl bayraklarla süslenecek kefenleri giy-    SÜ
              mekte tereddütümüz olmayacaktır." (Canım Feda,               2000'li yılların başında akıllı solculuğun en aleni,
              Syf 163)                                                  geri tezleri İmralı'dan yayılmaya başlamıştır.
                                                                           Amerikan emperyalizmi, Kürt milliyetçi hareketin
                 PKK VE TKP'Yİ AYNI KÜMEDE BULUŞTURAN
                                                                            B Bizi  yok  etmek  isteyenler,  cesetle-
              NEDİR?
                                                                         rimizi kaldırmak isteyen egemen güçler
                 Önderimiz Mahir Çayan "Aynılar aynı yerde, ayrılar
              ayrı yerde kümelenirler" diyordu. Bir kez daha öyle        ve  sol  uzantıları,  tarihimizin  her  dö-
              oldu. PKK'den TKP'ye akıllı solculuk bir kez daha aynı     neminde  30  Mart  1972’den  bugüne,
              yerde yani devrimin karşısında kümelendi.                  her  seferinde  nasıl  yanıldılarsa,  bir
                 2000'li yılların başında PKK ve TKP'yi aynı kümede      kez daha yanıldıklarını göreceklerdir.
              buluşturan nedir sorusunun cevabı için Dayı'nın şu
                                                                         Bu tarihi anlamayanlar beynini burjuva
              tahliline bakmak yeterlidir: "... Sistem kendisini yalnızca
                                                                         düşüncelerinden  kurtaramayanlardır.
              fiziki şiddetle korumuyor; kendi sistemini koruyan
                                                                         Onlarla mücadele etmeye devam ede-
              solu yaratarak da karşımıza çıkıyordu. İşte bugün,
                                                                         ceğiz."
              ülkemizde hemen tüm reformistlerin, Kürt milliyet-
              çilerinin karşımızda olmalarının, bizi tasfiye etmek          Dursun KARATAŞ



                                                                                                                                    11
                   DEVRİMCİLER FAŞİZMİN HÜCRELERİNDE DİRENİYOR!
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16