Page 48 - tavir_169_2019aralik-b

manda gevşeyemezler. Devrim saldıracak, camii duvarına Bileklikler yapılıyor. Her bir ilmek göz nuru. Nazım ayna
pisleyeceklerdir. Bu son, kimin sonu biliyoruz. Çaylar dökmeyi, dokumacılığı öneriyor hapiste olana ama burası
demli, pastamızla kutluyoruz 3. yıldönümünü. Direniş ve F Tipi. Atölye işleri tredmana bağlı. Haklar, uslu olmanın
Yaşam sürüyor. ödülü olarak tanımlanmış. Uslular da var ama biz hiç on-
lardan olmadık. “Usludan yeğdir delimiz” bizim. Kazağımızı
Biz yokken kameralar açılmış. Kuyruksuz serçe sensor
lamba-sına kurulmuş, keyfi yerinde. Kamera bizim için ka- söker, bileklik öreriz, bir parça tahtadan tekne yontarız;
ranlığın gözü, tecritin kör sefaleti. Onla kavgamız tepemize zeytin çekirdeğinden tespih de yapardık ama zeytin çok pa-
dikildiği ilk günden beri devam ediyor. Yüzlerce günü geçti halandı. Boncuklar, ipler renk renk dizilir. Modeller çizilir,
hücre cezaları. Özsaygımızın bedelidir hepsi. “Şimdi gös- örgü teknikleri mazgaldan mazgala tarif edilir. Hem okuruz
teririz biz sana diye yoğruldu malzeme. Biraz su, biraz ga- hem dokuruz. Genç bir arkadaşımızın mektubunda “sizin
zete. Çorbadan hallice kıvamıyla fırlıyor havalara. On gibi koca koca abileri bileklik örerken düşünmek garip ge-
metredeki sefil göz kapanıyor. Serçe kuyruksuz ama nasıl liyor” cümlesine gülümseriz. Ayna dökme atölyemiz olsa
atik yine. Pırr uçup kaçıyor az öteye. Direniş ve Yaşam sü- da döksek. Hey gidi Nazım diyoruz. Direniş ve Yaşam sü-
rüyor. rüyor.
Kapıların senfonisinden etkilenmeyen hiçbir şey yok.
Kapıların senfonisinden etkilen- Bestelerimiz bile kapı önlerinde doğuyor. Hepsi altı sekizlik
Kapıların senfonisinden etkilen-
meyen hiçbir şey yok. Besteler- marş ritmin-de yürüyor. Kapı önünde şiirler ezberleniyor
meyen hiçbir şey yok. Besteler-
ve düşünülüyor her şeye dair. Şimdi hastaneden kan içinde
imiz bile kapı önlerinde getirilip, yine kan içinde götürülenleri düşünüyoruz. Her
imiz bile kapı önlerinde
doğuyor. Hepsi altı sekizlik zamankinden sert vuruluyor kapılara. Öfkemiz dalga dalga
doğuyor. Hepsi altı sekizlik
yayılıyor. Gece uzun... Direniş ve Yaşam sürüyor.
marş ritminde yürüyor. Kapı Üç öykü yazılmış bu ay. Dört deneme, iki de şiir eklen-
marş ritminde yürüyor. Kapı
önünde şiirler ezberleniyor ve miş ürün pastasına. Karikatürler bu defa erkenden gönde-
önünde şiirler ezberleniyor ve
düşünülüyor her şeye dair. rildi. Maksat Yüksel'in 1000. Günü'ne yetişsinler. Her bir
düşünülüyor her şeye dair.
ürün hücre hücre dolaştı. Öneriler, eleştiriler alındı. Bazısı
Şimdi hastaneden kan içinde belki üç defa yazıldı. Olana kadar. Düşünen, esinlenen, im-
Şimdi hastaneden kan içinde
getirilip, yine kan içinde geleyen beyinlerimizle kırıyoruz kilitleri. Dağlar, denizler,
getirilip, yine kan içinde
götürülenleri düşünüyoruz. Her halkımız ve kavgası bizimle. Durmuyoruz asla. Yaratmaya
götürülenleri düşünüyoruz. Her
ayarlı adımlarımızla ufuktan ufuğa koşuyoruz. Bu akşam
zamankinden sert vuruluyor moral gecemiz var. Türküler, yarışma, çay, çerez. Direniş
zamankinden sert vuruluyor
kapılara. Öfkemiz dalga dalga ve Yaşam sürüyor.
kapılara. Öfkemiz dalga dalga
yayılıyor. Gece uzun... Aylık anmamızı geçen hafta yaptık. Ve her ay yapacağız.
yayılıyor. Gece uzun...
Direniş ve Yaşam sürüyor. İzlerindeyiz. Karanfiller bizimle. Direniş ve Yaşam sürüyor.
Direniş ve Yaşam sürüyor.

48 TAVIR aralık 2019