Page 12 - Yürüyüş Dergisi 558. Sayısı
P. 12

Biz diyoruz ki;               EMPERYALİZM VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI

                                                       SAVAŞMADAN, KURTULUŞ SAĞLANMAZ!


                  Biz diyoruz ki; emperyalistler ve işbirlikçisi oligarşi, halkın-devrimcilerin en

              küçük bir demokratik talebine bile düşmandır ve bu taleplerine sürekli saldırı
              halindedir. Bu onların ideolojilerinin güçlülüğünden veya kendilerince haklılıklarından
              kaynaklı değil, tam aksi, yıkılmakta olan düzenlerini ayakta tutabilmek için, halklara
              saldırmaktan ve baskı altına almaktan başka çareleri kalmamıştır.
                 Biz diyoruz ki; işbirlikçi oligarşi, efendileri emperyalistlerinin çıkarlarını koru-

              yabilmek için bütün kurumlarını, güçlerini seferber eder. Bunların içinde polisi,
              askeri ordusu, istihbaratı ve örgütlü sivil faşistleri kullanır. Fakat biz bu saldırılar
              karşısında durmayacak ve halkın bulunduğu her yerde örgütlenme çalışmalarımızı
              bütün meşruluğumuzla sürdüreceğiz.

                 Biz diyoruz ki; emperyalistler ideolojilerini halka kabul ettirebilmek için türlü
              yolu, yöntemi dener.
                 İdeolojik, kültürel, psikolojik ya da fiziki her türlü saldırıyı hayata geçirir.
              Emperyalistlerin bu saldırılarına karşı silahlanmak ve mücadele etmek bizim en
              meşru hakkımızdır.

                 Biz diyoruz ki; emperyalizmin ideojik ve siyasi önderliğini yaptığı; uzlaşma,
              tasfiye ve teslimiyet döneminde; biz yine aynı ML sandalyemizde oturmaya devam
              ediyoruz. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin halkımıza dayattığı kölelik koşulları
              değişmemiştir. Ülkemizin siyasi, ekonomik ve tarihsel koşulları; yeni-sömürgecilik
              ilişkileri değişmemiştir.  O halde bu köleliğe son verecek ve halkımızı kurtuluşa

              götürecek olan silahlı mücadelenin zorunluluğu da değişmemiştir.
                 Biz diyoruz ki; tıpkı Leyla Komutan’ın yaptığı gibi o silahlar yerin yedi kat
              dibine gömülse de biz onları oradan çıkaracak ve savaşmaya devam edeceğiz.

                 Biz diyoruz ki; “kimse için ölmeye değmez… bu düzen değişmez…” gibi
              söylemler savaş kaçkınlarının teslimiyeti meşrulaştırdığı, düşmanın beyinlere
              yerleştirdiği cümlelerdir. Bu söylemlerin meşru görüldüğü yerlerde ahlaksızlık vardır.
              Biz ise bunların karşısında, bedenlerimizi halkımızın önünde barikat yapıp; emperyalizmi
              yıkıp, sosyalizmi kuruncaya dek “Bir Canım Var Feda Olsun Halkıma-Vatanıma” di-

              yeceğiz.
                 Biz diyoruz ki; emperyalistlerine ve işbirlikçilerine karşı savaşmaktan başka
              kurtuluş yolumuz yoktur.
                 Silahlı mücadeleyi; gerillayı, milisleri büyütmek zorunludur.

                 Biz diyoruz ki; önderimiz Dayı’mız Dursun Karataş’ın dediği gibi “Yalnız
              değiliz! Tüm dünya halklarıyla birlikteyiz. Güçsüz değiliz. Gücümüz inancımızda,
              tarihsel ve siyasal haklılığımızdadır. Biz kazanacağız! Çünkü Biz Halkız ve Haklıyız!”.
              Ve söz size halkımız en güzel günleri ellerimizle, emperyalizme ve oligarşiye en
              büyük darbeleri vura vura, yeni gelenekler yaratarak getireceğiz.



       12
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17