Page 57 - Yürüyüş 561. Sayısı
P. 57
Anıları Mirasımız ellerinde olmamız nedeniyle kolay hedeftik, hem de ideolo-
jimizi, inançlarımızı her yerde koruyor olmamız nedeniyle
Günay Öğrener'in kaleminden: "teslim alınmalıydık." Hapishanede de olsak ideolojik, politik
güç bizdeydi ve bu gücün ele geçirilmesi gerekiyordu. Bu,
Canlı, Güzel Ne Varsa devlet için "olmazsa olmaz" önemdeydi ve inceden inceye
Bizimledir hesaplar yapıldı. Öncelikle bu politikanın hassas propagandalarla
beslenmesi, amacın iyi gizlenmesi ve "kabul görmesi" gere-
Dünyada hiçbir şey tek ve bir başına yani öncesi ve kiyordu. "Cezaevlerinde teröristlerin hakimiyetine son vermek,
sonrası olmadan var olamaz. Yarın olacaklarsa yaşayan, devletin denetimini sağlamak”, “kabul edilebilir" bir gerekçe
yaşamı temsil edenlerdir. Canlı cansız, soyut veya somut olurdu. Buca ve Ümraniye katliamları, tecrübeleri vardı. 26
hemen her şey bu kıstasta ayrılır. Örneğin dil bunlardan Eylül '99'da Ulacanlar'da, büyük saldırının provasını yaptılar.
biridir. "Ölü diller" deriz kimine, zamanı geçmiş bugün kula- 10 devrimcinin vahşice katledildiği bu kanlı provayla birlikte
nılmayan vaya yeni kelimeler eklenmeyenlerdir. Yaşayanlarsa F tipi propagandasına hız verildi. F tipleri mutlaka açılacaktı.
öyle veya böyle günlük yaşamda yeri vardır. Yeni kelimeler Ancak F tipini olumlayan süslü yalanlar 20 Ekim 2000'de
yeni kullanım şekilleri eklenerek ihtiyaca cevap verirler. başladığımız ölüm orucu direnişine çarptı. Direnişimizi
Buna göre, “yaşayan” veya “ölü” sıfatı eklenir başına. bitirmeli, ideolojik, politik üstünlüğü ele geçirmeliydiler. Ve
“Yaşayan gelenek” gibi. bu çırpınışla 19 Aralık'ta 20 hapishanede 10 bin kişilik bir
20 Ekim 2000'de başlayan direnişimiz de yaşayan bir di- ordu sürdüler üzerimize...
reniştir. Üstelik oldukça aktif dinamik bir şekilde capcanlı Zafer yine bizim oldu. Teslim alamadılar. 3 yıldır sürüyor
yolunda ilerleyen bir direniş eylemi. Ölüm üzerine kurulu direnişimiz...
olması bir çelişki gibi gözükse de bu gerçeği değiştirmez. Ana Cephe, F Tipleri
Lenin, bir taktiğin, eylemin, politikanın değişebilmesi için F tipi politikası, emperyalizmin dünya politikasının işbirlikçi
onu oluşturan nedenlerin ortadan kalkmış olması gerektiğini oligarşi aracılığıyla ülkemize yansımasıdır. Ülkemizde ana
söylüyor. Ki dünya devrim tarihlerine baktığımızda da cephe F tipleri. Bu, herkesin gördüğü, görmesi gereken bir
kazanma pratiğinin buna ne kadar bağlı olduğunu gösteren gerçektir. Sorun ana cephede çarpışıp çarpışmamada, işbirliğine
pek çok örnek vardır. Öyleyse 20 Ekim 2003'te 107 şehit ve ortak olup olmamada somutlanıyor. Biz en doğal olanını, bir
500 gazi vermişken 10. ekiplerle yola devam edişimizi anla- Marksist-Leninist gibi, bir devrimci, bir vatansever gibi çar-
mayanlarla 20 Ekim 2000 öncesine gidelim. O günden bugüne pışmayı seçtik.
direnişi belirleyen etkenlere bakalım. Ölüm orucu eylemimiz canlılığıyla sürüyor. Canlılık, ne-
20 Ekim 2000 öncesi ABD emperyalizmi Ortadoğu denleri-niçinleriyle bütünleştiği gibi her gelişmeye ayak uy-
üzerine planlarını kurmuştu. ABD ekonomik açlığını en iyi durabilmesi, her şart altında ihtiyaca cevap vermesiyle de öl-
doyurabileceği yer olarak Ortadoğu petrollerini görüyordu. çülür. Yaşama cevap veremeyen ölür.
Oraya varışında ise Türkiye'yi kullanmayı hedefliyordu. Bu, 3 yıldır direnişimizi bitirmek için saldırıyor, yeni taktikler
Kafkas ve Balkanlar için de geçerliydi. geliştiriyorlar. Zorla müdahale işkencesini denediler. Ölüm
Avrupa emperyalizmi ise ABD gibi tıkanık bir ekonomiye orucu eylemine yenik düştü bu müdahaleler, ölmek zordu
sahip değildi ama yeni pazarları ABD'ye kaptırırsa onun da ama başarılmaz da değildi. Yüzlerce ölüm oruççumuzla yük-
sonu farklı değildi. ABD karşısındaki ekonomik üstünlüğü lendik bu saldırıya. 107 şehit 500 gazimizle bir delik açtık,
siyasi üstünlüğü de getirecekti. Ve bu üç yıl boyunca Avrupa zorla müdahale cephelerine.
emperyalizmi de -euro dışında- fazla risk almadan bu Tahliyeler geldi. Bu yalnızca rüşvet değil saf dışı bırakma
doğrultuda hareket etti. manevrasıydı. Ama Armutlu'da direniş devam etti. Aya bile
Velhasıl emperyalizmin içinde bulunduğu bunalımı aşmak gönderse direnişin ve çatışmanın süreceği, kararlılığı görüldü.
ve politikalarını hayata geçirebilmek için halkları susturması Bizim ölüm orucu silahımız değil onların tahliye silahı saf
gerekiyordu. Varlık koşulu emperyalizmin politikaları içinde dışı oldu. Ve karşı cephe bir darbe daha aldı.
yer almasına bağlı olan ülkemiz işbirlikçileri kolları sıvadı. Bugünse en güçlü silah olarak sansürü devreye soktular.
Halkı susturmanın yolu, öncelikle hapishanelerden geçiyordu. Mezarlıklarımıza saldırıları bile bunun bir parçasıdır. İşte
Halkın örgütleyici gücü olan devrimcileri yok etmek, ezmek idealist düşmanın idealist silahı! Teferruatına bile girmeye
halkın moral gücünü bozacak ve gözdağı olacaktı. gerek yok. Böyle silahlar sonuçta hep bize hizmet eder.
Hapishanelerden başlamalıydılar, çünkü bizler hem Çünkü doğanın kanunu bu.
Mevlüt Kadri GÜLDÜ: Mazlum GÜDER:
ÇINAR: Liseli Dev-Genç Yoksul bir Kürt ailesinin çocu-
1979’da müca- içerisinde fedakar ça- ğuydu. Genç yaşında devrim mü-
deleye katıldı. Mart lışmalarıyla tanınan cadelesine katıldı. Cunta yıllarında
1980’de mücade- bir devrimciydi. 1980 mücadelesini bir tutsak olarak sür-
lesini sürdürdüğü Martı’nda İstanbul dürdü. 3 Mart 1983’te Elazığ Ha-
Mevlüt Çınar Kars’ta bir evde Kadri Güldü Kuştepe’de jandarma Mazlum Güder pishanesi’nden tahliye edilmesi ge-
ölü bulundu. tarafından katledildi. rekirken işkencede katledildi.