Page 56 - Yürüyüş 560. Sayısı
P. 56
"Ne duruyorsunuz, hadi biz canımızı ortaya koyuyoruz..."
Orhan Oğur
Muharrem KARADEMİR:
1973 Sivas Hafik doğumludur. İstanbul’da mü-
cadele saflarına katıldığında, gecekondu semtlerinde,
bir parçası olduğu yoksul halkımızı örgütlü bir güç
haline getirmeye çalıştı. Daha sonra SDB üyesi
olarak mücadelesini sürdürürken 1992 Haziranı’nda
20 Şubat - 27 Şubat Muharrem Karademir tutsak düştü. Tutsaklık yıllarını hep direniş içinde
yaşadı. 20 Ekim 2003'te Kandıra F Tipi Hapisha-
nesi’nde ölüm orucuna başladı. Ölüm orucuna başlayınca, tek
kişilik hücreye alınarak fiziki-psikolojik baskılara maruz kaldı.
Orhan OĞUR: Fakat o, yoldaşları adına, halkı, vatanı, örgütü adına kuşandığı
Orhan Oğur, 3 Mart 1981 İstanbul do- kızıl bandına ihanet etmedi. 27 Şubat 2004’te şehit düşerek zulmün
ğumludur. 1998 sonlarında örgütlü ilişkiler nasıl yenileceğini direnişi ile gösterdi.
içinde yer alarak, gecekondu semtlerinde
devrimci çalışmasını sürdürdü. 6 Kasım
2001’de DHKP-C davasından tutuklanarak Cemal ÖZDEMİR:
Orhan Oğur F Tipi hapishanelere atıldı. Tek kişilik hüc- 1956 yılında Sivas Divriği’de doğdu. Halkının
resinde, tecrit işkencesi altında, bireysel bir kurtuluş mücadelesine katıldı. Bunun bedelini tut-
kararla, bedenini tutuşturarak tecrit altındaki bu yaşamı saklıkla ödedi. Hapishanede gördüğü işkencelerle
reddetti. 27 Şubat 2003’te şehit düştü. Örgütünün iradi bir hastalığının ilerlemesi ve tedavi ettirilmemesi sonucu
kararı sonucu olmasa da, ölümünü zulme karşı bir protestoya 26 Şubat 1983’te Cemal Özdemir aramızdan ayrıl-
dönüştürdü. Cemil Özdemir dı.
Augusto Cesar SANDİNO anıldı hep.
Sandino’nun üzerine ABD’nin kurup örgütlediği faşist
“Ben silah bırakmıyorum… Köle gibi ya-
“ulusal muhafızlar” sürüldü, başına ödül koydu ABD. Ancak
şamaktansa savaşarak ölmek daha iyidir.”
Sandino’nun önderliğindeki köylü gerilla hareketi hızla gelişti,
Bir bağımsızlık savaşçısıdır o. ABD em- yaygınlaştı. ABD’nin hava saldırıları da bu gelişmeyi engelle-
peryalizmine karşı Latin Amerika’da bağım-
yemedi. ABD, halkın bu direnişi karşısında 1933’te kuvvetlerini
sızlık bayrağını ilk dalgalandıranlardandır. Nikaragua’dan çekmek zorunda kaldı. Sandino, yoksul Nikaragua
Sandino, 1893’te bir köylü ailesinin çocuğu
Augusto Cesar Sandino halkı için mücadele etmeye devam etti. Köylü kooperatifleri
olarak dünyaya geldi. Bir emekçi olarak bü-
kurma, ülkeden kaçan ABD sermayedarlarının mallarına el
yüdü; madenlerde, petrol işletmelerinde çalıştı. 1926’da ülke-
konulması gibi politikalar geliştirerek mücadeleyi sürdürürken,
sindeki yabancı işgaline karşı savaşmak üzere birkaç yüz
kişiyle dağlara çıktı. Nisan 1927’de liberaller silah bırakıp 22 Şubat 1934’te Ulusal Muhafızlar tarafından kaçırılarak kat-
teslim olurken Sandino bir bildiri yayınladı ve teslimiyeti ledildi. Nikaragua halkı Sandino’nun öldüğüne inanmadı. Bir
anlattı. Bildiriyi: “Ben silah bırakmıyorum… Köle gibi yaşa- gün döneceğini düşünüyordu. 45 yıl sonra onun adını taşıyan
maktansa savaşarak ölmek daha iyidir.” sözleriyle tamamladı. gerilla hareketi ortaya çıktı ve “Sandinistler” 1979’da Nikaragua
Nikaragua halkı tarafından “Özgür insanların generali” olarak devrimini zafere ulaştırdılar.
Onlar
Suyun hep tatlı Tatlı su balıkları
Gecelerin ise Mehtaplı gece romantikleri
Hep mehtaplı olmasını isterler Varsın bizi terketsin
Oysa şafaktan önceki karanlıktır yaşanılan Zifiri karanlığın sonsuza dek
Gece şafağı karşılamaya hazırlanıyor Süreceğini sananlar
Yüreğim sen güçlü ol
Zifiri karanlığın korku düşürdüğü yürekler
Bu dipsiz karanlığın sonsuza dek Bil ki bu karanlık sonsuz değil
Süreceğini sanarak Sökecek mutlaka şafak
Pencerelerin perdelerini kapatıp Sökecek mutlaka...
Muharrem Karademir
Birer birer terkediyorlar bizi Nisan 2001
Varsın bizi terketsin