Page 4 - Bağımlılık Bir Tuzaktır
P. 4
İLİ : GENEL Kardeşlerim!
TARİH : 19.01.2018 Sorumluluklarının farkında olan kişi,
Rabbimizin, “Sakın
kendinizi kusursuz görmeye kalkışmayın! Çünkü
Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları en
4
iyi bilendir.” âyeti gereği kendisini hatasız görerek
kibre kapılmaz. Öncelikle kendi kusurlarını gidermek
için gayret eder. Kendi muhasebesini yapmayı
bırakıp başkalarının günahını diline dolamaz. Kendi
hatalarını gizlerken başkalarını hedef haline
ÖNCE KENDİMİZDEN SORUMLUYUZ getirmez. “Kim bir Müslüman’ın ayıbını örterse,
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler! Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını
5
Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, Mekkelileri örter.” hadis-i şerifini asla göz ardı edemez.
tevhide davet ettiği günlerdi. Yüce Rabbimiz, Sorumluluk şuuru bulunan bir mümin, bilir ki;
kendisine düşen, İslam’ın sınırlarına riayet ederek
“Önce yakın akrabanı
1
uyar!” buyurunca Rahmet Elçisi, yakınlarını Safâ yaşamaktır. Helal haram duyarlılığına sahip olmaktır.
tepesinde topladı. Onları Allah’ın varlığına ve Her bir yanlış adımı için samimiyet ve nedametle
birliğine iman etmeye ve sadece O’na kullukta tövbe kapısına yönelmektir. Bile bile günahta ısrar
bulunmaya çağırdı. Her birinin bu daveti kabul etmemektir.
etmekle yükümlü olduğunu ve herkesi iman ve Kardeşlerim!
ibadetle tezyin edilmiş, sorumluluk bilinciyle Yüce Rabbimiz,
geçirilmiş bir ömrün kurtaracağını söyledi. Ardından
sevgili kızı Hz. Fâtıma’ya döndü ve şöyle buyurdu:
“Yavrum! Sorumluluklarını yerine getir ve “Kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi
kendini ateşten koru. Yaşadığım müddetçe unutup iyiliği başkalarına mı emrediyorsunuz?
babalık görevimi eksiksiz yerine getiririm. Lâkin Aklınızı kullanmıyor musunuz?” buyurmuştur.
6
2
hesap günü sana bir faydam dokunmaz.” Sorumluluk bilinciyle hareket eden kişi, iyiliği önce
Aziz Kardeşlerim! kendisi şiar edinir. Özüyle, sözüyle çevresine örnek
Hepimiz bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. Ve olur. Zira şu bir gerçektir ki; iyilik yolunda
bir kul olarak öncelikle kendi imtihanımızda başarılı yürümeyen, başkalarını iyiliğe yöneltemez.
olmakla mükellefiz. Dünya ve âhirette huzura Kötülüğün esiri olan, başkalarını kötülükten uzak
kavuşmak için sorumluluk bilinciyle hareket etmek tutamaz. Hak ve hakikatin hizmetkârı olmayan,
mecburiyetindeyiz. Kendimize, Rabbimize ve başkalarına hak ve hakikati öğretemez. Erdemli bir
çevremize karşı görevlerimizi yerine getirmek duruş sergilemeyen, başkalarına ahlak ve fazilette
zorundayız. Nitekim Âlemlerin Rabbi de, Kur’an-ı örnek olamaz.
Kerim’de şöyle buyurmuştur: Muhterem Müslümanlar!
Yeryüzünün en değerli varlığı olarak, insan
olarak yaratıldık. Bu değerimizi imanımızla
“Ey iman edenler! Siz kendinizden sorumlusunuz. taçlandırdık. Öyleyse insanlık ve iman nimetinin
Siz doğru yolda olduğunuz müddetçe dalâlete kıymetini bilelim. Bu nimetlerin bizlere sorumluluk
düşmüş kimseler size asla zarar veremez.” yüklediğini asla unutmayalım. Kendimizle,
3
Kıymetli Müminler! Rabbimizle, sorumlu olduklarımızla ilişkilerimizde
Sorumluluk sahibi kişi, her daim görev samimiyeti elden bırakmayalım. Önce kendi
bilinciyle yaşar. Hayata, olaylara ve kâinata ibret sorumluluklarımızın farkında olalım. Daha sonra
nazarıyla bakar. Bu dünyada başıboş bırakılmadığını; çevremize güven ve sorumluluk duygusu aşılayalım.
her bir nimetin, her bir sözünün, her bir işinin bir gün Ve hep beraber Rabbimizin rızasına kavuşmak için
hesabının sorulacağını gayet iyi bilir. Sorumluluk çabalayalım.
duygusu taşıyan kimse, hayatının her alanında
1
samimiyet ve dürüstlüğü, ahlak ve fazileti kuşanır. 2 Şuarâ, 26/214.
Buhârî, Menakıb, 13; Müslim, İman, 89.
Yalan, iftira, hile, aldatma gibi türlü kötülüklerle 3 4 Mâide, 5/105.
kendisine ve çevresine zarar vermez. 5 Necm, 53/32.
Ebû Dâvûd, Edeb, 60.
6 Bakara, 2/44.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü