Page 13 - DHKC Milis Dergisi 7. Sayı...
P. 13
Yarın BİZİMdİr YOldaşlar
Yarın BİZİMdİr YOldaşlar
“ Güçlü ve zayıf insanlar olduğunu,
kitabın adı: insanın uğrayabileceğinden daha
Yarın Bizimdir katlanılmaz işkenceler olduğunu, bun-
Yoldaşlar lara herkesin dayanamayacağını bir
çok kez işitmişti. Antonio:
‘Hayır, işkencenin ağırlığı değil iradenin
kitabın gücü önemli olan’ diye düşünüyordu.”
Yazarı:Manuel tizgü (Age-Sayfa 393)
Bir ülkede Biz de tanıtımımızı kitabın arka
ezilenlerin mücadelesini kapağında yer alan bir cümleyle
anlatan, deneyim ve noktalayacağız. Mutlaka okunması
derslerle dolu bir edebiyat gereken bir kitap olduğunu tekrar belir-
eserinin rastlantı sonucu tiyoruz.
çekmecede bulunduğunu “... Ağır bir darbe yiyen örgütün
bir düşünün. Dünya sınıflar iyimserliğini ve geleceğe güvenini hiç
mücadelesi böyle bildiğimiz yitirmeden toparlanışını hem öğretici ve
ve bilmediğimiz birçok düşündürücü hem de duygulandırıcı ve
bilgiyle doludur. Ezenlerin etkileyici bir biçimde yansıtıyor.”
olduğu her yerde
ezilenlerin de tutunacağı bir ışık mutlaka doğar,
doğmuşturda. Ki dünyada bunun sayısız örnekleri
de mevcuttur. Bir örneği de
FİlM tanıtıMı
Portekiz’dir. FİlM tanıtıMı
Portekiz’de Salazar diktatörlüğü altında Yasadışı
ezilen emekçi halkın da bir ışığı olmuştur. Yasadışı
"hors-la-loi"
“Yarın Bizimdir Yoldaşlar” işte bu ışığın "hors-la-loi"
mücadelesini, gelişimini anlatıyor. Portekiz
Komünist Partisi diktatörlüğe karşı gizli bir şekilde
adım adım faaliyet yürütmektedir. Kitap PKP’nin
yerel bir örgütüne bağlı köylü militanlarının 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’dan
örgütlenmesini ve greve giden mücadelesini bağımsızlıgını elde etme mücadelesi veren Cezayir’i
anlatıyor. Belli bir bölge içinde örgütlenme çalışması konu alan bir filmdir. Cezayir asıllı Fransız Auteur
yürüten Partili üyeler son derece kısıtlı olanaklar Rachid Bouchareb’in tartışma yaratarak Fransız
içinde büyük bir emek ve çaba sarfederler. Kitabın politikacılarının öfkesini çeken bu destansı filmi,
ilk bölümünde bu çalışmanın nasıl yürütüldüğü akıcı Fransız hâkimiyetindeki Cezayir’in bağımsızlığıyla
bir dille anlatılır. Bazen yürüyerek bazen pedal sonuçlanan olayları arka plana yerleştiriyor.
çevirerek, yağmur altında, taşlı çukurlu ve çamurlu 1925’ten 1962’ye uzanan film, evlerini kaybettikten
yollarda kilometrelerce yolu katetmek zorunda sonra dünyanın dört bir yanına dağılan üç kardeşi
kalırlar. Bazen kuru bazen ıslak ama yine de izliyor.
yollarına devam ederler. Aç ya da yarı tok. Düz ya Filmde Setif katliamından sonra yaşanan 16 yıllık bir
da engebeli arazilerde yürüyüş yine devam eder. dönem izleyiciye sunulmuş.Setif katliamı 8 Mayıs
Durmak, duraksamak yoktu. Çünkü zaman onlar 1945 te başlamış. Bağımsız kaynaklar 45 binin üz-
için önemliydi. Biran önce halka bir ışık bir umut erinde ölü olduğunu belirtirken Fransa ilk başlarda
olacak Parti örgütü yaratılmalı ve tüm bunlar büyük bu sayıyı 1500 olarak kabul etmiş daha sonra,
bir gizlilik içinde olmalıydı. Peki neydi onları tüm katliam delillerini daha fazla inkar edemeyip resmi
bunları yapmaya zorlayan? Kitabın olarak bu sayıyı 20 bin olarak kabul etmiştir.100’e
kahramanlarından parti üyesi Vaz’ın bu çalışmaları yakın Fransızın da hayatını kaybettiği bu katliamda
yürütürken yaptığı bir yolculuk ve kendisiyle yaptığı Fransa emperyalizmi, hala Cezayir’den göstermelik
sohbet bu sorunun cevabı olacaktır bize. de olsa diplomatik bir özür bile dilememiştir.
12