Page 4 - ALANYA TIME SAYI 37
P. 4
FAİZ VE ENFLASYON
BİLMECESİ
Dr. Teoman Matlum
MCI Yönetim ve Eğitim
Danışmanlığı Kurucusu
www.mcimperium.com
Değerli okuyucular, bir Ramazan ayı- Dolaysız para politikası araçları; 3.Para basmak
nı daha geride bıraktık ve bayramımızı 1. Kredi miktarına üst limit koymak Merkez Bankaları yukarıdaki para politikası
kutladık. Bu köşede yazmam vesilesiyle 2. Faiz denetimi (faiz oranlarına üst limit getir- araçlarına göre sıkı ve gevşek bir para politikası
tüm okuyucularımızın geçmiş bayramını kutlu- mek) uygulayarak enflasyonu ve deflasyonu kontrol
yorum. Dolaylı para politikası araçları; altında tutmaya çalışır. Kendi ülkelerinde enf-
1.Faiz lasyonu hedefledikleri düzeye indiremiyor ya da
Tüm Dünya’da Merkez Bankalarının görevi fi- 2.Zorunlu karşılıklar (Bankaların piyasadan top- yükselişini önleyemiyorsa, sıkı para politikasına
yat istikrarını sağlamaktır. Yani enflasyonu ya da ladığı paralardan Merkez Bankasına yatırılan kı- başvurur. Amaç, piyasada para bolluğunun azal-
deflasyonu kontrol altında tutmak olarak tanım- sım) masını sağlamak ve talebi frenlemektir. Dolayı-
lanabilir. Merkez Bankaları bu işlevlerini ancak Diğer para politikası araçları; sıyla harcama azalır, fiyatlar düşmeye başlar ve
aşağıda yer alan para politikası araçlarını kulla- 1.Kura müdahale etmek enflasyon istenen seviyeye gelir. Son günlerde
narak yapabilirler; 2.Yapılacak uygulamaları ve alınacak tedbirleri şahit olduğumuz ABD Merkez Bankası FED’in
önceden açıklamak faiz artış uygulamaları buna bir örnektir.
Tersi durumda yani deflasyonist (fiyatların sürekli araçları, faiz, zorunlu karşılıklar ve kura müdahaledir.
düşmesi) bir durumda, Merkez Bankaları gevşek para Piyasada talep artışı ortaya çıktığında enflasyonun
politikasını uygulayabilirler. Çünkü fiyatların düşmesi, yükselmesini önlemek üzere sıkı para politikasını dev-
talebin azalması nedeniyledir ve talebi yeniden canlan- reye alır ve faiz artışına gider. Piyasadan parayı çeke-
dırmak ancak piyasadaki parayı arttırarak yani para ar- bilmek için zorunlu karşılıkları da arttırabilirler. Tersi
zını arttırarak olabilir. Bunların yanında Merkez Ban- durumda da faizleri ve zorunlu karşılıkları düşürerek
kalarının en yaygın olarak kullandıkları para politikası kredi alımını teşvik etmeye çalışırlar.
Kaynak: MağfiEğilmez
Şimdi ülkemizdeki duruma bir gözatalım. Haziran sayısında yazmış oldu- oranı ancak %12. Avrupa ve ABD’de bu oran yaklaşık %1,5 civarında.
ğum yazımda, finansal krizleri açıklamak üzere geliştirilen bir kuram olan Aşağıda yer alan tablo yıllar itibariyle mevcut enflasyon ve hedeflenen
Disaster Miyopia (felaket miyopluğu)dan bahsetmiş ve ülkemiz ekonomi- enflasyon durumunu göstermektedir. Bir türlü düşmeyen enflasyon tabloda
sini bu yönüyle incelemeye çalışmıştım. Felaket miyopluğunun ekonomide çok açık bir şekilde görülmektedir. Bu durumda Merkez Bankası'nın uygu-
her şey güllük gülistanlık gibi gösterilmesi anlamında bir algı yanılması ladığı para politikalarının başarılı olduğunu söylemek pek doğru olmaya-
olduğunu belirtmiştim. Bu durumda ya her şey iyi gidiyor diye krediler caktır. Bunun nedenleri, sıkı para politikasını aynı sıkılıkta ve kararlılıkta
azaltılır ve enflasyon hedeflenen seviyelerde tutulmaya çalışılır, ya da ge- yürütülemediği (son zamanlarda kredi musluklarının açılması), zaman za-
reken risk analizleri yapılmadan krediler arttırılır ve piyasada para bolluğu man faizi yükseltilip ancak enflasyonda sonuç alınmadan tekrar indirildiği
sağlanır. (Seçim ve seçim sonrası durum) ve diğer alınan tedbirlerde tutarlı ve sürekli bir uygulama sergileyemediği
olarak sayılabilir.
Ülkemizde bir çok hesaplama yöntemi değiştirilerek ulaşılan enflasyon
Bunun yanında Haziran ayında Hazinemizin borç yenileme oranı %151 olarak gerçekleşti. Yani Hazinemiz 100TL’lik borç ödeme karşılığında 150 TL.
borçlandı. Bankalarda %147 oranında kredi verdi. Yani topladıkları para 100 TL. iken, verdikleri para 147 TL.
Ülkemizin paraya ihtiyacı olduğu bugünlerde fazilerin düşmesini beklemek ne kadar gerçekçi olabilir? Haziran
ayı büyümemiz %5 olarak açıklandı. Kimilerimiz bu rakama şüpheci yaklaşabilir, ancak burada önemli olan bu
büyümenin yüksek faizle sağlandığıdır. (Sıcak para akışı, doların frenlenmesi, ihracat artışı vb.)
Uzun lafın kısası, ülkemizin ihtiyaç duyduğu para laf ola beri gele gelmez. Üstelik ülkemizin demokrasi ve hukuk
algısı da uluslararası camiada ciddi anlamda bozuk olarak nitelendiriliyor. Geriye bir Katar kalmıştı, onun durumu
da malum abluka altında. Bu durumda faizleri düşürsen, kredi talebi dolayısıyla borçlanma artacak, ancak dışarı-
dan para gelmeyecek, büyüme azalacak ve enflasyon düşmeyecek, düşürmesen Başbakanımızın deyimiyle “Tren
kalkıyor, hareketten önce son çağrı.” Ne diyelim, Merkez Bankası ve bankalara Allah kolaylık versin.
6