Page 57 - Yürüyüş Dergisi 37. Sayısı...
P. 57
Anıları Mirasımız
silahlarıyla çembere kuşatıyorlar, kimse içeri girip çıkmıyor
ama içeride bizimkiler direniyorlar diye düşünüyordum.
Bir yoldaşı Barış Kaş’ı anlatıyor: Ama burası çok farklı. Bırak evi kuşatmalarını mahalleye
giremiyorlar" sözleriyle coşkusunu ifade eder.
“YOLDAŞLAR, ZAFER BİZİMDİR...” Çok kısa sürede bütün nöbetçilerin gönlünü kazanmayı
başarır. Şakacılığı, sevgi-saygı ve fedakarlığıyla nöbetçi yol-
daşlarının çoğunu etkiler. Geldiğinde ayağında terlik, üzerinde
Devrimin isimsiz kahramanları vardır. Onların geriye bı-
ise yıpranmış bir elbise vardır. Defalarca ayakkabı ve elbise
raktığı büyük bir miras olmasına rağmen adları duyulmamış
alması söylenmesine rağmen o bu parayla bakkala koşuyor
olarak sessiz, sade ve mütevazi, ölümü karşılarlar. Bir su
sigara, ekmek alıp barikatlara dağıtıyordu. "Yoldaşlarım"
gibidir hayatları, akar... akar... Nehire ulaşmak için kendi ya-
kelimesini dolu dolu tüm yüreğiyle hissedercesine söylüyor-
taklarında sabırsız ve kararlıca ilerler.
du.
Barış KAŞ yoldaşımız da devrimin isimsiz kahramanla-
En son Sultan Yıldız, ayakkabı ve elbise alması için
rındandır. Dersim'in Pertek ilçesi -Doğrultay Köyü'nde 1981
çarşıya yollar Barış'ı. O ise gidip bankada biriktirdiği parayı
yılında hayata merhaba der Barış... Küçük yaşta devrimcileri
sorumlu arkadaşa verir. Elbise ve ayakkabı niye almadın
tanır. Akrabalarından şehit düşenler vardır. Ve köylerine, ev-
diye sorulduğunda; "Şu an onun zamanı değil her gün bir ca-
lerine gerillalar gelir gider. Amcası da Dersim İbrahim
nımızı uğurluyoruz. Araba, cenaze masrafları için para gere-
Erdoğan Kır SPB gerillasıdır. Büyük bir gerilla sevgisi vardır
kiyor. Yoldaşlarımız canını bizim için feda ediyor, paraya
Barış'ın. Dersim’in çocuklarının gerillaya olan özlemi herkes
ihtiyaç var, nasıl alabilirim?" der.
tarafından bilinir ama Barış'ın sevgisi daha bir başkaydı. Ge-
Nöbette yoldaşlarının çayını dolduruyor, sigarasını yakı-
rillaya katılabilmek için ilginç yöntemler bulurdu. Bir gün
köylerine giden gerillaya, yine katılma talebini iletir. Alın- yordu. Sürekli ayakta kalıp daha uzun süreli nöbet tutmak
istiyordu. Armutlu'ya geldikten bir süre sonra ilk kez direniş
mayacağını anlayıp ısrar etmek ister fakat köylüler olduğundan
evine gider Barış. Orada direnişçilerin coşkusu, inancı ve
ısrarcı da olamaz. Bunun üzerine gündüz gerillaları arazide
bulup ısrarlarını sürdürmek ister ve bütün gerillaların ayakkabı kararlılığı onu çok etkilemiş. Kapıya çıkar çıkmaz "YOL-
DAŞLAR ZAFER BİZİMDİR" diye haykırır. Nöbetçiler bir
izlerini detaylıca inceler. Sabah daha kimse uykudan uyanmadan
saldırı mı oldu diye hemen kapıya koşarlar. Barış'ı görünce
Barış kalkar ve köyün içine girip izleri aramaya başlar. Yaz
rahatlarlar. O duygu yoğunluğuyla bağırmıştır Barış.
olmasına rağmen izleri bulur. Adeta yerde sürünerek izleri
Ölüm orucu yıldönümü etkinliklerinde ön barikatta görev
takip eder ve gerillaların kaldığı araziye gider. Birlik komutanı
alır Barış. Sultan "Tanımadığınız hiçkimseyi almayın" der.
bir bakar ki Barış iz sürüp kendilerine doğru geliyor. Hemen
Devrimci basından bir muhabir gelir. Barış, onu kenara çekip
yakalayıp Barış'ı bir meşenin köküne bağlar. Ama Barış
"Kimsin, nereden geliyorsun, burada tanıdığın kim var?"
bunu dinler mi? Gerilla özlemi öyle ağır basar ki ne yapıp
diye referans ister ama muhabir bilgi vermez. Barikatta
edip ısrarını sürdürür.
nöbetçi bir arkadaş muhabiri tanıdığını söyler ama muhabir
96 yılında kısa süreli bir tutsaklık yaşar. Malatya Hapis-
onu tanımamaktadır. Sultan'a haber verirler. Ve o gelene
hanesi’nde Parti-Cephe koğuşunda 3 ay kadar tutsak kalır.
kadar da içeriye bırakmaz muhabiri Barış.
Saflığı ile kısa sürede yoldaşlarının gönlünde taht kurar.
5 Kasım'dan kısa bir süre önce yoğun yağmurların etkisi
Ne tutsaklıklar, ne gözaltılar ne işkenceler Barış'ın Parti-
ve ayağında ayakkabı olmamasından dolayı rahatsızlanmış,
Cephe'ye olan sevgisini, bağlılığını hiç eksiltmez. Armutlu'ya
çok kötü üşütmüştür. Dinlenebilmesi için bir eve götürürler
gitmeden önce kısa bir süre yine tutsaklık yaşar. Kürt milli-
ama kabullenmez; "Buraya yatmaya değil nöbet tutup yol-
yetçilerinin koğuşuna konulur. Malatya Hapishanesi'nde 19
Aralık Katliamı gerçekleşmiş, tutsaklar F tipi hapishanelere daşlarımızı, direnişi, direnişçilerimizi korumaya geldim. Siz
yatırıyorsunuz" diye isyanını dile getirir.
kapatılmıştır. Günler ölüm haberleriyle geçer. Barış Malatya'dan
5 Kasım günü bir grup ile beraber eğitim çalışmasındadır
ve Dersim'de gerilladan tanıdığı yoldaşlarına mektup yazar.
Barış. Saldırı haberini alınca koşup gelir ve taşlarla, molotoflarla
"Sizi çok seviyorum, sizi çok özledim"lerle doludur her
dalar çatışmanın ortasına. Saatlerce direnişten sonra tamamen
mektubu. Bu sevgi ve bağlılıktır onu Armutlu'ya götüren.
evin önüne çekilinir. Kurşun, gaz bombaları sağanak yağmur
Tahliye olduktan sonra Armutlu'ya koşar Barış. Armutlu’ya
gibi üzerlerine düşerken, düşmanın sıktığı gaz bombaları her
gelişini şöyle anlatır:
yanına çarparken Barış, buna aldırmıyor düşmana taş atıyordu.
"Baba Armutlu'ya geleceğimi biliyordu. Kaçmayayım
Dağ gibi heybetliydi gövdesi. Bedenini yoldaşlarına siper edi-
diye kapıyı üzerime kilitliyor. Birgün açık duran pencereden
yordu.
atladım o karanlıkta ilk bulduğum ayakkabıyı giyip evden
Barış'ın bu tavrı yoldaşlarına moral veriyordu. Sakınmadan
uzaklaştım. O gece dışarıda yattım. Sabah erkenden arabaya
bombaları karşılıyor, taş-molotof atıyordu. En son direniş eve
atladım önce Bursa'ya gittim. Oradan nasıl gelebileceğimi,
taşınmıştı artık. Hiçbir tereddüt yaşamadan içeri girip coşku ve
yolu öğrendim... Yol parasını ise sattığım peynir parasından
neşe ile barikatı kurmaya çabalar. Eve atılan gaz bombaları ve
toplayarak bankada biriktirdim..."
yanıcı maddelerden dolayı yangın çıkar. Arka odaya geçip
Armutlu'ya geldiğinde çok şaşırır ve bir o kadar da coş-
orada direnişe devam ederler. Saatlerce süren direnişten sonra
kuludur; "Ben burasını böyle bilmiyordum kafamda farklı
Barış yoldaşlarıyla birlikte direnerek şehit düşer. Nasıl başladıysa
düşünüyordum. Bizim oradaki gibi bir ev, jandarması, polisi
öyle bitirir. Coşku dolu, kararlı ve direnişçi.