Page 5 - keşf-i istanbul dijital
P. 5

tanımak istedik. Boğaz hattının en                    Mandolin, Mustafa Kutlu, Dergah
         kuzeyinden başlayarak yönümüzü                        Yayınları / Temmuz 1999)…

         suriçine çevirdik. Boğaziçi semtlerini                Fatih  semtine  yani  sur  içine  girmek
         tanıdık. Her bir noktanın bütüne                      için  oluşan  heyacan  bir  komutanın
         etkisi anlamaya çalıştık.                             şehri      fethetme       duygusu         kadar


                Mustafa  Kutlu’nun    dediği gibi;             içimizde  oluştu.  Aşılacak  surların
         İstanbul’u gezmenin de bir adabı var.                 içimizde  olduğunu  anladık.  Bir

         Bir yere gitmek, bir yeri gezmek esas                 gencin  Şiir  yazması  gerektiğini,
         itibariyle ile bir “fetih” olmak gerekir.             fotoğraf  çekerek  içindeki  değerleri
         Aksi takdirde “görenlerden” değil de                  şehirde          ifade          edebileceğini

         sadece  “bakanlardan”  oluruz.  Bu                    hissetmesini istedik. Gençlerimiz için
         münasebetle  İstanbul’u  gezmeye  de                  sanatın değerini ifade ettik.
         Eyüp  Sultan’dan  başlanmalıdır.  Bu
         bir “fetih” meselesi olduğu için esas                        İnsanın kendisini fethetmesini

         itibari ile “ erenlerin himmeti” başta                kast ediyoruz. Kendini tanıması ile
         gelecektir.  Tanpınar  bu  babda  şöyle               başlar medeniyet. İnsanla şehir
         diyor: “ Eski medeniyetimiz dini bir                  arasında böyle bir benzerlik vardır. O

         medeniyetti.  Beğendiği,  benimsediği                 yüzden her şehrin bir hafızası vardır.
         adama ölümünden sonra verilecek bir                   O şehri doğuran, büyüten, yaşatan
         tek  rütbe  vardı:  Evliyalık.  Onun                  kişilerin bıraktığı izlerden oluşun bir
         içindir ki İstanbul evliya ile doludur.               hafızadır bu. İstanbul kendi

         Bunların  başında  fetih  ordusunun                   hafızasını oluşturan kişileri zihninin
         şehitleri gelir. Hemen her yerde, çoğu                bir kenarında, bir sokak isminde, bir
         surların  etrafında  olmak  üzere,  fetih

         şehitlerinin  mezarları  vardır.  Bunlar              alt geçit adında taşır. İstanbul kendi
         Türk  İstanbul’un  tapu  senetleridir.                geçmişine vefalı bir şehirdir.
         İstanbul’da bizim hayatımız bu şehit                  Kendine iz bırakan insanların izlerini

         türbelerinin       etrafındaki       hürmetle         sokak tabelalarında bulabilirsiniz.
         başladı.  Fetih  kelimesinin  anlamları               Sokaklarda dolaşırken bir zaman
         içinde “açmak, açılmak” da vardır. Bu                 tünelinde dolaşıyor gibi olursunuz.

         şehirden  kendini  size  açmasını                     Osmanlı’nın ilk Şeyhülislam’ı Molla
         istiyorsanız,  öncelikle  onun  manevi                Fenari ile bir köşe başında
         fatihlerine  karşı  görevlerinizi  yerine             karşılaşabilir, Yahya Kemal’den
         getirmeniniz  gerekir.  Eyüp  Sultan                  Ayhan Işık’a, Necip Fazıl’dan Nazım

         ziyaretinden  sonra  sur  dışında  yatan              Hikmet’e ismi İstanbul’la yan yana
         sahabelerin,  evliyaların,  şehitlerin                gelmiş birçok bildik ismi günümüz
         mezarları, türbeleri gezilecek, dualar                İstanbul’unda dolaşırken karşınıza

         edilecek.Yediveren                         gülü
         gibi.Yeditepe’de,  yedi  gün  sürekli                 çıkıverir.
         kokan bir gül. İstanbul (Akasya ve
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10