Page 35 - Nabız Birinci Sayı_Neat
P. 35
Sabahattin Ali’nin Diksiyon Takıntısı
Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olan Sabahattin Ali, hem
kaleme aldığı eserleriyle hem de katledilişiyle asla unutulmayacak
bir isimdir. Kısacık ömründe hep gülen, şaka yapan ve hayata po-
zitif bakan biriydi. Onu tanıyanlar asık suratlı halini neredeyse hiç
görmediklerini söylüyorlar. Sabahattin Ali’nin diksiyon takıntısı
varmış. Kelimeleri birisi yanlış şekilde kullanınca, hemen düzeltme
isteği duyarmış. Bu huyu üzerine eşi Aliye Hanım’ın şikâyetlerini
de arkadaşlarına: “Bu yüzden Aliye Hanım bana fena içerliyor.
Karı koca ağız tadıyla kavga edemiyoruz. Kavganın en can
alacak yerinde tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum”
sözleriyle anlatmış.
Kendini Çirkin Bulan Cahit Sıtkı Tarancı
O hepimizin çok sevdiği, ünlü Otuz Beş Yaş şiirinin şairi Cahit Sıtkı TARANCI
kendini hiç beğenmezmiş. Tarancı’nın kendini çirkin bulma özelliği onu yalnızlı-
ğa ve karamsarlığa itmiş. Bu da elbette satırlarına fazlasıyla yansımış. Galatasa-
ray Lisesinde okuduğu dönemlerde de fazlasıyla yalnız bir gençlik geçirmiş. Öyle
ki tüm arkadaşlarına mektup gelir, bir tek ona gelmezmiş. Cahit Sıtkı da kendi
kendine mektup yazar, sonra da postadan alınca, birinden gelmiş gibi sevinirmiş.
Örgü Ören Hüseyin Rahmi Gürpınar 35
Hani Kemal Sunal, Adile Naşit gibi isimlerin oynadı-
ğı Süt Kardeşler filmi vardı ya, oradaki Gulyabani’yi
eminim hatırlıyorsunuzdur. İşte o film, Hüseyin Rah-
mi Gürpınar’ın romanı Gulyabani’den uyarlanmıştır.
Türk yazar ve romancı olan Hüseyin Rahmi Gürpınar
tam bir temizlik hastasıymış. Hiç evlenmeyen, kendi-
ni toplumdan soyutlayan Gürpınar, hastalık kaparım
korkusuyla çok titiz davranırmış ve yılın 12 ayı eldiven
takarmış. Peki, bir dönem TBMM’de milletvekilliği yapan
Gürpınar’ın boş zamanlarında örgü ördüğünü söyle-
sek? Evet, yanlış duymadınız, yazı yazmaktan sıkıldığı
zamanlarda örgü örermiş. Hatta bu hobisi için Avru-
pa’dan örgü modelleri getirttiği bile biliniyor.
Yaşar Kemal’in Çocukken Kekeme Olduğunu Biliyor muydunuz?
Yazarlık hayatına Çukurova’da başlayan ve yaşadığı süre boyunca onlarca roman kaleme alan
Yaşar Kemal, çocukken talihsiz bir olay geçirmiş. Babası Van’dan göçüp gelirken, Yusuf adın-
da bir çocuğu da yanına almış ve diğer çocuklarıyla birlikte büyütmüş. Bir gün Yusuf camide
namaz kılarken kalbinden bıçaklanarak öldürülmüş. Buna tanık olan Yaşar Kemal, 12 yaşına
kadar düzgün konuşamamış ve kekeme olmuş. Herkesin merak ettiği, doğuştan mı yoksa bir
kaza sonucu mu o hale geldiği sağ gözünü ise yine çocukken yaşadığı bir olay sonucu kaybet-
miş. Henüz 3,5 yaşındayken, bahçede koyun kesen halasının eşini izliyormuş. Adamın elindeki
bıçak bir anda fırlamış ve Yaşar Kemal’in gözüne gelerek kör olmasına sebep olmuş.