Page 5 - Karanlıktaki MEŞALE 6. Sayı
P. 5
ohal paTronun
işine YarıYor zaFere dair
3 Haziran günü MÜSİAD patronlarının toplantısına katılan Cumhurbaş-
kanı Erdoğan, halk düşmanı yüzünü bir kez daha ortaya serdi. Konuş-
masında gerçekleri dile getiren Erdoğan OHAL’i neden sürdürdüklerini
de söylemekten çekinmedi. İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde ya-
pılan toplantıda yine yalanlarını da sıralayan Erdoğan faşist politika-
larını övdü, patronlar için yaptıklarını sıraladı ve destek istedi. Tayyip
Erdoğan’ın söylediklerinden bazıları şöyle;
“Buradan MÜSİAD üyele- Bu hakkın yerine gelmesinde
ri başta olmak üzere tüm iş biz işçinin de yanında oluruz
adamlarımıza çağrıda bulun- işverenin de yanında oluruz.
mak istiyorum; ülkemize değer O fabrika çalışmadığı zaman
veriyorsak, ülkemizi seviyor- bunun zararını görecek olan Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
sak, bu topraklara borcumuzu işveren olduğu kadar aynı za- dudaklarını kanatarak
ödemek istiyorsak, şimdi ha- manda benim işçi kardeşimdir. dayanılmakta ağrıya.
rekete geçme zamanıdır. Daha Çalışmadığı zaman ne olacak? Şimdi çıplak ve merhametsiz
çok çalışacağız. Gün, yatırım Oradan işçi kardeşim de zarar bir çığlık oldu ümid...
günüdür. Hiç işi geciktirme- görmeyecek mi? Sendika kal- Ve zafer
yin. Müteşebbis, yatırımcı ru- kıp her ay normal olarak aldığı artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
hunu kaybetmesin. Böyle bir maaşı işçisine ödeyecek mi? tırnakla sökülüp koparılacaktır...
zamanda eğer yatırım şansını Yok, belli bir oranda ödüyor.
değerlendirirsen, gelecek çok Burada çok ciddi bir istismar Günler ağır.
daha bereketli olacaktır.” mekanizması çalıştırılıyor. Bu Günler ölüm haberleriyle geliyor.
mekanizmaya da bizim eyval- Düşman haşin
“Terörist olmayan için OHAL lah etmememiz lazım. Çünkü zalim
yok hükmündedir” buradan ülke de zarar görme- ve kurnaz.
mesi lazım, bütün o işçi kar- Ölüyor çarpışarak insanlarımız
Buna karşılık birilerinin hala deşlerim de zarar görmemesi — halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı —
“Efendim Olağanüstü Hal var” lazım. Hakkın tecellisi için de ölüyor insanlarımız
diyerek sızlandığını kaydeden ne gerekiyorsa bunu yapmaya — ne kadar çok —
Erdoğan, sözlerine şöyle de- zaten bizler de devlet olarak sanki şarkılar ve bayraklarla
vam etti: varız. Herkes görüyor ve bili- bir bayram günü nümayişe çıktılar
yor ki Olağanüstü Hal sadece öyle genç
“Onların kimler olduğunu bili- terörle mücadele için vardır. ve fütursuz...
yorsunuz. Ben de diyorum ki; Bugüne kadar hangi iş adamı-
Olağanüstü Hal, girişimcileri- mızın hangi vatandaşımızın Günler ağır.
mizin, yatırımcılarımızın önü- herhangi bir işi, gücü, hakkı, Günler ölüm haberleriyle geliyor.
nü mü kesiyor, yoksa önünü hukuku olağanüstü halden En güzel dünyaları
mü açıyor? Eski Olağanüstü dolayı zarar görmüştür? Bunu yaktık ellerimizle
Halleri hatırlayın. Fabrika- bilelim. İnsanlarımızın günlük ve gözümüzde kaybettik ağlamayı :
ya giremezdin patron olarak. hayatında aksayan, onları ra- bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
O günleri biz unutmadık. O hatsız eden herhangi bir şey gözyaşlarımız gittiler
Olağanüstü Hallerin olduğu var mı? Yok. Böyle bir şey ke- ve bundan dolayı
dönemlerde patron fabrika- sinlikle söz konusu değildir. biz unuttuk bağışlamayı...
sına giremiyordu. Biz geldik Terörist olmayan için Olağa-
fabrikalarınızın kapısını açtık. nüstü Hal yok hükmündedir. Varılacak yere
Şu anda bu Olağanüstü Hal- Bunu böyle bilelim. Terörle kan içinde varılacaktır.
de o tür tehditlerle karşımı- mücadelenin gerektirdiği ka- Ve zafer
za gelenler anında yasaların, dar da bu uygulama devam artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
hukukun bize verdiği yetkiyi edecektir.” tırnakla sökülüp
kullanmamızı kolaylaştırıyor. koparılacaktır...
Öyle ikide bir kalkacak hemen
grev, bilmem ne... Kusura bak- 1941, Sonbahar...
ma arkadaş. Her şeyin strate-
jiktir, şudur budur, hak var. NAZIM HIKMET
kahramanlaştırmaya devam edecektir | Devrimci İşçi Hareketi: Katil AKP işkence yapmaya devam ediyor | Gençlik Federasyonu’ndan: Devrim ve devrimci-
liği Tayyip Erdoğan’ın demagoji malzemesi yapmasına izin vermeyeceğiz | Liseliyiz Biz: Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın özgürlüğünü istemek, eğitim
5