Page 47 - Yürüyüş Dergisi 54. Sayısı...
P. 47
SÜRGÜN-SEVKLER DEVLETİN ACİZLİĞİDİR
tutsak bulunan ... kişi 22-23 Ocak uyguladı.
2018 tarihleri arasında değişik ha- ÖZGÜR TUTSAKLAR ARA- Bunun üzerine devrimci tutsaklar,
pishanelere sürgün edildiler. Sürgün LIK AYINDA DİRENİŞE BAŞ- yapılan işkencelere ve tek tip kıyafete
sevk devletin acizliğinin sonucu ola- LAMIŞLARDI karşı bir hafta süren bir açlık grevi
rak uygulamaya çalıştığı bir politi- AKP’nin OHAL bahanesiyle
kadır. Devrimci tutsakların birliği özellikle son dört aydır uyguladığı yaptılar. Direnişin meyvelerini verdi
bozmak, örgütlülüğü dağıtmak, moral tutuklama teröründen sonra, tek tip ve kazanımlar elde etti tutsaklar.
değerleri etkilemek, yalnızlaştırmak- kıyafetin de getirilmesiyle birlikte Mektup yasakları ve uygulanan san-
tecrit etmek, devletin uygulamak hapisanelerdeki devrimci tutsaklar sür kaldırıldı. Tutsaklar tedavi hak-
istediği politikaları daha rahat uy- direniş başlattılar. larını da kazandılar.
gulayabilmek için başvurdukları bir Aralık ayı ortalarından itibaren Tutsaklar, bu kazanımların ye-
yöntemdir. Silivri kapalı hapisanesindeki tut- tersiz olduğunu ve haklarını kaza-
Son birkaç yıl içerisinde hapis- sakların direnişi, mektup yasaklarına,
nıncaya kadar, direnişlerini sürdürme
hanelerde AKP'nin en çok başvur- mektuplara uygulanan sansüre, tedavi
kararında olduklarını bildiriyorlardı.
duğu yöntemlerden bir tanesi sürgün haklarının gasp edilmesine ve tek
Dergi ve kitap haklarını geri almak
sevk politikası. tip kıyafete karşı başlamıştı.
ve tek tip elbiseye karşı direniş
Özellikle Silivri hapishanesinde Direniş kapsamında iki hafta bo-
devam ederken sürgün edildiler.
bulunan özgür tutsakların sayısının yunca kapı dövme eylemlerini en
artması, hakları için direnişlerin ör- üst boyuta taşıyarak iki hafta içeri- Özgür tutsakların tümü, F tipi
gütlenmesi nedeniyle hapishane ida- sinde on hücre kapısı kırdılar. Ha- hapishanelerine sürgün edildi. F tipi
resi direniş karşısında çaresizleşiyor valandırma kapıları kapatılırken ken- hapishaneler tecrit hapishaneleridir.
ve devrimci tutsakları değişik ha- diliklerinden hücrelere girmeyi kabul Ancak özgür tutsakların yarattığı
pishanelere sürgün ediyor. etmeyerek direnişle hücrelerine zorla gelenek nedeniyle belli hakların ka- Sayı: 54
Çünkü Silivri hapishanesi, "ünlü" alınıyorlardı. zanıldığı, siyasi tutsaklığın tanındığı, Yürüyüş
birçok kişinin tutulduğu, ıslah ve Akşam sayımlarında ise hücre-
devrimciler lehine statülerin yara- 18 Şubat
pişman ettirmeye dönük olarak po- lerinden dışarı koridora doğru çıkı- 2018
tıldığı hapishanelerdir.
litikaların yaşama geçirildiği bir yorlar. Böyle idare onları hücreye
hapishanedir. Özgür tutsaklar devletin geri almaya çalışıyordu... Özgür tutsaklar gittikleri her ha-
bu politikalarını direnişleri ile iş- 19 Aralık günü hapishane idaresi pishaneye direnişi taşıyor ve haklarını
levsizleştirmeye başladıkları anda direnişi hazmedemeyerek Umut Gün- kolay kolay teslim etmeyeceklerini
sürgün edilmektedirler. düz Altun, Hasan Farsak, Şerif Tu- ilan ediyorlar. Bütün saldırılara rağ-
22-23 Ocak tarihlerinde yaşanan runç ve Mehmet Tuncay’a falaka men bütün hapishanelerde direniş
sürgün sevkin de sebebi budur. ve kaba dayak yöntemiyle işkence devam ediyor...
İşimizi, Ekmeğimizi İstiyoruz… Alacağız!
İzmir Halk Cephesi 9 Şubat’ta, açlık grevlerinin 89.
gününde olan İzmir Büyükşehir Belediyesi işçisi Mahir
Kılıç ve direnişte olan diğer işçileri ziyaret etti. İzmir
Büyükşehir Belediyesi, kadro ve muvazaa davası açtıkları
için yaklaşık 250 işçiyi ‘performans düşüklüğü’ ve çeşitli
sebeplerle haksız bir şekilde işten çıkardı. Direnişçi
işçiler; işten atılan 250 işçiden sadece 7 işçinin ‘İşimizi,
Ekmeğimizi İstiyoruz’ talebiyle direnişe başladıklarını,
bugüne kadar çeşitli yollarla işlerine geri dönme taleplerini
ilettiklerini; fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin buna
tamamen sessiz kaldığını anlattılar. Ayrıca zaferi kazan-
manın tek yolunun direniş olduğunun vurgusu yapılarak
sonuna kadar direneceklerini söyleyerek, kendilerinin
bu yönde desteklenmesini istediler.
47
DÜNYA HALKLARININ ONURU, GURURUDUR!