Page 36 - mektebim ajanda
P. 36
spora yönlendirmek. Bu işin sonrasında onun hangi sporda başarılı olabileceğini tespit edip o spora yönlendirmeliyiz. Mesela bizim alanımız basketbol olduğu için küçük yaşlarda çok anlayamıyoruz, yaşı ilerledikçe basketbola yönlendiriyoruz. Bu işi yaparken de altyapı taraması yapmak çok önemli. Tabii dediğim gibi spor seçimini çocuğun gelişimi ve ilgisi doğrultusunda yapmalıyız. Bir de bu işte en önemli olay çalışmak. Yani çalışmayı hiçbir zaman bırakmamak. Hayatın her evresinde karşınıza zorluklar çıkacak. O zorlukları yenmenin tek yolu da çalışmaktan geçiyor. Eğitim kurumlarına da
bu anlamda çok iş düştüğünü düşünüyorum. Çocukların kendilerini keşfedebilecekleri yaşlarda eğitim kurumları gerekli alanları sağlar ve yeteneklerini keşfederler ise doğru yönlendirme yapabilirler.
Spora merakı olan gençlere neler tavsiye edersiniz?
Öncelikle önemli olan spor yapmamız. Çocukluk, ergenlik ve gençlikte bir sporla iç içe olmak
ve o sporu düzenli yapmak çok önemli. Eğer yoğun bir tempoda çalışabileceklerine inanıyorlarsa profesyonel olarak sporu sürdürebilirler ama dediğim gibi bu işin kuralı çok çalışmaktır.
Basketbolda oyunculuk kariyerinizden sonra federasyonda çalışmayı siz mi tercih ettniz? Yoksa süreç mi bu şekilde gelişti?
Yok, zaten basketbol kariyerimin bitmesine yakın bir zamanda
seçim yapmam gerekliydi. Koçluk, menajerlik ya da yöneticilikten
birini seçmeliydim. Antrenör olmak istemiyordum ve bu yüzden kariyerimin sonlarında kendimi yöneticilik yolunda eğitmeye başladım. Federasyondan da böyle bir teklif gelince ben de bu alanı değerlendirmeye karar verdim.
Yurt dışına ilk gittiğinizde oranın dilini biliyor muydunuz? Nasıl etkileşimde bulundunuz?
Ben normal bir devlet lisesinde okudum. Dolayısıyla İngilizcem özel okulda okuyanlar kadar iyi değildi ama ben basketbol kariyerimde
belli bir seviyeye geldikten sonra
yurt dışında oynama planlarım başlamıştı ve ben hep bu doğrultuda kendime yatırım yapıyordum. İngilizce öğrenmek için bir hoca tutup özel dersler almaya başlamıştım. İlk başta İsrail’e gittim. Orada herkes İngilizce konuşuyordu. Tabii ki ilk başlarda zorluk çektim ama zamanla mecbur olduğum için ve basketbolda ortak dil İngilizce olduğu için kendimi geliştirdim. İsrail’den sonra gittiğim
üç ülkede de İngilizcemi geliştirmeye devam ettim. Hâlâ orada edindiğim arkadaşlarımla irtibat hâlindeyim.
istediğimi söyledim. Bu sırada millî takıma gittim ve orada bir sakatlık geçirdim. O dönemde yine İsrail Ligi’nde dışarıda kaldım ve diğer
iki ligde oynadım. Bence yine de basketbol kariyerim açısından çok
şey kaybetmedim. Çünkü İsrail Ligi’nde zaman bulamasam bile diğer liglerde çok fazla maça çıkma şansı yakaladım ama tabii ki de ne kadar diğer liglerde oynasam da ana ligde oynamamanın eksikliğini yaşadım.
Basketbola baktığımızda futbola oranla daha ileri ve popüler seviyelerdeyiz. Sizce bunun sebebi nedir?
Türkiye basketbolda iyi organizasyonlar yapmaya başladı. Her şey para değil. Fenerbahçe’nin yaptığı organizasyonlar... Obradoviç’in gelmesi ile her zaman şampiyonluğu kovalıyor. Banvit, Efes Pilsen, Darüşşafaka aynı şekilde... Altyapıya önem verme, parayı
bir senelik değil, düzgün harcama
ile alacağın oyuncuyu düzgün seçebilme... Bunların olması ile başarı geliyor. Ama futbolda bunu yapmak daha zor. Türkiye’de uzun vadede bakılmıyor. Örnek vermek gerekirse Fenerbahçe, Galatasaray 4 yıllık bir proje çizse çok büyük başarı gelecek ama böyle düşünülmüyor. 1-2 senelik bakılıyor olaya. Ama bunu birçok basketbol kulübümüz yapıyor. Başarı da geliyor.
Futbolda deplasman diye bir kavram var. Puan almak ya da kazanmak çok zor. Basketbolda da böyle mi? Seyirci çok etkiler mi maçın gidişatını?
Tabii ki itici bir güç. En önemlisi iyi organize olabilmek. Yönetici, teknik kadro bir artı; seyirci de bir artı. Bunu iyi organize edersen maddi güce çevirirsin. Ekstra bir güç olarak geri dönüyor.
Röportaj: Mektebim Güzelbahçe Kampüsü Şule Sena Avşar / 11.Sınıf Öğrencisi
Alp Bora Çandır / 11.Sınıf Öğrencisi
İlker Demiral / M-Lead Öğretmeni
İsrail’de oynadığınız iki yıllık dönemde yedekte kaldınız.
Bu dönemlerde basketbolu bırakmamak için gerekli motivasyonu nasıl sağladınız? Ben İsrail’de oynadığım ilk dönemde orada 3 tane lig oynanmaktaydı. İsrail Ligi, Adriyatik Ligi ve EuroLeague oynanıyordu. Ben de İsrail’e üç ligi birden oynamak
için gitmiştim ama ligdeki yabancı oyuncu sayısının fazlalığından
ben İsrail Ligi’nde süre alamadım.
O yıl sadece Adriyatik Ligi ve EuroLeague’de oynadım. Tabii durum böyle olunca oradan hemen ayrılmak istedim çünkü ben daha fazla oynamak istiyordum. Ama orada iyi maçlar çıkardığım için beni gözden çıkaramadılar. İkinci sene
de bu durumda olacaksa gitmek
ajanda 36