Page 26 - Başak Dergisi TEMMUZ 2021 4. Sayı
P. 26

Çektiklerimiz                                 Mavi Bilye




      Okulların yüz yüze eğitime başladığı o kısa aralıkta biz de Türkçe derslerinde hep beraber ekip   Özlem Ünal
 ruhuyla işler yapmak için fırsatı değerlendirdik. Reklamını Çek etkinliğinde her grupta önce marka ve
 marka hedefleri yaratıldı. Daha sonra bunlara göre bir reklam filmi senaryosu yazıldı ve tabii sonraki   Aniden  duyduğu  mekanik  bip  sesiyle  -Baba biz neden bir köpek almıyoruz.
 aşamada aynı öğrenciler bu filmlerde oynadılar. En son aşamada bazı montaj ve küçük dokunuşlarla   kendine  geldi.  Solgun  beyaz  ışığın  aydınlattığı  -Evimiz bahçeli değil.
 reklam filmleri ortaya çıktı. Reklamlar aşığa görünmekte. Oynat Bakalım!  kumanda odasında ana ekrana bakıyordu. Gittikçe  -Olsun benim odamda uyuyabilir.
           uzaklaşan mavi bir bilyeyi andıran küre çocukken  -Biz  dışardayken  ne  yapacak  canı  sıkılmaz  mı?
           kitaplarında  gördüğü  Dünya’nın  görüntüsüydü.  Hem onun temizliği, bakımı bir sürü sorumluluğu
           Mekiğin  havalandırma  sistemlerinden  süzülen  var
           temizlenmiş  taze  havayı    içine  çekti.    Yavaş  - Ben çok istiyorum bir köpeğimin olmasını. Lütfen
 1. TARGET  2. PARS  yavaş  kendinden  uzaklaşan  bu  gezegen  yıllar  baba ne olur bir köpek alalım.Söz her şeyini ben
 Üreticiden halka !  Sıra dışı bir tarz için !  önce  üniversite  için  ayrıldığı  evini  hatırlattı.  yapacağım. Abla, sen de destek ol bir köpeğimiz

           Arabanın  camından  arkasında  bıraktığı  evin  olsun. Ne olur, ne olur çok istiyorum…
           giderek  küçüldüğünü,  oyun  oynadıkları  sokağın          Sonra  tekrar  ana  kumanda  panelindeki
           uzaklaştığını görmüş yeni bir hayata doğru çıktığı  ekranda  gördüğü  soluk  mavi  küreye  baktı.
           yolculuğun heyecanı ile hayallere dalmıştı. Tabi o  Dünyamız  bizim  bildiğimiz  içinde  yaşadığımız
 video   video   günlerde her nereye giderse gitsin istediği zaman  tek  yuvamızdı.  Ondan  uzaklaşıyor  olmak  içinde


 buraya gelecek  buraya gelecek  evine  dönebileceğini  bilmenin  rahatlığı  vardı.  bir yerin sızlamasına neden oldu.
           Şimdi  ise  çıkılan  yolculuk  bilinmeyen  bir  sona  -Doğa  en  iyi  öğretmendir.  Yaşamın  her  anında
           doğru ilerliyordu.                                 ona bağlıyız. Renklerle seslerle kokularla bizimle
                    Yaşadığı anılar zihnindeki fotoğraflarıyla  konuşur, bize hayatı anlatır.
           birlikte  tekrar  canlandı.  Çaydanlığın  çıkardığı        Yanında    yürüyen     babasıydı   bunu
           buharın sesine karışan kızarmış ekmek kokusu ile  söyleyen.  Ayaklarının  altında  ezilen  çam
           doluydu oda. Sabah yeni aydınlanmaya başlayan  iğnelerinin çıtırtıların eşliğinde ilerliyorlardı.
           gökyüzünün  kızıllığı  camlara  vuruyordu.  Evin           Yaşadığımız  anın  güzelliğinin  sonra
 3. ÇİKOTAT  içindeki  insanlar  telaşlı  koşuşturmalarıyla  güne  sonra  farkına  varıyorduk.  İçinde  bulunduğumuz
 Sütten ve Türk fındıklarından gelen lezzet   başlıyorlardı.  dünya bizim için vardı. Her istediğimizi veriyordu.
           -Bu  kadar  erken  kalkmak  zorunda  olmayı  Sonra  sonbahar  gelince  bir  ressamın  fırçasından
           sevmiyorum.                                        tablosuna  dökülen  resme  dönüşüyordu  her  yer.
           -Her zaman sevdiğin şeyleri yapmıyorsun.           Dökülen  yaprakların  içinde  birbirine  karışan
 video     -Anne  matematik  kitabımı  bulamıyorum.  Sen  sarılar,  kahverengiler,  kızıllar  ressamın  paletinin
                                                              renk cümbüşüydü. Toprağı örten kar eriyip, dereleri
           gördün mü?
 buraya gelecek  -Oof bugün fenden sınav var. Keşke kar yağsaydı  kabartıyor,  dereler  ırmaklara  onlar  da  denize
                                                              kavuşturuyordu suyu. Su hiç durmuyordu. Gelen
           da okullar tatil olsaydı.
           -Hadi  herkes  masaya.  On  beş  dakikamız  var.  ilkbahardı.  Her  gün  yaşam  yeniden  doğuyordu
           Servisi kaçırmamak için sekizde kapının önünde  bizler  için.  Toprak  üzerine  düşen  tohumlarla
           olmanız şart bunu biliyorsunuz.                    üretiyordu  yaşamı.  Ağaçların  gökyüzüne  açılan
           -Ben yumurta yemek istemiyorum.                    kolları yapraklanıyordu. Yeşilin ve mavinin dansı
           -Yumurta senin için çok faydalı bunu biliyorsun.   gökyüzünden süzülen ışıkla daha belirginleşiyor,
           -Ama yine de yemek istemiyorum.                    dansa eşlik eden şarkıyı ise kuşlar söylüyordu.
           -Ama yemelisin                                     -Baba gördün mü şurada mantarlar var.
                    Bir  anlığına  beliren  hatıranın  canlılığı      Nemli  çürümeye  yüz  tutmuş  ağaç
           gülümsemesine  yol  açmıştı.  Hafta  içi  sürekli  kütüğünün yanındaki mantarları topladılar.
           bir  şeyleri  yetiştirme  telaşı  nedeniyle  mecburen  -Baba şu tarafta biraz daha var.
           yapılan  kahvaltıları  hafta  sonları  telafi  etmeye  -Torbamız baya doldu Gökhan evimize dönsek mi
           çalışıyorlardı.  Uzun  uzun  oturdukları  Pazar  artık.
           kahvaltılarından  birinde  açık  olan  televizyonda  -Hayır, biraz daha toplayalım. Daha çok olsun
           eski günlerden kalma bir çocuk filmi vardı. Uzun  -Haftaya yine geliriz. O zamana kadar yenileri
           tüyleri  olan  bir  köpekle  çocuğun  dostluğunu           çıkar yine toplarız.
           anlatıyordu.                                               Babasının elini tuttuğu o anın sıcaklığını



                                                                                                                 25
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31