Page 22 - katalog_deri_baski_son
P. 22
Konya Olgunlaşma Enstitüsü
Bayrak, ıslahatçı bir padişah olan III. Selim devrinde yeniden ele alınmış, o zamana kadar bayraklarda
muhtelif şekiller kullanılırken sekiz köşeli bir yıldız eklenmiştir. III. Selim’in bayraklarda yaptığı
ıslahat, bu kadarla kalmamış, muhtelif yerlerde kullanılmak üzere yeni bayraklar ihdas edilmiştir.
Ticaret limanlarına, Karadeniz ve Akdeniz tüccarlarına has bayraklar gene bu devirde kullanılmaya
başlanmıştır. Meselâ Akdeniz’de sefer yapan tüccarların kalyonlarında alt alta üç renkten (mavi, sarı,
kırmızı) oluşan bir bayrak kullanıldığı bilinmektedir.
II. Mahmut devrinde ay yıldızlı al bayrak kullanılmıştır. Ancak yeniçeri ocağının kaldırılması ile
bunlara ait bayraklar da kullanılmamaya başlanmıştır. Bir ara, yeniçerileri hatırlattığı için “bayrak”
sözcüğünün kullanılması da yasak edilmiş ve yerine sancak kullanılmıştır.
Üzerinde ay ve yıldızın bir arada kullanıldığı ilk Osmanlı bayrağı, 1793-1844 yılları arasında kullanılan
Osmanlı Donanması bayrağıdır.
1840 yılında basılmış bir albümde bulunan bayraklar genelde kırmızı renklidir ve ay yıldızı ihtiva
etmektedir. Yeşil renk bu devirde çoğunlukla hacı gemileri için kullanılmıştır. Yine bu devirde kullanılan
ve Osmanlı Hanedanını temsil eden bayrak, koyu vişne renkliydi ve ortasında içi boş sekiz köşeli bir
güneş bulunuyordu.
Ancak yine bu yıllarda basılan altın ve gümüş paralarda sekiz köşelisi yerine, beş köşeli yıldız
kullanılmaya başlanmıştır. Bu değişikliğin, daha sonra bayrağa da intikal ettiğini görüyoruz. Bu suretle
bugün kullandığımız Türk bayrağı, kesin şeklini (yani ay ve beş köşeli yıldız) Sultan Abdülmecid’in son
zamanlarında almıştır.
Meşrutiyet devrinde de bayrak şeklini korumuş, ancak donanmaya ait sancaklarda bazı değişiklikler
yapılmıştır.
Cumhuriyetten sonra saltanat bayrağı, halifeliğin kaldırılmasından sonra da halifelik bayrağı
kaldırılmıştır. Cumhuriyet Döneminde Türk bayrağının şekli ve ölçüsü, 29 Mayıs 1936 tarih ve 2994
sayılı yasayla kabul edilen Türk Bayrağı Kanunu ile ilk kez belirlenmiştir. Daha sonra bu yasanın yerini
alan 22 Eylül 1983 tarihli 2893 sayılı kanunla Türk bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas
ve usuller son şeklini almıştır.
İkinci Abdülhamit döneminde ise kırmızı atlas zeminli, bir yüzünde Fetih suresi diğer yüzünde Güneş
resmi bulunan çift yüzlü sancaklar ön plandadır.
On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında üzeri hilal ve yıldız motifli kırmızı sancaklar Osmanlı Devleti'nin
milli bayrağı olmuştur. Sultan Abdülmecit zamanında sancaklardaki yıldız sekiz köşeliye çevrilmiştir.
Sancağın ortasındaki tuğralar beyaz renkli şualı güneş motifi içine alınmıştır. Bu durum saltanatın
kaldırılmasına kadar sürmüştür.
1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın kaldırılmasından sonra halifeye mahsus olmak üzere yeşil zemin,
ortasında sekiz şualı beyaz bir güneş içindeki kırmızı zeminde beyaz ay yıldızı ihtiva eden bir sancak
kabul edilmiştir. Halifeliğin kaldırılmasından sonra 22 Ekim 1925 tarihinde “Sancak Talimatnamesi”
yayınlanarak Cumhuriyet Döneminde kullanılacak sancakların esası belirlenmiştir.
Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İç Hizmetleri Kanunu'nun 38. maddesinde sancak, silahlı
kuvvetlerin şeref timsalidir. Sancağın muhafazası silahlı kuvvetlerin mukaddes görevidir. Sancak
hiçbir sebep ve nedenle terk edilemez. Kuruluşunda alay teşkilatı bulunmayan her tugay ile alaya
eşitindeki birliklerine yönetmeliğe göre bir sancak verilir.
22