Page 20 - Puşideler
P. 20

NASREDDİN HOCA

                                                                                                                                                   nadolu  Selçuklu  Devleti  döneminde,  Hortu  ile  Akşehir  çevresinde  yaşamış  olan
                                                                                                                                                Aefsanevi  kişi  ve  mizah  kahramanıdır.  Kaynaklarda  yer  alan  bilgilere  göre  Nasreddin
                                                                                                                                              Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 605 (1208) yılında Abdullah ve Sıdıka çiftinin oğlu olarak
                                                                                                                                              doğmuştur. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlendi. Anadolu
                                                                                                                                              Selçuklu Devleti’nin siyasi karışıklıklar içerisinde olduğu zaman diliminde yaşayan Nasreddin
                                                                                                                                              Hoca’nın  döneminde  Muhyiddin  İbnü’l-Arabî,  Mevlânâ  Celâleddîn-i  Rûmî,  Hacı  Bektaş-ı
                                                                                                                                              Veli,  Yunus  Emre  gibi  isimlerin  etkisiyle  tasavvufi  düşünce  ve  tarikatların  etkinliği  artmaya
                                                                                                                                              başlamıştır. Bu ortamda Mecmûâ-i Maârif’e göre 1237 ya da 1238 yılında ardında köy imamlığı
                                                                                                                                              yapması için Mehmed adında birisini bırakarak tasavvufi düşüncenin merkezlerinden biri olan
                                                                                                                                              Akşehir’e göç eden Nasreddin Hoca, bir süre sonra dönemin tasavvufi düşünce merkezlerinden
                                                                                                                                              olan Akşehir’e göç ile Mahmûd-ı Hayrânî’nin dervişi  olarak Mevlevîlik, Yesevîlik veya Rufâilik
                                                                                                                                              yoluna  mensup  olmuştur.  Yaşadığı  dönem,  doğum  ve  ölüm  yılları,  tarihî  kişiliği  ve  ailesi
                                                                                                                                              hakkındaki  bilgiler  tartışmalıdır.  Yaşadığı  dönem  ve  yöre  hakkındaki  en  önemli  kanıtlar
                                                                                                                                              Akşehir’deki türbesi, soyundan geldikleri söylenen kişilere ait mezar taşı kitâbeleri ve adına
                                                                                                                                              kurulmuş olan vakıfla ilgili Fâtih Sultan Mehmed devrine ait bir arşiv belgesidir. Fatih’in hocası
                                                                                                                                              ve İstanbul’un ilk kadısı Sivrihisarlı Hızır Bey, Nasreddin Hoca’nın torunudur.Fıkraları dikkatle
                                                                                                                                              incelendiğinde Müslüman Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin Hoca’nın hazırcevap,
                                                                                                                                              insanları kırmadan doğruyu söyleyen, yeri geldiğinde kendisiyle de alay etmeyi bilen bir tip
                                                                                                                                              olduğu görülür. Fıkralarının çoğunda sıradan bir köylü gibi tarlasında, bağında çalışır, ormana
                                                                                                                                              odun kesmeye gider, zaman zaman da şehre iner. Bu şehir çok defa Akşehir, Sivrihisar veya
                                                                                                                                              Konya’dır.



        12    Turk Ignesinin Mucizesi Pusideler                                                                                                                                                        Turk Ignesinin Mucizesi Pusideler  21
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25