Page 80 - Demo
P. 80
78
Yemek sektöründe yeni bir soluk:
Sağlıklı yaşam ve çocuklarımızı nasıl bir araya getireceğiz, sorusuna odaklanmış bir girişimi tanıyacağız.
Bu fikir nasıl doğdu?
Bu soru üzerine düşünen, sektörde hızlı ve emin adımlarla ilerleyen bir firma var; Mamabüs Catering!
Mamabüs fikri nasıl doğdu?
Mamabüs, sonuçları değil başlangıçları değiştirmek gerek fikrinden hareketle, sektöre 3 yıl önce merhaba dedi. Bu kurulum, ardında ciddi bir emek ve çalışma gücüyle ortaya
çıktı. Yılların deneyimi ve birikimini dinamik, yenilikçi bir yapı altında toplarken; profesyonel, kaliteli, sürdürülebilir olma yaklaşımını
esas aldı. Hedefimiz, okul çağı çocuklarının beslenmesinde uzmanlaşmaktı ve biz bunu başardık.
Mamabüs, ilk hedefini gerçekleştirdiğine göre bundan sonra yapmayı planladığınız neler var? Özellikle neden okul çağı çocuk beslenmesi?
Biz ilk hedefimizi gerçekleştirdik. Ancak daha yolun başındayız diye düşünüyorum. Bunun pek çok sebebi olsa da en belirgin iki tanesinin üzerinde duralım.
Ulaştığımız hedef bizi mevcut müşterilerimize karşı daha sorumlu hale getirdiği gibi verdiğimiz hizmetin kalitesini farklı noktalara taşıma misyonunu da yükledi. Şu an Türkiye’nin 45 noktasında 15.000 çocuğun beslenmesinden sorumluyuz. İş ağımızın memnuniyet göstergesi; çocuğun doğru şekilde beslenmesi ve bundan keyif alması. Çocukların sırasından kalkıp koşarak yemekhaneye gelmesi bizi mutlu ediyor. Bunun yanında biz, çocukların ailesine ve hizmet verdiğimiz okulların yönetimine karşı da sorumluyuz.
Aslında tek derdimiz işimizi bilinçli bir şekilde yaparken geleceğe de yatırım yapmak. Sağlıklı bedenin psikolojiye etkisini tüm dünya konuşuyor. Sağlıklı beslenen çocuğun bedeni sağlıklı olur; sağlıklı bedene sahip çocuk
bilgi akışında sıkıntı yaşamaz. Bu zincirleme sonrası çocuk yaşadığı coğrafyaya verimli iş gücü kazandırır. Tüm sürecin tamamını değerlendirdiğinizde arkasında yatan asıl gerçeğin bu olduğunu görebilirsiniz.
Ben bir babayım ve eğitim sektöründe uzun yıllar yöneticilik yaptım. Tecrübelerimi ve hayata yaklaşımımı aynı potada erittiğim zaman ortaya Mamabüs çıktı. Sektörün tecrübelerini
referans aldığımız noktalarda mutlak mevcut bu işin değişmezleri var. Bu değişmezleri dahi geliştirebileceğimiz AR-GE çalışmalarına, 2016 yılının son çeyreğinde hız verdik.
Mamabüs’ün yatırımlarından bahseder misiniz?
3 yıl önce yola çıkan Mamabüs’ün 2017 büyüme hedefi %30 ve markamızın ulusal belleğe yerleşmesi yönünde. Ticari yatırımları yapabilmeniz için insana yatırım yapmanız gerekiyor. Bu noktada çalışan memnuniyeti benim için büyük önem taşıyor. Yemekte
“el lezzeti” diye bir tabir var. Aşçının morali
ve motivasyonu kötü olursa o yemek nasıl çıkar? Yönetim merkezinin mutsuzluğu organizasyon dağılımımızı nasıl etkiler?
Hem yönetim faaliyetlerinde hem de yemek operasyonlarımızda en büyük yatırımımız insan. Bunlara ek olarak üniversitelerle AR- GE merkezimizi kuvvetlendirecek projelere başladık. Hayata geçireceğimiz projeler, akademisyenler tarafından büyük ilgi görüyor. Projelere üniversite adı altında katılmanın yanı sıra, bireysel katılım göstermek isteyenler de var.
Mamabüs’ün başarısının sırrı nedir?
Ekibime her zaman hatırlattığım bir
şey var; “Bulunduğunuz yerde sahip olduklarınızla, yapabileceklerinizin en iyisini yapın!” Bu benim varoluş felsefem. Bir şeyi hayal edersiniz, o doğrultuda bir enerji yüklenirsiniz ve o enerji başka enerjilerle birleşerek ortaya bir sinerji çıkarır. Bu duruma başarı diyoruz. O yüzden hayal etmek önemli ve son durağa kadar yola devam etmeli.
Sosyal sorumluluk ile ilgili gelen projelerin önemli bir kısmı artan yemekler üzerine. Mamabüs’ün artan yemeği olmaz. Eğer sizin yemeğiniz artıyorsa, ya işinizi
ya da planlamanızı düzgün yapmıyorsunuz demektir. Mamabüs, bu konuda oldukça iddialı ve tavizkar değil. Veliler ve okul yönetimleri her zaman mutfaklarımızı gezebilme ve denetleyebilme yetkisine sahip. Biz şeffaf hizmet veriyoruz.
Hedefimiz; eğitim sektörü özelinde hizmet vererek Türkiye’nin ilk 500 markası içinde yer almak.