Page 41 - Yürüyüş Dergisi 53. Sayısı...
P. 41
MODERN DESTAN
Akşam savaş alanına inince
Düşman yenilmişti.
Çınlayarak telgraf telleri
Haberleri ötelere iletti
Bir ucunda dünyanın kabardı o zaman
Bir bağrış ve parçalandı gökkubbede
Azgın ağızlardan taşan
Ve delice göğe kabaran bir çığlık
Soldu sarardı ilenmekten bin dudak
Bin yumruk vahşi bir öfkeyle sıkıldı
ÖNCE YOLDAŞ SONRA YOL Ve öbür ucunda dünyanın
Sevinç çığlıkları parçalandı gökkubbede
Adamın biri, kötü yoldan kazandığı parayla bir inek almış. Bir şehvet kutlaması bir kudurma bir tepin-
Sonra, yaptığına pişman olmuş. İyi bir şey yapmak için, me
ineği Hacı Bektaş Veli’nin dergahına bağışlamak istemiş. O Dolu bir soluma ve göğüs germe
zamanlar dergahlar, aşevi işlevi de görüyormuş. Gitmiş, Hacı Eski duayı deşti durdu bin dudak
Bektaş Veli’ye danışmış. Bin el inanla kavuştu ve sonsuz
Hacı Bektaş Veli “helal değil” diye bu ineği geri çevirmiş.
Bunun üzerine, mevlana dergahına gitmiş. Gecenin ileri bir saatinde
Mevlana bu hediyeyi kabul etmiş. Söylüyordu telgraf telleri
Adam, daha önce Hacı Bektaş Veli’nin bu ineği kabul et- Savaş alanında kalan ölüleri…
mediğini söylemiş. İşte o an, dostun düşmanın sesi kesildi
Mevlana’ya bunun sebebini sormuş.
Yalnız analar ağladılar
Mevlana, “biz bir karga isek hacı bektaş veli bir şahin gi-
Orada –ve burada
bidir.
Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz BERTOLT BRECHT Sayı: 53
kabul ederiz. Ama o kabul etmeyebilir” demiş. Yürüyüş
Adam üşenmemiş, kalkmış Hacı Bektaş dergahına git- GÜLÜMSEYELİM 11 Şubat
miş. 2018
Hacı Bektaş Veli’ye; Mevlana’nın, kurbanını kabul ettiğini Dokundun mu ayaz gecelerde
söylemiş. “bunun sebebini bir de siz açıklarmısınız?” diye çeliğin hasına?
sormuş. Belki biliyorsun
Hacı Bektaş Veli de şöyle demiş. belki bilmiyorsun,
“bizim gönlümüz bir su birikintisi ise, Mevlana’nın gönlü Üzülme, bileceksin!
okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz Hassas olur tetik,
kirlenebilir. yüzümüzde gülümsemeyle dokunuruz
Ama onun engin gönlü kirlenmez. Onun için, hediyeni dünyaya ve ona
kabul etmiştir.” suçlu bir kurşun alnımıza saplandığında
yine de gülümseriz.
Döğüşmek ciddi iştir,
gülümsemeden olmaz.
Gönül işidir kavga,
gönüllülük işi.
Kavgaya gönlümüz,
gönlümüze sevda düşmüş
gayrı yürüyelim...
Şimdi biliyorsun,
güzelliği savunmak için,
Kaf dağını yerle bir edip,
ufkun uzaklaşan çizgisinde,
zamana karışmak gerek...
Gayrı gülümseyelim
hadi yürüyelim.
Ümit İlter
41
GÖREV; YOL AÇAN, YOL GÖSTEREN BİR DEVRİMCİLİĞİ BÜYÜTMEKTİR