Page 4 - Adilname 2019 orjinal
P. 4
GENEL YAYIN OKUL MÜDÜRÜ
YÖNETMENİ Abdulkadir IŞIK
İbrahim KAYA
ADİLNÂME’DE YENİDEN BULUŞMANIN HEYECANIYLA...
KÖLE OLMAK YADA İRADE SAHİBİ OLMAK Şehrimizde ve ülkemizde eğitim kalitesi ile ön plana çıkan okulların akademik başarı yanında
sosyal ve kültürel faaliyetlerle öğrencilerini yetiştirmeye çalıştığı bilinen bir gerçektir. Bu tür
okulların çoğunluğu köklü bir tarihi geleneğe sahiptir. Biz 2016 yılında eğitim-öğretime başlamış,
Efendi olmak mı, köle olmak mı ya da irade sahibi olmak mı? Hangisinde kendinizi daha özgür ve henüz yolun çok başında olmamıza rağmen kısa sürede birçok alanda ses getiren başarılara imza
değerli hissediyorsanız o sunuz?
attık. Şehit Adil Büyükcengiz Ailesi olarak şehidimizin emanetine sahip çıkmak için açıldığımız ilk
günden bu yana canla başla çalışıyoruz.
Efendi ve köle, biri hükmetmek biri itaat etmek ile vazifeli. Efendi her hakka sahip kölesi üzerinde, köle hiçbir Her okulun kendine has bir iklimi vardır. Bizler de derslerin işlenişini aksatmadan sıra dışı kulüp
hakka sahip değil efendisinin yanında. Efendisi eğlenirken kölesiyle kölenin yüzü acıyla kıvranıyordu. Efendi topal faaliyetleriyle öğle aralarında ayırdığımız mesaiyle; hat, ebru, Osmanlıca, dini musiki, drama,
kölenin bacağını burkuyordu. Köle bütün acısına rağmen sabrediyor ve sadece “Bacağımı kıracaksınız” diyordu akıl oyunları, robotik kodlama, münazara, tekvando, gitar ve piyano gibi enstrüman eğitimlerine
ürkek ürkek. Sonunda bacağı kırıldı kölenin ve sadece “Kıracağınızı söylemiştim” dedi köle.
varıncaya kadar geleneksel ve modern değerleri kazandırmayı hedefleyen geniş yelpazeli kulüp
Efendi bir zamanlar Neron’un kölesi Epaphroiditos idi. Efendiliği Neron’dan öğrenmişti ve azat edilir edilmez faaliyetleri gerçekleştirmekteyiz.
kendisine bir köle edinmişti. Köle efendi olmuştu anlayacağınız ve köleliğini de unutmuştu, aslında bir köleye Bir tarih şuuru, gelecek perspektifi ve medeniyet tasavvuru kazandırma amacıyla; bu yıl biz
sahip olmakla efendi olunamayacağını da. büyüklerin tecrübesi, gençlerimizin enerjisi, dinamizmi ve cesaretiyle Ulusal düzeyde “Türkiye
Gençleri İstişare Meclisi” ile “Uluslararası İstanbul Biyoloji Öğrenci Sempozyumu”nu, ilçe
Köle ise “Katlan, mahrum ol!” felsefesinin kahramanı Epiktetos’tu. Bu adam Sokretes genelinde tüm ortaokulların katılımıyla “Hadislerin Dilinden Resimler Yarışması”nı, İmam hatipli
ve Diyojen’in peşinden bilgeliğin sırlarına ermiş ancak efendisinin ölümünden sonra kız öğrencilere yönelik olarak da “Adımla Pedalla Sağlığı Kucakla Projesi”ni, öğrencilerimizle tüm
Roma’da felsefe dersleri vermeye başlamıştır. Köle iken bilginin efendisi olmuştur. engelleri aşılabileceğimizi gösterdiğimiz “Özel Çocuklar Projesi” vb. bir çok etkinliği başarıyla
tamamladık.
Efendilik ve kölelik meselesi uygulama anlamında şekil değiştirmiş olsa da günümüzde varlığını devam Tarih boyunca insana, evrene, hayata ve varlığa dair söyleyecek sözü olan; bir dünya, toplum,
ettirmekte. Belki efendisinin kölesi olarak değil ama demokrasinin, ideolojilerin, rejimin veya sitemin kölesi olarak medeniyet iddiası bulunan her görüş, din ve felsefi düşüncenin bir eğitim anlayışı ve bu eğitim
varlığını sürdürmektedir. Oysa insana bahşedilen en büyük nimetlerden biri irade mefhumu Epiktetos’un da çok anlayışı ile üreteceği bir “model insanı” vardır. Model insan yetiştirme ya da gençlere bir kimlik
önemsediği bir özellikti. “Yürürken bir çiviye basmamaya özendiğin gibi, seni yöneten aklın da çarpılmamasına kazandırma, ancak okuma kültürünün geliştirilmesiyle mümkün olabilir. Biz bu bilinçle, okul içinde
özen” diyerek iradenin ortaya konulmasını teşvik etmiştir. O iradeyi ön plana çıkarırken yaradılışa uygun bir “Şehit Adil Okuyor” kitap okuma projesiyle her öğrencimizin yılda 16 kitap okumasını hedefledik
bicimde kullanılması gerektiğini de söylemeyi ihmal etmiyordu. Yaşamda her şeyi kader olgusu dairesinde ve gerçekleştirdik. Farklı alanda eserleri olan birçok yazarı öğrencilerimizle buluşturduk. Prof.
cereyan ederken kader değil belki ama olaylar karşısında irademizi ortaya koyma ve gerektiğinde kabullenme Dr. İhsan Fazlıoğlu’yla kitap tahlili, Yasemin Karahüseyin ile romanları üzerine, Musa Mert ile
bilincine sahip olmamız gerektiğinin felsefesini izahat etmeye çalışmıştı. çocuklar ve Hz. Peygamber konulu, Talim Terbiye Kurulu Başkanı Sn. Alparslan Durmuş ile kitap
ve eğitim üzerine söyleşi, Yılmaz Erdoğan’la yazarlık atölyesi, bu buluşmalardan sadece bir
“Komşunun kölesi bir bardak kırsa onu yatıştırmak için bunun bir kaza olduğunu söylersin. O halde senin bardağını
kırdıkları vakit de komşunun bardağı kırıldığı zamanki kadar sesiz olmalısın.” kaçıdır.
2018-2019 Eğitim öğretim yılında 3 ayrı dergiyi sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
“ Hayatta bir şölende gibi davranmam gerekir. Bir yemek tabağı sana kadar geldiğinde elini kibarca uzatarak Biyoloji Kulübü “Biyolüminesans”, Tarih Kulübü “Tarih ve Düşünce” adlı dergilerinin ilk sayılarıyla,
ölçülü bir şekilde bir parça al. Önünden kaldırırlarsa tekrar almak isteme. İsteklerin uzaklara gitmesin, tabağın Adilnâme ise ikinci sayısıyla karşınızda...
kendi yanına gelmesini bekle.”
“Hiçbir şey için ‘Onu kaybettim!’ deme; ‘Onu geri verdim’ de. “Bir çömleği seviyorsan, topraktan yapılmış bir Adil
çömleği sevdiğini bil. Kırılırsa üzülmesin.” Disiplinli
İlkeli
Ona göre ALLAH her varlığa, her hangi bir dışsal etkenle engellenemeyecek bir irade vermişti. Ve bu iradeyi nasıl Lider bir duruşla bizi yansıtan “Adilnâme”nin ikinci sayısı hayırlı uğurlu olsun.
kullanacağımıza karar veren akılı. Bu yüzden aklın çarpılmamasına özen göstermemizi saliklerin yolu olarak İlk sayfasından son sayfasına kadar bilim, sanat, spor ve ilimle dopdolu dergimiz, siz değerli
göstermişti. “Bülbül veya kuğu olsaydım onların yaptıklarını yapacaktım. Hâlbuki ben bir insanım ve akla sahibim. okurlarına keyifli anlar sunacağını umuyorum. Dergimizin hazırlanmasında ve size ulaşmasında
O halde ne yapmalıyım?” diye sordu kendi kendine. emeği geçen öğrenci, öğretmen ve idareci arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Bir Adilnâme yolculuğunda daha buluşmak üzere…