Page 13 - hutbeler
P. 13

İLİ           : GENEL                                 gelerek,  insanın  sorumluluklarını  ihmal  etmesi  ve
         TARİH    : 25.11.2016                                 başıboş bir hayat sürmesi hiç insana yakışır mı?
                                                                  Kardeşlerim!
                                                                  Varlık  amacımız,  Allah’a  iman  ve  kulluğun
                                                               yanında yeryüzünü imar etmektir. Yeryüzünde sevgi,
                                                               saygı,  şefkat  ve  merhameti  yaymaktır.  Hepimizin
                                                               ortak  yurdu  olan  dünyamızda  iyiliği  egemen
                                                               kılmaktır.  Her  daim  adaleti  yüceltmektir.  Hakk  ve
                                                               hakikate  tercüman  olmaktır.  Batıla  karşı  hakkın,
                                                               zalime  karşı  mazlum  ve  mağdurun,  cehalete  karşı
                                                               ilim  ve  irfanın  yanında  yer  almaktır.  Fitne,  fesat,
                                                               zulüm,  savaş,  katliam  gibi  her  türlü  kötülüğün
                                                               karşısında durmaktır.
         HAYATIN GAYESİ                                           Aziz Kardeşlerim!
         Kardeşlerim!                                             Bugün,  genelde  insanlık  özelde  ise  İslam
         Allah  Resûlü  (s.a.s),  genç  sahabî  Muâz’la        coğrafyası, barış ve huzurun, emân ve selamın, güven
       yolculuk  yapıyordu.  Peygamberimiz,  üç  defa          ve sükûnetin özlemini duymaktadır. Unutulmamalıdır
       “Muâz!”  diye  seslendi.  Muâz  ise  her  seferinde     ki;   bütün    bu    güzellikler   Kur’an’ın   bâkî
       “Buyur  ey  Allah’ın  Resûlü,  emrine  amadeyim!”       hakikatlerinde,  Peygamberimiz  (s.a.s)’in  çağlar  üstü
       diyerek gönülden teslimiyet, sevgi ve hürmetini dile    örnekliğinde  mevcuttur.  Yeter  ki  müminler  olarak
       getirdi.  Nihayetinde  Peygamberimiz,  kendisini        bizler,  hayatımızı  bu  güzelliklerle  tezyin  edelim.
       merakla  dinleyen  bu  sahabiye,  “Allah’ın  kulları    Yeter ki bu güzellikleri uygun bir lisanla, hikmetli bir
       üzerindeki hakkının ne olduğunu biliyor musun?”         üslupla insanlık ailesine takdim edebilelim.
       diye sordu. “Allah ve Resûlü daha iyi bilir.” cevabını
       verdi  Muâz.  Bunun  üzerine  Efendimiz  şöyle             Kardeşlerim!
       buyurdu:  “Allah’ın  kulları  üzerindeki  hakkı,           Yüce Rabbimiz, ölümü ve hayatı hangimizin daha
       onların Allah’a ibadet etmeleri ve O’na hiçbir şeyi     güzel işler yapacağını sınamak için yarattığını haber
                                                                        2
       ortak koşmamalarıdır.”                                  vermiştir.  Öyleyse  şu  kısacık  imtihan  dünyasında
                                                               bize düşen, muhabbetullah ile dolu bir gönle, Allah’ı
         Peygamberimiz, bir müddet sonra “Peki kulların        zikreden  ve  O’na  şükreden  bir  dile,  salih  amellerle
       Allah  üzerindeki  hakkının  ne  olduğunu  biliyor      geçirilen  bir  ömre  sahip  olmaktır.  Fâni  dünyamızı
       musun?” diye sordu.  Ardından da şu müjdeyi verdi:      imar  ederken,  ebedi  yurdumuz  olan  âhireti  mamur
       “Kendisine  kullukta  bulunması  ve  hiçbir  şeyi       etmeyi  unutmamaktır.  Yüce  Rabbimizin,  rızası
       ortak  koşmaması  halinde  Allah’ın,  kuluna  azap      uğrundaki  hiç  bir  gayreti  zayi  etmeyeceği  ümidi  ile
                                              1
       etmemesi ve onu cennete koymasıdır.”                    yaşamaktır.  Yeter  ki  bizler,  sadece  O’na  dayanıp
         Aziz Müminler!                                        güvenelim.  Yeter  ki  “Benim  namazım,  her  bir
         Yüce  Rabbimizin  üzerimizdeki  en  büyük  hakkı,     ibadetim,  hayatım  ve  ölümüm  âlemlerin  Rabbi
       O’nu  tanımamız,  O’na  kul  olmamızdır.  O’na          Allah  içindir.”  3   diyerek  her  daim  Rabbimizle,
       teslimiyet  ve  sadakat  göstermemizdir.  Zira  yaratılış   Rabbimiz için yaşayalım.
       gayemiz,  Allah’ın  varlığına  ve  birliğine  şeksiz       Kardeşlerim!
       şüphesiz  iman  etmektir.  Her  türlü  azamet  ve          Geliniz!  Gaye-i  hayatımız  üzerinde  bir  kez  daha
       yüceliğin,  yalnızca  Allah’a  ait  olduğunu  kabul     düşünelim.  Varlık  gayemiz  doğrultusunda  bir  hayat
       etmektir. O’nun emir ve yasakları doğrultusunda bir     yaşamaya  gayret  edelim.  Rabbimize  yüz  akıyla
       hayat sürmektir.                                        dönmeye     çalışalım.    Böylelikle    ömrümüzün
         Kardeşlerim!                                          nihayetinde  şu  ilahi  müjdeyi  duyabilmek  için
         Bütün  mahlûkatı  yaratan  Rabbimiz,  kerem  ve       ümidimiz  her  daim  diri  kalsın:  “Ey  huzur  içinde
       cömertlikte  eşsizdir.  O’nun  bizlere  ihsan  ettiği   olan nefis! Sen O’ndan, O da senden razı olarak
       nimetler  saymakla  bitmez.  Aldığımız  nefesten,       Rabbine  dön!  İyi  kullarımın  arasına  gir.
                                                                               4
       içtiğimiz  suya;  yediğimiz  lokmadan,  harcadığımız    Cennetime gir.”
       zamana,  her  şey  O’nun  bizlere  lütfudur.  Aklımız,
                                                               1
       gönlümüz,  sevgi  ve  merhametimiz,  birbirimize  olan   2  Buhârî, Cihâd, 46; Müslim, Îmân, 48.
                                                                Mülk, 67/2.
       muhabbetimiz hep O’nun bizlere ikramıdır.               3  En’âm, 6/162.
                                                               4  Fecr, 89/27-30.
         O  halde  bize  ömrümüzü,  türlü  nimetleri,  hâsılı
       varlığımızı bağışlayan Allah’a ne kadar şükretsek az            Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
       değil  midir?  Rabbinin  bunca  nimetini  görmezden
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18