Page 144 - Devrimci Sol Mayıs 2018 26. Sayısı...
P. 144

devrimci sol
               zaman elinde el bombası düşmanın    nimle gelecek, tekrar buluştuğu-
               üzerine "teslim oluyorum" diyerek   muzda yine yoldaş bakışlarınla
               yürüyen ve hesap soran Zehra Ön-    güven dolacağım.
               cü'nün yerine koyduk, kimi zaman       Çiğdem! Seninle birlikte yürüye-
               senelerce kırlarda kalıp dağların   cektik bu patikalarda. Kadın gerilla
               kızı olmuş İpek Yücel'in yerine.
                                                   olmanın zorluklarını birlikte aşa-
                  Evet "geldik" diyorum çünkü yal-  cak, yeni geleneklerini birlikte yara-
               nız gelmedim. Özleyip de kavuşa-    tacaktık. Ayrılırken de öyle
               mayan can yoldaşlarımı: Şafak'ı,    demiştik, bir dahaki görüşmemiz
               Çiğdem'i. Elif'i de kattım yanıma.  burada, kırlarda olacaktı. Sen kah-
               Günay'ı, Berna'yı, Bahtiyar'ı. Kala-  ramanlığı yakalamakta acele ettin,
               balık geldim evet, hesabımız kadar  sabredemedin yine. Kin dolu, ka-
               kalabalık geldim. Yokluklarını "kesik  bına sığmayan yüreğini elinde ta-
               bir kol gibi" her daim hissettiğim  bancanla     düşmanı       ininde
               yoldaşlarımla birlikte gelince dağ-  kovalarken gördüm. Bernamızla
               lara, biraz olsun hafifledi yüreğim.  sırt sırta olmanın rahatlığı ve güve-
               Hesap değil hafifleyen asla, onu her  niyle atıyordun adımlarını. İşte
               gün her dakika çoğaltıyor ve günü-  bizim Çido dedim, işte benim sırda-
               nün gelmesini sabırsızlıkla bekliyo-  şım, can yoldaşım! O zamandan
               rum. Kollarımın gücüne değil,       vermiştim sana sözümü. Senin öz-
               kabzayı kavrayacak ve tetiğe bir-   lemin de bana emanetti ve artık git-
               likte asılacağımız yoldaşlarımın gü-  tiğim her yerde Şafak'ın hesabıyla
               cüne inanıyorum, bu yüzden          birlikte senin özlemlerini de götürü-
               biliyorum ki hedefini asla şaşmaya-  yorum. Söylemesi bile çok güzel,
               cak benim namlum.                   BEN ARTIK BİR GERİLLAYIM! Cüre-

                  Ne çok "ah ulan" dedirtti bu     tini, güzelliğini birliğimize kat
               düzen bize. Ona da "yandım Allah"   Çido, kat ki düşman daha bir sarsıl-
               dedirtmek boynumuzun borcu          sın ve titresin.
               olsun.                                 Üzerimizdeki gözler çok... Şehit
                  Şafak! Bak dağlarda yine bera-   yoldaşlarımız, başta Önderimiz,
               beriz. Birlikte gülüyoruz yine ağız  Dayımız hep bize bakıyor. Hapisha-
               dolusu. Birlikte kafa çatlatıyoruz  nelerdeki tutsak yoldaşlarımızın
               olana olmayana "biz"e dair olan her  aklı, yüreği, hep burada, biliyoruz.
               şeye. Yine aynı şeyleri düşünebilme-  Düşmanın en alçak saldırılarını gö-
               nin, savaşı birlikte büyütebilmenin  ğüsleyen, mevzilerimizi can bedeli
               hazzını yaşıyoruz. Çakmak gözlü,    savunan yoldaşlarımız bizim varlı-
               aslan yürekli yoldaşım. Kendinden   ğımızla güven doluyor, umut bulu-
               emin adımlarınla yürüyüş kolu-      yor. Ağlamaktan gözbebekleri
               muzda sen de olacaksın. Baktı-      kurumuş analarımız, erken büyüyen
               ğımda güven duyduğum, huzur         ve toprak olan çocuklarımız, en
               bulduğum gözüne sıkılan o kurşu-    güzel çağında uyuşturucuya, yoz-
               nun hesabı gittiğim her yere be-    luğa, umutsuzluğa sürüklenen
                                               144
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149