Page 63 - Devrimci Sol Mayıs 2018 26. Sayısı...
P. 63
devrimci sol
kinlerin, Dileklerin, Günayların, Yıl- “Silahsız üç gerilla ne yapabilir?
mazların, Hasan Feritlerin yoldaş- İsteyen ve inanan bir gerillanın
larıyız.
yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
Zafere kilitlenmiş bir irade ile Bombalanan sığınağımızın çok çok
savaşıyoruz, çünkü Anadolu halkı- uzaklarına gittik. O kadar uzaklaş-
nın devrim ihtiyacını iliklerimizde mamıza rağmen yükselen alevleri ve
bile hissediyoruz. Kurtuluşumuz dumanı görebiliyorduk. Sık ağaçlıklı
devrimdedir, bağımsızlıktadır, halk yerlerde kaldık. Gece hava buz gi-
demokrasisindedir, halkın iktida- biydi. Titreyerek uyumaya çalıştık.
rındadır.
…
Hayalci değildir Leyla, Mahir, Üç gün bombalanan yere gitme-
Oğuz. Ama devrimcilik nesnelliğe dik. Düşman orada arama tarama
teslim olmak da değildir. Nesnel yapmaya devam eder mi asker indirir
gerçekleri, kendi teslimiyetlerine mi bilmiyorduk. Yine de 9 Kasım ge-
gerekçe yapanların devrim iddia- cesi uygun bir şekilde oraya gittik.
sını büyütmesi mümkün olmaz.
Devrimcilik nesnel gerçeği bilmek 9 Kasım gecesi tekrar o vadiye
ama nesnel gerçeğe teslim olma- girdiğimizde hala alevler yanıyordu.
maktır. Nesnel gerçeği devrim le- Köylere gidelim haber alalım ve
hine değiştirecek iradeyi bazı ihtiyaçlarımızı karşılayalım
göstermektir. dedik. Bir de diğer gerillalarımızın
Cephe gerillalarının devrimci bulunduğu bölgelere gidelim, bilgi
iradelerini zorlayan, savaşımızın alabiliriz diye düşündük. Bölgeyi en
zorunluluğudur. iyi bilen Şafak’tı ama Şafak’ın göz-
lükleri kırılmıştı ve görmüyordu. Ne
Bu bilinçle savaşıyor Leyla ve tarafta tepe var, ne tarafta patika var
Mahir de. Devam ediyor raporuna diye bize soruyor, biz cevap verince o
Leyla:
da tamam şuradan gidiyoruz di-
“Savaşı büyütmeye devam ediyo- yordu. 4 gün boyunca yürüdük, silah-
ruz… daha hızlı koşacağız” sız 3 gerilla.
Burjuvazinin hayalini bile kura- …
mayacağı bir kültür, burjuvazinin Halkımzın gözlerinde bize duyu-
yanına bile yaklaşamayacağı bir lan güveni gördük.“
ideoloji konuşuyor orada. Orada
birey değil, halk konuşuyor, orada Girdikleri köylerde sevgiyle,
birey değil, halkın iktidar bilinci, saygıyla, güvenle karşılandılar. Hal-
kurtuluş umudu konuşuyor. Ken- kın savaşçılarıydılar, halkın içindey-
dini düşünmüyor, halkını, yoldaşla- diler. Halk yaralarını sarıp
rını düşünüyor, kendini, sarmaladı. Yedirdi, giydirdi. DHKC
bedenindeki yanıkları düşünmüyor, gerillalarının bu dağlarda bulundu-
umudu dağlarda büyütmeyi düşü- ğunu yeni öğrenenler, mutlulukla-
nüyor. Onun için yaralı bedeniyle, rını paylaştılar. Cephe’yi
devrime öncekinden daha da hızlı tanıyorlardı, adaletiyle tanıyorlardı,
koşuyor. mücadeleci kimliğiyle tanıyorlardı.
63