Page 7 - Yürüyüş Dergisi 556. Sayısı
P. 7
Burjuvazinin hayalini bile kuramayacağı bir kültür,
burjuvazinin yanına bile yaklaşamayacağı bir ideoloji
konuşuyor orada. Orada birey değil, halk konuşuyor,
orada birey değil, halkın iktidar bilinci, kurtuluş umudu
konuşuyor. Kendini düşünmüyor, halkını, yoldaşlarını
düşünüyor, kendini, bedenindeki yanıkları düşünmüyor,
umudu dağlarda büyütmeyi düşünüyor. Onun için yaralı
bedeniyle, devrime öncekinden daha da hızlı koşuyor.
“Silahsız üç gerilla ne yapabilir?
İsteyen ve inanan bir gerillanın yapamayacağı hiçbir
şey yoktur. Bombalanan sığınağımızın çok çok uzaklarına
gittik. O kadar uzaklaşmamıza rağmen yükselen alevleri
ve dumanı görebiliyorduk. Sık ağaçlıklı yerlerde kaldık.
Gece hava buz gibiydi. Titreyerek uyumaya çalıştık. Oğuz Meşe
…
Üç gün bombalanan yere gitmedik. Düşman orada Yürüdüler, bir an bile olsun dönmeyi düşünmediler.
arama tarama yapmaya devam eder mi asker indirir Şimdi kış, gidelim bir yerlerde kışı geçirelim, bir köyde
mi bilmiyorduk. Yine de 9 Kasım gecesi uygun bir yaza kadar bekleyelim yazın tekrar döneriz demediler.
şekilde oraya gittik. Kışı sığınaklarda geçiren gerilla tarzını kabul etmediler.
9 Kasım gecesi tekrar o vadiye girdiğimizde hala Halkı örgütlemeyi bir an bile bırakmayan gerilla tarzıyla
alevler yanıyordu. savaşımızı büyütmeyi esas aldılar. Dağlardan inmeyi
Köylere gidelim haber alalım ve bazı ihtiyaçlarımızı akıllarından bile geçirmediklerini yazıyor Leyla. Köylere
karşılayalım dedik. Bir de diğer gerillalarımızın bu- gittiler, silah aradılar. Bir tüfek, bir tabanca. Düşmana
lunduğu bölgelere gidelim, bilgi alabiliriz diye düşündük. vuracak, düşmanla savaşta kullanabilecekleri bir şey
Bölgeyi en iyi bilen Şafak’tı ama Şafak’ın gözlükleri bulmak istediler, canlarının derdine değil, savaş araçlarının
kırılmıştı ve görmüyordu. Ne tarafta tepe var, ne tarafta peşine düştüler. Mağaralarda kalırız ama dağları terk et-
patika var diye bize soruyor, biz cevap verince o da meyiz kararı aldılar. Sayı: 556
tamam şuradan gidiyoruz diyordu. 4 gün boyunca yü- “aradan on gün geçti ve artık sığınağımıza gidip Yürüyüş
rüdük, silahsız 3 gerilla. bakalım… belki silahlarımıza ulaşırız dedik. Evet oraya 15 Ocak
… gidecektik, kim bilir ne ile karşılaşacaktık. 2017
Halkımzın gözlerinde bize duyulan güveni gördük.” …
Girdikleri köylerde sevgiyle, saygıyla, güvenle kar- Aradan on gün geçmişti, oraya gidiyorduk, hala
şılandılar. Halkın savaşçılarıydılar, halkın içindeydiler. dumanlar yükseliyor, hala yanık kokuları var. Dikkatlice
Halk yaralarını sarıp sarmaladı. Yedirdi, giydirdi. DHKC girdik vadiye, her taraf duman olmuş, alt üst olmuş.
gerillalarının bu dağlarda bulunduğunu yeni öğrenenler, …
mutluluklarını paylaştılar. Cephe’yi tanıyorlardı, adaletiyle … içeri girdik sürünerek, ikimizin de silahı sapa-
tanıyorlardı, mücadeleci kimliğiyle tanıyorlardı. Demo- sağlam duruyor. On gün silahsız dolaştıktan sonra
kratik mücadelede de, silahlı savaşta da her mevzi için tekrar silahlarımıza kavuşmanın mutluluğunu yaşa-
ödedikleri bedelden tanıyorlardı. Mutlulukla karşıladılar, dık.
biliyorlardı ki, bu dağlarda umudu, Cephe gerillaları; …
Leylalar, Mahirler, Oğuzlar büyütecekler. sizi çok çok seviyorum, halkımı, örgütümü, yoldaş-
“Yorgunluk açlık, yanıklarımızın ağrısı, silahsız larımı çok seviyorum. Hepiniz gözümde tütüyorsu-
oluşumuz böyle böyle yürüyorduk. nuz…
… Umudu büyütmeye devam edeceğiz… Bizi merak
Yapraklar dökülmüş her yer açılmıştı. Tepelere kar etmeyin… Kendinize çok iyi bakın…
yağmıştı. Artık gerillaların sığınaklara çekilme dönemiydi. KURTULUŞA KADAR SAVAŞ
Ama biz duramazdık. Öyle yerlerden geçtik ki, bir SAYGILARIMLA….”
tepeyi aşıyoruz bir bakıyoruz karşımızda kalekol. Başka Cephe Gerillası Leyla’dır, Mahir’dir, Oğuz’dur...
tepeyi aşıyoruz uzaktan bir köy görünüyor. Kısa süre Cephe Gerillalarımızı Katletmekle Devrim Yürü-
içerisinde onca bölgeyi ve köyü gezdik… ve silahsız” yüşümüzü Durduramazsınız...
Devrimi bu yürüyüş yakınlaştırıyor işte. Bu yürüyüşün Süleyman Soylu, bitirdik, diye övünüyor! Bitiremezsin,
oluşturduğu çelikleşmiş irade devrime ulaştıracaktır bizi. diyoruz Soysuz, işbirlikçi, Amerikan uşağı Süleyman-
Leyla öğretmenimiz, bize savaşmayı öğretiyor. Savaşı lar’a…
savaşın içinde, büyük bir irade ve kararlılıkla savaşarak Açlığı bitirebiliyor musunuz bu ülkede? Bitiremezsi-
öğrendiler. Öğrendiklerini öğretiyorlar, onların aştıkları niz!
yoldan devam edecek ve zafere böyle ulaşacağız. Sömürüyü biterebiliyor musunuz? Bitiremezsiniz!
7
SAVAŞ KOŞULLARINA TESLİM OLMAMAK CEPHE TARZIDIR!