Page 5 - Yürüyüş Dergisi 28. Sayısı
P. 5

zılmış kaderi değiştiremez. Dolayı-
                                                                             sıyla direnmesine gerek yoktur.
                                                                                Görünürde ilerici olup, direnişe,
                                                                             mücadeleye inanmayanlar da sonuçta
                                                                             onlarla aynı noktaya gelirler. Onlara
                                                                             göre de, devletin ve emperyalist sis-
                                                                             temin gücü karşısında, insan etki-
                                                                             sizdir, pratik işlevi yoktur, düzene
                                                                             tabi olmak gerekir.
                                                                                Marksizm-Leninizme göre ise,
                                                                             değiştirmek ve dönüştürmek müm-
                                                                             kündür. Devirmek, yıkmak ve yap-
          çalışma hakkını, gösteri ve örgütlenme  çizdiği sınırlar içinde düşünmek, dü-  mak mümkündür. Tarihin ve toplumun
          hakkını, düşünce özgürlüğünü, ekmek  zenin çizdiği sınırlar içinde davranmak  yasaları da böyle der zaten.
          ve adalet hakkını savunuyor olma-  gerekir.                          Bu nedenle, Marksizm-Leninizme
          mızdır.                             Hayır, meşru olan biziz. Meşru  göre İNSAN; düşünen, eğiten-eğitilen,
             Siyasal haklılığımız, onbinlerce  olan direnenlerdir. Meşru olan Nuriye  değiştiren ve dönüştüren bir pratiğe
          kamu emekçisi gibi susmayı, sinmeyi,  ve Semih’tir.                sahip olan canlı demektir.
          direnmemeyi değil, onların haklarını
                                              Elbette, TÜM KHK’LAR İPTAL       Tıpkı Nuriye ve Semih gibi.
          ve çıkarlarını da savunan bir direniş
                                           EDİLMELİDİR.                        Onları bu kadar güçlü yapan, ta-
          içinde olmamızdan geliyor.
                                              SORGUSUZ, YARGISIZ İŞTEN       rihsel ve siyasal haklılıklarıdır. Bu
          Taleplerimizi Belirleyen de      ATILANLARIN HEPSİ İŞLERİNE        kadar baskı, zulüm karşısında onların
                                           İADE EDİLMELİDİRLER.              direnmesini mümkün kılan, meşru-
          Haklılık ve                                                        luklarına duydukları inançtır.
                                              Kim ki, bu talepleri “gerçekçi”
          Meşruluğumuzdur
                                           bulmuyor, o düzen sınırları içinde
             Tarihsel ve siyasal haklılık, en                                Sınıf Mücadelesi,                Sayı: 28
                                           düşünüyordur.
          kısa tanımıyla  MEŞRULUKTUR.                                       İnat Mücadelesi Değildir         Yürüyüş
                                              Biz abartıcı, hayalci değiliz. Biz
             Meşruluk bilincine sahip olanlar;                                 Sınıf mücadelesinde inatçı olmak  20 Ağustos
                                           gerçekçiyiz. Direniş de bir gerçektir.                               2017
             kendilerini                   Direnişteki kararlılığımız, ideolojik  güzeldir, olması gerekendir; ama mü-
                                                                             cadele inata indirgenemez.
             - her şeyi talep etme,        netliğimiz, tarihsel ve siyasal haklı-
             - her şeyi alma,              lığımız gerçektir. Hesabımızı buna  Sınıf mücadelesini inatçılığa in-
                                           göre yapar, taleplerimizi buna göre  dirgemek, sınıfsallığı reddetmek, di-
             - düşmandan her şeyi isteme hak-                                renişleri,  mücadeleyi apolitikleştir-
          kına sahip görürler.             belirleriz.                       mektir.
                                              Demokratik bir direnişte de, silahlı
             Meşruluk bilincine sahip olma-
                                           mücadelede de aynıdır.
          yanlar;                                                               Bu “inatçılık” değildir.
                                              Silahlı savaş alanında, tarihsel ve
             “düşman şunu verir mi, bunu verir                                Reformist, revizyonist sol,
                                           siyasal haklılıklarıyla davrananlar,
          mi” diye hesap yapar, “şu talep makul
                                           meşruluk bilinci olanlar, binlerce  sivil toplumcular; can be‐
          mu, değil mi” diye egemen sınıf adına
                                           asker ve polisle kuşatılmışken, ASIL  deli direnişleri, haklı meşru
          düşünmeye başlarlar. İcazetçi ve di-
          lencidirler.                     SİZ TESLİM OLUN derler.            eylemleri, “inat” adı altında
             Direnişleri “makul sınırlara” çek-  Tarihsel ve Siyasal Haklılık,  sıradanlaştırır, apolitikleş‐
          mek, reformizmin, uzlaşmacılığın                                    tirirler. Bu devrimci çizgiye
          tipik göstergelerindendir.       İnsanı Güçlü Yapan                 saldırırlar.
             Tarihsel ve siyasal haklılığıyla  Temel Güç Kaynağıdır
          davranmayanlar, taleplerini “egemen  Sömürücülerin, gericilerin dünya  Onların inat dedikleri,
          sınıfların kabul edebileceği” geri bir  görüşüne göre, insan “kul”dur, “kader”  stratejik hedeften kopma‐
          çizgiye çekerler. Çünkü onlara göre  baştan başkaları tarafından yazılmıştır.  maktır.
          meşru olan düzendir. O halde düzenin  “Güçsüz”dür. Ne yaparsa yapsın, ya-

                              Dergimizin 28. sayısının yayınlandığı 20 Ağustos 2017 günü;
                            *KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 165. günündeler
                                             *Yüksel Direnişi 285. gününde
                                      *Esra Özakça açlık grevi direnişinin 90. gününde
                                     *KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 181. gününde
                                        *Mehmet Güvel açlık grevinin 50. gününde

                                                                                                                5
                          DEMOKRASİ MÜCADELESİ, MEVZİ SAVAŞIDIR!
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10