Page 144 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 144

Kerpiçten yapılma evde, makinalı tüfek mermileri duvar-

              ları delik deşik etmişti. Ömer Ayna gözünden vuruldu. Cihan
              Alptekin karnından yaralandı.


                     Düşman yeni bir manevrayla bir süre sonra ateş keserek
              yeniden “teslim olun” çağrısı yaptı.


                     Şehitleri ve yaralılarıyla savaşın ortasındaydılar onlar. Gö-
              rüşme yapmayı reddettiler. Evin sahanlığında toplanarak eve

              yapılacak yeni saldırıyı topluca karşılamak üzere el bombala-
              rını hazırlayarak beklemeye başladılar.


                     Uzaktan tüfek bombaları ve roketatarlarla yapılan yeni
              saldırıda, topluca bulunulan sahanlığın bir bölümü isabet aldı.

              Bu patlamada THKP-C ve THKO savaşçılarından bazıları daha
              şehit düştü.


                     Evden gelen silah atışlarının kesilmesi üzerine tarama
              atışları yaparak eve giren düşman güçleri can çekişmekte olan

              Saffet Alp’i kurşuna dizdiler.

                     Kızıldere’de güneş, on devrimcinin cesetleri üzerinde ba-

              tıyordu bu kez. Samanlığa geçip saklanan Ertuğrul Kürkçü dı-

              şında savaşçıların hepsi, şehit düşmüştü.

                     Kızıldere, kan akıyordu şimdi.

                     Kızıldere, devrime akıyordu.


                     Gürül gürül bir akıştı bu.

                     Akışı durdurduğunu sananlar çok değil, yalnızca birkaç

              yıl sonra “Kızıldere Manifestosu Yolunda İleri” diye, “Yolumuz
              Çayanların Yoludur” diye yürüyen öfkeli, coşkulu gençliğin

              karşısında yanıldıklarını anlayacaklardı.

                     Kızıldere son değildi…

                     Savaş sürüyordu ve sürecekti!





                144
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149