Page 90 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap

lerdir ve işin kötüsü, kentin en merkezi yerini kontrol eden bu

bina düşmedikçe Alman kuvvetleri ilerleyememekte ve Kızıl-
ordu’yu koruyan büyük bir tampon bölge oluşmaktadır.

27 Eylül 1942’de başlayan ve toplam 35 savaşçının Alman
tümenine karşı durduğu kuşatma, 60 gün sonra, 25 Kasım

1942’de Kızılordu’nun yardıma gelmesiyle sona erdiğinde, bi-

lanço çok çarpıcıdır. Fransa’yı 45 günde, Hollanda’yı 7 günde
işgal eden Nazi ordusu, 35 yiğit savaşçının karşısında 60 gün

bir milimetre bile ilerleyememiştir. Yapılan tespitlere göre Na-
ziler’in sadece bu ev kuşatmasındaki kayıpları, Paris’i işgal

ederken verdikleri kayıplardan daha fazladır.

Stalingrad savunması şüphesiz böylesi yüzlerce kahra-

manlık destanıyla doludur ama “Pavlov’un Evi” yine de bunlar
içinde çok özel bir yere sahiptir. Koca bir orduyu olduğu yere

çakarak aciz bırakan bir avuç savaşçının çelikten iradesi, bugün

bile hala halk savaşçılarına örnek oluyor.

Sıradan bir yurttaş: Pavlov

Yakov Fedotoviç Pavlov, Kuzeybatı Rusya’da (bugünkü

Novgorod Oblastı) içinde Krestovaya Köyü’nde bir köylü aile-

sinin çocuğu olarak 1917 yılında doğdu. 1938 yılında Kızıl
Ordu’ya katılan Pavlov, Güneybatı Stalingrad, 3. Ukrayna ve

2. Belarus Savaşı cephesinde savaştı. Stalingrad direnişi sıra-
sındaki direniş nedeniyle savaş sonrasında Lenin Nişanı, Ekim

Devrimi Nişanı, Kızıl Yıldız ve diğer birçok madalyaya layık gö-
rüldü. Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek

Sovyet Yardımcısı olarak üç kez seçildi. 1981 yılında yaşamını

yitirdi.

90