Page 57 - Yürüyüş Dergisi 45. Sayısı...
P. 57

Anıları Mirasımız                        rekiyor. Söz verdik, ülkemiz dağlarında gerillalarımız bit-


                                                              meyecek.
                                                                Halkımızı örgütümüzü düşündüm. Bize duyulan güveni
          Şehidimiz Komutanımız Leyla Aracı’nın               adaleti düşündüm. Bunları boşa çıkarmayacağız dedim ve
          Son Mektubundan                                     yavaş yavaş uzaklaşıyorduk oradan.
          Kimi Bölümleri Yayınlıyoruz:                          …
                                                                Biz uzaklaşırken on dakika geçmeden bomba sesleri geldi
            “Şehitlerimizin hesabını soracağımıza olan inanç ve dağ-  sığınağımıza atıyorlardı evet uzaklaşmasaydık biz de o bom-
         larımızda gerillalarımızın hiç bitmeyeceğine dair sözümüzle  baların altında kalacaktık.
         kucaklıyoruz…                                          …
            Savaşı büyütmeye devam ediyoruz.                    Şimdi de kobralar tarıyor etrafı…
            Bu notu kısıtlı olanaklarla hızla yazıyorum.        Bomba ve kurşunlar altında ağaçların altına gizlenerek,
            (…)                                               eğilerek, sürünerek, yürüyerek adım adım uzaklaştık.
            Şu anda burada yaşadıklarımızdan haberiniz var mı bil-
                                                                Yedek sığınağımıza ulaştık, bir iki temel ihtiyaç gıda
         miyoruz. Kaç şehidimiz var yaralı olarak kurtulan var mı
                                                              aldık ve yolumuza devam ettik…
         bilmiyoruz. Şehitlerimize ulaştınız mı cenazeleri hakettikleri
                                                                Şafağın yüzü ve sol eli, benim yüzüm saçlarım ve sağ
         şekilde geleneklerimize uygun olarak kaldırıldı mı bilmiyoruz
                                                              elim komple yanmıştı.
         ve bu konularda çok endişeliyiz…
                                                                …
            Bildiğimiz ve önemli olan bir gerçek var ki, düşman
                                                                Düşman çok akıllı değil, her şey bizim bıraktığımız boş-
         amacına ulaşamadı… buradayız. Şehitlerimizin hesabını so-  luklardan doğuyor. Düşman korkak ve alçak. Bulunduğumuz
         racak daha hızlı koşacağız.
                                                              yere gelmedi, indirme yapmadı. Bizimle, DHKC gerillaları
            Yaşadıklarımızı anlatıyorum.                      ile karşılaşmaya cesaret etmedi, edemez de. Ancak bombalar,
            7 Kasım 2016 pazartesi sabahı sığınağımız bombalandı.
                                                              tarar, yakar. O kadar korkak ki tüm dağları yaktılar. Ondan
            Ben küçük sığınaktaydım.
                                                              sonra ancak gece indirme yaptılar ve kısa süre içinde ayrıldılar.
            Bu sırada Cömert yanıma geldi.
                                                                …
            Şafak’ın seslenmesi ile Cömert’in tamam geliyorum
                                                                Silahsız üç gerilla ne yapabilir?
         demesi ile büyük bir patlama…
                                                                İsteyen ve inanan bir gerillanın yapamayacağı hiçbir şey
            Yerimden havaya fırladım takla attım ellerimin içine alev
                                                              yoktur. Bombalanan sığınağımızın çok çok uzaklarına gittik.
         topu düştü sanki… Cömert’in ‘abla yanıyoruz’ diye bağırışını
                                                              O kadar uzaklaşmamıza rağmen yükselen alevleri ve dumanı
         duydum. Gözümü açtım alevlerin içindeydik. Cömert, abla
                                                              görebiliyorduk. Sık ağaçlıklı yerlerde kaldık. Gece hava buz
         kapıya koş diye bağırıyordu. Ne kapısı, her yer karanlık bu-
                                                              gibiydi. Titreyerek uyumaya çalıştık.
         lunduğumuz yerin bir kısmı çökmüş gayrı ihtiyari bir tarafa
                                                                …
         yöneldim. Ellerimle ateşi yarıyordum. Küçücük bir ışık  Üç gün bombalanan yere gitmedik. Düşman orada arama
         gördüm, oraya yöneldim. Ellerimle toprağı eştim. Çukur
                                                              tarama yapmaya devam eder mi? Asker indirir mi? Bilmiyorduk.
         büyüdü gözüme güneş çarpıyordu. Cömert ve Şafak’a    Yine de 9 Kasım gecesi uygun bir şekilde oraya gittik.
         seslendim ikisi de, biz iyiyiz dediler.
                                                                9 Kasım gecesi tekrar o vadiye girdiğimizde hala alevler
             …diğer arkadaşları düşünüyordum. Neredesiniz diye ba-
                                                              yanıyordu.
         ğırmaya başladım. Kafamı delikten çıkaramıyordum deliği
                                                                Köylere gidelim haber alalım ve bazı ihtiyaçlarımızı kar-
         büyütmeye çalıştıkça dışarıdan büyük taş ve toprak parçaları
                                                              şılayalım dedik. Bir de diğer gerillalarımızın bulunduğu böl-
         düşüyor deliği kapatıyordu. Ayağım da bir yere sıkışmıştı
                                                              gelere gidelim, bilgi alabiliriz diye düşündük. Bölgeyi en iyi
         büyük topraklar düşecek ve delik tamamen kapanacak, bir
                                                              bilen Şafak’tı ama Şafağın gözlükleri kırılmıştı ve görmüyordu.
         an oradan hiç çıkamayacağımızı düşündüm.
                                                              Ne tarafta tepe var ne tarafta patika var diye bize soruyor, biz
            Şafak geldi ve zorlayarak dışarı çıktı, beni ve Cömert’i
                                                              cevap verince o da tamam şuradan gidiyoruz diyordu. 4 gün
         de çıkardı. Dışarı çıktık sığınağımız mezar yeri olmuş büyük
         bir sessizlik neredesiniz sesimizi duyan var mı diye bağırdık.  boyunca yürüdük. Silahsız 3 gerilla.
                                                                …
         Ses yoktu, cevap veren yoktu.
            Şafak ısrarla ‘haydi abla buradan uzaklaşmamız lazım,  Halkımızın gözlerinde bize duyulan güveni gördük.
                                                                Bir köye girdik.
         bombalama devam edecek’ diyordu. Büyük bir acı, anlatması
                                                                Siz o yangınların içinden nasıl çıktınız? Biz buradan
         o kadar zor ki orayı terk edip gidiyorduk ayaklarım gitmiyordu.
         Ağlıyordum bir yandan, öfke duyuyordum bir yandan, intikam  gördük alevleri, dumanı günlerce yandı dağlara kaç bomba
                                                              attılar? Siz nasıl sağ çıktınız? diye hayretler içinde bize bakı-
         ve hırs doluydum bir yandan…
            Dakikalar önce beraberdik şimdi onlar toprağın altında.  yorlardı.
         Acaba yaşayan var mı? Ne yapabiliriz? Bunları düşünürken  …
         Şafağın sesi tekrar; ‘hadi abla çabuk gidelim buradan orman  Başka bir köy…
         cayır cayır yanıyor… alevler sardı dört bir yanı.’     Giysi verdiler değişip kurulandım. ekmek şeker aldık.
            Evet gitmemiz gerekiyor. Misyonumuzu unutmadık. Bizi  …
         bitiremeyecekler, savaşı devam ettirmemiz büyütmemiz ge-  Yapraklar dökülmüş her yer açılmıştı. Tepelere kar yağmıştı.
                                                              Artık gerillaların sığınaklara çekilme dönemiydi.
   52   53   54   55   56   57   58   59   60