Page 45 - Elite Eylul 2018
P. 45
- Değerli hocam öncelikle sizi daha yakından
tanıyabilir miyiz, Bursa’ya geliş hikayeniz nasıl
başladı?
Bundan 12 yıl önce obezite cerrahisine ve şeker
hastalığı ameliyatlarına başladım. O zamanlar
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde görev
yapıyordum. Türkiye ‘de ilk başlayan birkaç
kişiden biri olduğum için Türkiye’nin her
yerinden ve başta Almanya olmak üzere yurt
dışından çok sayı da hasta ameliyat olmak için
gelmeye başladı. Bu sırada Bursa ‘dan da çok
sayıda hasta geldi ve ameliyat oldu. Bir kısmı ile
dostta olduk. Beni ısrarla Bursa ‘ya yerleşmek
için teşvik ettiler. Yerleşme kararı almadan
önce birkaç defa geldim ve şehri ziyaret ettim.
Sonrasında da yerleşmeye karar verdim.
- Bursa sizce nasıl bir şehir, Sevdiniz mi
Bursayı?
Çok sevdim. Çok güzel bir şehir. İnsanı çok
cana yakın. Tarım ve sanayinin bu kadar iç
içe olduğu, denizle dağın, yüzmeyle kayağın
bu kadar kolay ulaşılabilir olduğu dünyada
başka bir yer yoktur sanırım. Dünyada
yaşanabilir şehirler listesinde yer bulan ve
bence de kolay ve keyifli bir yaşam sunan
bir şehir Bursa. Tarihini de yadsımayalım bu
arada. Dünyada gelmiş geçmişi en büyük
birkaç imparatorluktan biri olan Osmanlı
İmparatorluğu’nun doğduğu yer ve uzun yıllar
başkentliğini yapmış bir şehir. Hala bu tarihi
dokunun korunuyor olması buraya ayrı bir
anlam katıyor.
- Hepimiz biliyoruz ki obezite cerrahisi
faydalı bir şey. Siz morbid obezlerin hayatını
kurtarıyorsunuz, onların hayatlarını
uzatıyorsunuz. Bunun aksini iddia etmek
mümkün değil. Ama soruyorum hocam:
obezite cerrahisiyle, zayıflama merakı
cerrahisi aynı şey mi?
Elbette ki fazla kilosu olan herkes bundan
değişik oranlarda rahatsız oluyor ve kilo
vermeye çalışıyor. Ancak obezite cerrahisi katı
kuralları olan bir disiplin. Belli kriterleri sağlayan
hastalara sağlık problemlerini düzeltme ve
yaşam kalitelerini artırmak amacıyla yapılıyor.
O yüzden sorunuzun cevabı kısaca hayır
diyebiliriz.
- Hocam bu ameliyat peki ilk nerede, ne
zaman, ne amaçla yapılmış?
Tarihi çok eski. 10. yüzyılda şişman insanların
dudaklarının dikilerek yemek yemelerinin
engellendiğine ait yazılar mevcut. 1954’de
emilim azaltıcı bir yöntem olan jejuno-ileal
bypass ilk defa yapılmış. Gastrik by-pass
1966’da, laparoskopik gastrik-bypass
1994’de yapılmış. Tüp mide ameliyatları ise ilk
defa 1988’de Duodenal switch ameliyatının
ilk basamağı olarak yapılmış. Yani değişik
ameliyatların başlangıç tarihleri farklı olsa da
oldukça eskiye dayanıyorlar ve iyi bir tecrübe
birikimine sahibiz artık.
43