Page 37 - Yürüyüş Dergisi 32. Sayısı
P. 37
Yargılayan Nuriye Gülmen:
“BUGÜNAKPİKTİDARI;YÖNETEBİLMESİİÇİN,BİRHAKİÇİNDİRENMENİNNE
DEMEKOLDUĞUNUTAMAMENUNUTMUȘ,HİÇBİLMEMECESİNEUNUTMUȘBİR
HALKA İHTİYACI OLDUĞUNU BİLİYOR. OLAĞANÜSTÜ HALİ BEYİNLERİMİZE
YERLEȘTİRMEK,BİRHALKITESLİMALMAKİSTİYOR.”
"çalınan insan emeği neden tutuklandığımızı da açıklar.
yaşatmaz oldu Kolluğun biraz utangaçça ihtimal
korkulu rüyalarla uya- olarak nitelendirdiği ve örgüt ve
narak uykularından şiddet sözcükleriyle süsleyerek ortaya
korkunç kararlar ver- koyduğu bu iddia, basitçe bir korku-
diler" nun ifadesi.
Neden sorusu bize ger- Bu korkunun kaynağı şu: 9 Ka-
çeğin kapılarını açar. Bu sım'da bir kişinin tek başına elinde
yüzden sözlerimize bu so- dövizle birkaç saniye oturabildiği o
ruyla başlayacağız. Neden anıtın önünde, aradan geçen altı aydan
buradayız? Sizinle bizi, hu- sonra yüzlerce insan toplanıyor, halaylar
kuksal bir işlem gibi görünen çekiyor, şarkılar söylüyor ve sloganlar
bu yargılama çerçevesinde atıyor. “İşimi istiyorum” eyleminin or-
karşı karşıya getiren, bizi taya çıkardığı potansiyel Tekel ve Gezi
sanık sandalyesine oturtan kabuslarını hatırlatacak kadar büyük.
gerçekte ne? Ya da daha Korkuları, buradan daha kitlesel bir
doğru bir soru soralım: direniş, bir ayaklanma çıkar mı korkusu.
Biz bu yüzden tutuklandık.
Neden tutuklandık?
Fakat halkın ayaklanmasından
Bu soruya iddianamede Sayı: 32
korktukları için bizi tutuklayanlara
yer alan oldukça ilgi çekici
bilimsel bir gerçeği hatırlatmak zo- Yürüyüş
bulduğum bir bölümden baş-
rundayım. Halklar herhangi bir kimse, 17 Eylül
layarak cevap vermek isti- 2017
örgüt ya da birileri istiyor, çabalıyor,
yorum. İddianamede savcı-
hatta bunun için ölesiye uğraşıyor
nın, hakkımızda gözaltı ka-
diye ayaklanmaz. Bir halkın ayakla-
rarı verme sebebini kolluğun
ifadelerinden aktararak an- ması ya da bir talep altında birleşmesi
için bunun maddi zeminin olması ge-
lattığı bir bölüm bulunuyor. Burada
rekir. Halkları ayaklandıran, sokaklara
yapılan büyük tespitler ve sıralanan
ihtimallerden sonra savcı baklayı döken onları, talepkar olmaya iten,
örgütler, kişiler değil, yaşadıkları ada-
ağzından çıkarıyor: Eylemimizin
letsizliklerdir. Tam da bu yüzden bir
marjinal sol gruplarca desteklendiği,
eyleme kitlesellik kazandırılmaya Tekel ya da Gezi çıkmasından kor-
kanların yargılaması gereken bizler
çalışıldığı ve bu örgütlerin el birliği
değil, bugün halkın yaşadığı bütün
ile bu eylemi Tekel ya da Gezi ben-
acıların, adaletsizliklerin sorumlusu
zeri bir eyleme dönüştürme çabası
olan AKP iktidarıdır. Bugün ülkemizde
içinde olabilecekleri ihtimali... İşte
açlık, bebelerin kursaklarında kol ge-
kolluğun kaleminden çıkıp iddia-
ziyorsa, asgari ücret açlık sınırının
nameye giren bu bölüm aslına ba-
altındaysa, milyonlarca insan asgari
karsanız iddianamenin içeriğine de,
ücretle geçinirken tekeller karlarına
ruhuna da damgasını vuran bölüm-
kar katmaya devam ediyorsa ve muk-
dür. Ve sadece savcının hakkımızda
tedirler saraylarda korkunç bir israf
neden gözaltı kararı verdiği değil,
ve sefahat içinde yaşıyorsa evet, halkın
Dergimizin 31. sayısının yayınlandığı 17 Eylül 2017 günü;
*KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 193. günündeler
*Yüksel Direnişi 313. gününde
*Esra Özakça açlık grevi direnişinin 118. gününde
*KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 209. gününde
*Mehmet Güvel açlık grevinin 78. gününde - *Feridun Osmanağaoğlu açlık grevinin 35. gününde
* Nazife Onay, tutukluluğunun 40. gününde
37
DİRENMEYEN ÖLÜR, DİRENEN YAŞAR!