Page 10 - Kurtuluş Mayıs 2018
P. 10
Kirdorf, Krupp ve Thyssen gibi tekel patron- Bizim gibi yeni-sömürge ülkelerdeki sö-
ları Cumhurbaşkanı ile görüşüp Hitler’in baş- mürge tipi faşizm, uygulaması ve oluşumu ba-
bakan olması için baskı yaparlar. Bir takım kımından Hitler-Mussolini faşizmi gibi klasik
ayak oyunları ile Hitler 30 Ocak 1933’te baş- faşizmden farklıdır. Sömürge tipi faşizmde,
bakanlığa getirilir. Hitler seçimlere kadar olan faşizmin devlet biçimi olarak biçimlenmesi,
kısa süre içinde özellikle sosyal demokrat ve tekelci sermayenin oluşumundan kaynaklan-
komünistler başta olmak üzere tüm muhalif maktadır. Nasıl ki, tekelci sermaye bizim gibi
güçler üzerinde azgın bir terör dalgası estirir. ülkelerde emperyalizme bağımlı tarzda yukar-
Hitler, Alman tekellerinin çocuğuydu. Ve em- dan aşağıya gelişme özelliğine sahipse, faşizm
peryalist savaşı kundaklamıştır. de böyle şekillenir. Yani İtalya'da olduğu gibi
kitle tabanına ve örgütlenmelerine dayanmaz.
Faşizmin iktidarıyla Almanya'da devrim
Burjuvazi tarafından devlet aygıtının yavaş
tehlikesi ortadan kaldırılırken tekeller karla-
rına kar katmıştır. yavaş faşist tarzda yeniden örgütlenmesi biçi-
minde bir gelişme gösterir. Siyasal iktidara
Emperyalist-kapitalist ülkelerde tekelci egemen olan tekelci burjuvazi, diğer tekel ön-
burjuvazi, sömürge ve bağımlı ülkelerden elde cesi unsurlarla ittifak içinde faşizmi uygular.
ettiği sömürüden belli bir payı emekçi kesim- Dolayısıyla gelişmiş kapitalist ülkelerde faşiz-
lere aktararak çelişkileri yumuşatır ve onların min sınıfsal temeli tekelci sermayenin en ge-
tepkilerini burjuva demokrasisi sınırları rici, en şoven unsurları olurken; bizim gibi
içinde tutar. Fakat yeni-sömürge ülkelerde ülkelerde bir bütün olarak oligarşi olur.
durum tam tersidir. Bırakalım başka ülkeleri
Dimitrov'un tanımına esas olan faşizm,
sömürmesini, sömürünün aslan payına em-
aşağıdan yukarıya siyasal bir hareket olarak
peryalizm el koyduğundan sürekli ekonomik
örgütlenip iktidara gelen bir faşizmdir. Bizim
bunalım içindedir. Bu nedenle halk kitleleri-
nin çelişkilerini yumuşatmak ve tepkilerini gibi ülkelerdeki faşizm ise, "aşağıdan gelen" bir
hareket şeklinde değil, yukarıdan aşağıya dev-
düzen sınırları içinde tutmak için gerekli eko-
let aracılığıyla inşa edilen bir faşizm olmuştur.
nomik “refah”tan yoksundur. Oligarşinin,
burjuva anlamda da olsa demokrasiye taham- Ülkemizde devrim; somut, elle tutulur bir
mülü yoktur. gerçektir. Bunun sonucudur ki, egemenler o
kokuşmuş saltanatlarını sürdürebilmek, aksı-
Burjuva demokrasisi koşullarının varlığı,
emekçi sınıfların örgütlenmesi ve tepkilerini rana tıksırana kadar yemek için; on milyon-
ları karınca gibi ezmeyi, on milyonların
açıkça sergilemeleri, ekonomik-demokratik
emeğini sömürüp aç bırakmayı, böcek ye-
hakları için geniş mücadele olanaklarına sahip
meye mahkum etmeyi kendilerine hak görü-
olması anlamına gelecektir ki, bu koşullarda
oligarşinin sömürüyü dizginsiz sürdürmesi yorlar.
zordur. Dolayısıyla yeni sömürge oligarşileri Faşist düzende halk olmak suçtur. Bunun
için çıkar yol, sürekli siyasi zor yöntemiyle yö- için halktan korkuyorlar. Hak aramak, hakkı
netmektir. Her türden ekonomik-demokratik olanı istemek suçtur. Hak arayanlardan kor-
mücadele araçlarının yasaklanması, terör ve kuyorlar. Direnmek suçtur. Direnenlerden
baskıyla birleşen demagoji, depolitizasyon, korkuyorlar. Örgütlü olmak suçtur. Örgütlü
tercih ettiği yoldur. Kısaca zam, zulüm, baskı, güçlerden korkuyorlar. Faşizmi destekleme-
terör dışında bir alternatife sahip değildir ve mek suç. Faşist AKP iktidarında her gün
sürekli istikrarsızlık koşullarındaki oligarşi, bunun örneklerini yaşıyoruz. AKP’nin faşist
egemenliğini ancak SÜREKLİ FAŞİZMİ uy- politikalarını savunmamak, karşı çıkmak fa-
gulayarak sürdürebilir. şizme göre “vatan haini” olmak anlamına ge-
10 kurtuluş