Page 51 - C:\Users\hamdi\Documents\Flip PDF Professional\e dergi\
P. 51
BURKİNA FASO
Burkina Faso, Afrika kıtasının batı bölümünde yer alan,
Burki na Faso, Afri ka kıta sının ba tı b öl ümün de yer al an ,
denize kıyısı bulunmayan bir kara ülkesidir. Ülkenin sınır
denize kıyısı bulunmayan bir kara ülkesidir . Ülkenin sınır
komşularını Mali, Nijer, Benin, Togo, Gana ve Fildişi Sahili
komşularını Mali, Nijer , Benin, T ogo, Gana ve Fildişi Sahili
oluşturmaktadır. Geçmişte Fransa sömürgesi olan ülke 1960
oluşturmaktadır . Geçmişte Fransa sömürgesi olan ülke 1960
Y
olta adı ile bağımsızlığa kavuşmuştur
ukarı V
yılında
yılında Yukarı Volta adı ile bağımsızlığa kavuşmuştur. .
Neere
Bizdeki keçiboynuzuna benzeyen içinde sarı ve ekşi Ağaçta karpuz
tozların olduğu bu meyvenin de tadına bakmayan
yanış yapmıştır. Hiç olmazsa bunun meyve suyu Hemşerimiz Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrasını bil-
içilmeliydi. Bulursanız bir gün aman dikkatli yiyin ve meyen yoktur. Kökleri çok derinlere uzanan sağlam
fazla kaçırmayın. Sonra mı? Müshil kullanmak zo- ceviz ağacındaki meyveyi buna yakıştıramaz ve ka-
runda kalabilirsiniz. bak kadar büyük meyvelerin olmasını uygun bulur.
*** Kafasına da ceviz düşünce vazgeçer.
Mango, papai, ekşi muz, kanjelo, inyam, lian, ava- Ben ağaçta yetişen karpuzu gördüm. Nasrettin hoca
kado, bisap, zomkom... Burada tadına bakılabilecek görse ne derdi bilemem... Bu karpuz veya karpuza
diğer özel lezzetlerin sadece bir kısmıdır. benzeyen meyve yenilmiyor. Ortadan ikiye yarılır,
O güzelim topraklarda çok güzel lezzetler var. Ancak içi boşaltılır ve dışındaki kabuk da büyükçe bir tas
siz benim tat aldığım o lezzetlere mesafeli olsanız gibi kullanılır. Daha çok da su vb. sıvı içecekler için
bile bu meyveler inanın damağınızı okşayacaktır. mutfakların vazgeçilmezidir. İçinden çıkacak bölü-
mün yenmediğini ve sadece dışının kullanıldığını
yeniden söylemeye gerek var mı? Bu kaptan su içip
içmediğimi merak eden var mı? Evet, bir köy ziya-
retinde böylesi kocaman bir kapta su geldi ve orada
bulunanlar bundan sırayla içtik.
Pamuk ağacı
Bir köyde özenle dikilmiş ve gayet görkemli halleriyle zamana meydan okuyan ağaçların haşmetini gördüm. Bu
ağaçların mısır koçanlarına benzeyen meyveleri varmış. Şu anda mevsimi değilmiş ama bunlardan yere düşmüş bir
örneğini buldum. İçini açınca ilahi bir hikmet eliyle özenle sıkıştırılmış pamuklara ulaştık. Yumuşaklığı elyafa benzi-
yordu. Eskiden yatak vb. ihtiyaçlar için kullananlar olurmuş. Yerli arkadaşlar, eskiden bunların kullanıldığını ve çok
yumuşak olarak zevkle istifade edildiğini hatırladıklarını söylediler.
Ya şimdi? Fransızlar sömürü yıllarında burada kaliteli pamuğun yetişeceğini tespit etmişler. Bunun üzerine pamuğun
ziraatına başlatmışlar.
Bizim ağaçlara ne mi olmuş? Emperyalist akıl, onun ürünlerini kendisi için kullanışlı bulmamış. Kendi işine yarama-
yınca da aleyhte üretilen bir dizi kampanya ve dedikodularla eskileri kestirmiş, yenilerinin de dikilmesine engel ol-
muş. Allah’ın bölgeye vermiş olduğu böylesine masrafsız bir nimet de yok edilmiş. Zira diğeri gibi tarlanın sürülmesi,
ekilmesi, ilaçlanması, bakımı ve toplaması gibi zorlu aşamalar yoktur. Hâsılı ben sizler adına Allah’ın bölgeye verdiği
özel bir nimeti de incelemiş oldum.
Ekilmesi ve toplanmasının çok zor olduğu pamuğu tercih edip, Allah’ın verdiği büyük nimetleri terk etmek ve zora
talip olmak da başka bir garabet işte... Bu ve buna benzeyen diğer nimetlerden şunu öğrendim. Allah adili mutlaktır.
Kimseye zulmetmez. Hiç bir coğrafyayı ve hiç bir canlıyı aç bırakmaz. Allah her bölgeye oradaki canlıların ihtiyaç-
larını giderecek çeşit çeşit nimetlerini verir. Ancak bazen insanlar bunun kıymetini bilemez ve nimeti yok eder. Ya
bundan yararlanmasını bilmez, ya da bunu başkalarının yemesine göz yumar. Sonrada yok diye ağlar.
İnanması zor ama pamuğun çınar ağacı gibi devasa ağaçlarda yetişebildiği ve nimetin bol olduğu bir coğrafya bu-
rası... 51