Page 54 - son kitab_edited
P. 54

Giriş

               Aidiyet,  içinde  bulunulan  topluluğa  değer  vermek,  o  topluluk  tarafından  değer  görmek  ve

               bağlılık hissetmekle ilgilidir. Bir topluluk ancak üyeleri aidiyet duygusu ve kişisel bağ hissettiği
               sürece  var olabilmektedir (Osterman, 2000). Topluluğa karşı hissedilen aidiyet duygusu  dört

               unsurdan oluşmaktadır (McMillan ve Chavis, 1986):

                   1.  Üyelik,  bir  topluluğun  parçası  olabilmenin  ve  topluluğa  dâhil  olarak  aidiyet
                       kurabilmenin  ön  koşuludur.  Topluluktaki  bireyler  arasında  ilişkileri  güçlendirir.

                       Topluluk içi bu ilişkilerin sınırları üyeler için emniyetli alanlar yaratarak bir aidiyet ve
                       kimlik  hissi  yaratır.  Bir  topluluğun  üyesi  için  diğerleri  ile  kurduğu  samimiyete  dayalı

                       ilişki  ve  topluluğun  sosyal  çevresinde  yer  almak,  bireylerde  olumlu  duyguların
                       gelişmesini sağlar.

                   2.  Etki,  üyeler  ve  topluluk  arasında  kurulan  bağın  gücünü  temsil  etmektedir.  Aynı
                       zamanda, yapı ve birey arasında kurulan bağ karşılıklı işbirliğinin de bir göstergesidir.
                       Etki  çift  yönlü  olarak  ifade  edilmektedir  (McMillan  ve  Chavis,  1986).  Bireylerin  grup

                       içerisinde  yarattıkları  etkiyi  hissetmeye  ihtiyaçları  vardır.  Aynı  zamanda  grubun  da
                       üyeleri  üzerinde  etkisinin  olması  grup  birliği  için  gereklidir.  Üyelerin  topluluk  ile

                       kurdukları  bu  karşılıklı  ilişki  ile  grup  uyumu  ve  birlikte  hareket  etme  bilinci  güveni
                       oluşturur (McMillan, 1996).
                   3.  Bütünleşme  ve  İhtiyaçların  Giderilmesi,  üyeler  için  topluluğu  gerekli  kılan  temel

                       unsurlardan  biridir.  Toplumsal  hayatın  kolaylaştırılması  ve  insani  ihtiyaçların
                       karşılanması  bir  takım  sosyal  ilişki  ağlarının  geliştirilmesini  de  zorunlu  kılmaktadır.

                       Bireylerin  gündelik  hayatını  sürdürebilmesi  veya  kolaylaştırabilmesi  için  farklı
                       topluluklar da bir takım sorumluluklar üstlenirler. Topluluk sayesinde kazanılan sosyal
                       saygınlık,  statü  ve  bir  ağa  dâhil  olma  vb.  durumlar  topluluğa  duyulan  aidiyet  hissini

                       artırmakta  ve  üyelerinin  daha  yakın  ve  uyumlu  ilişkiler  içinde  olmalarını  da
                       sağlamaktadır.  Bir  toplulukta  bütünleşmeyi  ve  temel  ihtiyaçların  karşılanmasını

                       sağlayan  diğer  bir  husus  ise  ortak  değerlerin  olmasıdır.  Ortak  değerleri  paylaşan
                       bireyler  bir  araya  geldiklerinde  benzer  ihtiyaçlara,  önceliklere  ve  amaçlara  yönelik

                       eylemlerde bulunurlar.
                   4.  Paylaşılan Duygusal İlişki, ortak bir geçmişe dayanmaktadır. Grup üyelerinin yer aldığı

                       tarihsel geçmişlerinin olması gerekli değildir ancak onunla tanımlanabilecek bir ortak
                       hafızaya sahip olmaları gerekmektedir. Ortak hafızada yer eden olayların, değer ifade
                       eden yaşanmış hikâyelerin, mücadelelerin ya da sevinçlerin hepsi bireyleri bir topluluk

                       çatısı altında yer almaya ya da ortak bir kimlik etrafında bir arada tutmaya yarar. Bu
                       anlamda topluluk için önemli olan duygusal bağ kurulmuş olur.



                                                                                                    3/25
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59